Bu yıl 13'üncüsü düzenlenen Onur Yürüyüşü'ne polisin 'orantılı müdahalesi' damgasını vurdu. Yürüyüşe katılan ve polis saldırısına maruz kalan yazar Sinem Sal: Sadece sevgilerini, yaşamlarını savunanlara müdahale edildi

'Ramazan bahane, homofobi ve transfobi şahane'

DİREN DENİZ SARI - BUSE İLKİN YERLİ

23. LGBTİ Onur Haftası kapsamında yapılması planlanan 13. Onur Yürüyüşü, İstanbul Valiliği tarafından Ramazan ayı gerekçe gösterilerek yasaklanmak istenince, polis İstiklal Caddesi'nde toplanan yurttaşlara tazyikli su, biber gazı ve plastik mermi ile saldırdı. Valiliğin ‘orantılı müdahale’ olarak değerlendirdiği yoğun polis saldırısının yarıda kestiği basın açıklamasında “Danslarımızla, şarkılarımızla, aşklarımızla direndik! Aşk kazanacak!” ifadelerine yer verildi. Gündüz saatlerindeki saldırıyla yetinmeyen polis eylemin ardından farklı iki mekânda düzenlenen ‘Kapanış Partisi’ne de peş peşe biber gazı ve plastik mermi ile saldırdı. Onur Yürüşü'ne katılan ve polis saldırısına maruz kalan oyuncu Funda Eryiğit, yazar Sinem Sal ve LGBTİ aktivisti Yıldız Tar ile polis şiddetini ve LGBTİ bireylere uygulanan baskıları konuştuk.

POLİS DİREKT İNSANLARI HEDEF ALDI

Oyuncu Funda Eryiğit: Biz Onur Yürüyüşü için Taksim Mis Sokak'taydık. Gayet şenlikliydi, şarkılar, danslar, sloganlar… Sonra polis saldırısı gerçekleşti, TOMA ve plastik mermilerle. Polis 10-15 dakikalık aralıklarla saldırdı ve genellikle direkt hedef aldı. Aslında alışık olduğumuz, çok da yabancısı olmadığımız şeyler. Müdahelenin dozu giderek arttı. İnsanlar Mis sokağın aşağısına doğru, ara sokaklara doğru kaçıyordu ya da etraftaki cafelere giriyordu. Polis sığındığımız bara plastik mermi attı ara ara. En son da kapıyı kapatmaya çalışan arkadaşlarımızı hedef alıp direkt barın içine su sıktı TOMA'dan. İçerde mahsur kaldık bir süre, yaralanan, kafasına plastik mermi gelen arkadaşlarımız oldu. TOMA suyunun içine kimyasal bir madde karıştırmışlar belli ki, boğazımız, gözlerimiz, vücudumuz yandı. Bir arkadaşım vücudunun yanmasına dayanamayıp gece acile gitmek zorunda kaldı. Son sert müdahaleden sonra dağıldık zaten. Twitter'da da polis saldırısı sonucu yaralanan bir arkadaşın videosunu paylaştım. TOMA'nın direkt arkadaşımızın üstüne su sıkıp yokuş aşağıya fırlattığı bir kayıt. Yanına gittiğimde kafasının yarıldığını gördüm. Ayak üstü müdahale ettikten sonra yaralı arkadaşı eve götürdüklerini söylediler. Ama şu an sağlık durumu hakkında bir bilgim yok.

SEVGİLERİNİ VE YAŞAMLARINI SAVUNANLARA MÜDAHALE

Yazar Sinem Sal:
Gündüz hiçbir şekilde caddeye giriş yapamadık. Önce pankartlarımız kontrol edildi. Politik sloganlar içermeyen pankartlar da içeriye alınmadı. Polis tarafından yarım bir daire oluşturuldu, aşağıya doğru indirildik. Arka taraftan Cihangire doğru çıktığımızda ise polis arkamızda kaldı ve gaz atmaya başladı. Akşam ise Asmalımescit'e geçtik. Asmalımescit'te de hiçbir bayrak, slogan olmadan, sadece dans ederken Tünel'e geçmeye karar verdik. O sırada bir bağırış oldu ''Plastik mermi atılıyor, polis geliyor'' diye. O an Tünel'den Asmalımescit'e doğru geri gitmeye başladık. Polis yoğun bir saldırı uyguladı, biber gazı attı. Biz de apartmanlara sığındık. Binanın içine ara ara müdahale ettiler. O kadar yoğun bir gaz saldırısına maruz kaldık ki, göz gözü görmüyordu. Ne iktidar ne güç arzusuyla orada olmayan, sadece sevgilerini, yaşamlarını savunanlara müdahale ediliyor. Yurtdışında evleniyorlar burada daha yürüyemiyoruz bile.

ONLAR DEĞİL, AŞK KAZANDI

Kaos GL Editörü Yıldız Tar:
Aslında saldırı öğlen ikide başladı. Galatasaray Lisesi önünde ruh sağlığı çalışanlarının bir basın açıklaması vardı. Homofobiye karşı olduklarını belirtip, Onur Yürüyüşü'ne çağıracaklardı. Ama polis engellemek istedi. Polis "Sizin hiçbir şey yapmanıza izin vermeyeceğiz" demeye başladı. Orada fiziksel olarak darp ettiler beni ve ben bana dokunamayacaklarını söylediğim noktada "Zaten senin gibi birine dokunmayız" dediler. Hemen ardından gözaltı altına alındık, daha doğrusu alıkonulduk. En sonunda avukatların çabalarıyla oradan çıktık. Sonrasında saat henüz 16.30 iken, yürüyüş dahi başlamamışken toplanan gruba polis saldırısı gerçekleşti. Gece de parti mekanlarına saldırı oldu. Her taraf gaza boğuldu ve biz yıllardır yapılan bir yürüyüşün ramazan bahanesiyle engellediğini gördük. Ramazan bahane, homofobi ve transfobi şahaneydi açıkçası. Bu yürüyüşlerin yapılabilmesi AKP'nin bir lütfu değil, 20 yıllık taş üstüne taş konularak gelinen bir mücadelenin sonucudur. Ağlayan, şiddet görmüş, pes etmiş bir LGBTİ görmek istediler. Sesin kesilmesini istediler. Biz onlara şu fotoğrafı verdik: Her sokakta polisin saldırısına rağmen, LGBTİ bayrağıyla direnen, direnirken de aynı zamanda gülümseyen ve "ne yaparsan yap sana günümü vermeyeceğim" mesajını veren. Onlar değil, aşk kazandı. Ve biz biliyoruz ki, biz kazanmaya devam edeceğiz. Hepimizi tutuklasa da, saldırsa da, aklınıza gelecek her yöntemi uygulasa da doğan her yeni çocukla birlikte bizim umudumuz büyüyecek.

Polis saldırmasaydı Onur Yürüyüşü'nde bu basın açıklaması okunacaktı

Lady Gaga isyan etti: Masum ve mutlu insanlara saldırmayı bırakın!

Onur Yürüyüşü'ne polis saldırısı!