Sağlık Bakanlığı, hekimlerin reçeteye “hacamat, sülük, hipnoz” ​gibi bilim dışı yöntemleri ​yazabilmesinin önünü açtı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Tükel, “Çağdaş tıp yöntemlerine dayanmayan tedavi uygulamalarının karşısında olacağız” dedi

Reçetelerde sadece ilaç değil ‘hacamat’ da yazacak!

BURCU CANSU

Sağlık Bakanlığı, bilim dışı yöntemleri meşrulaştıran bir adım daha attı. Bakanlık, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) “Tıbbın alternatifi olmaz” diye itiraz ettiği geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarının (GETAT) kapsamını genişletti. Artık hekimler, hasta reçetelerine ilaç dışında “akupunktur, sülük, mezoterapi, hipnoz, hacamat, fitoterapi, refleksoloji, homeopati, osteopati, ozon, apiterapi, proloterapi, larva, müzikterapi” gibi yöntemleri de yazabilecek.

Tepki çeken uygulamaya ilişkin BirGün’ün sorularını yanıtlayan TTB Merkez Konseyi Başkanı Raşit Tükel, “Geleneksel yöntemlerin, etkililiği ve güvenliği belirlenmemiştir. Yarar-zarar değerlendirmesi yapılmamış, bilimselliği kanıtlanmamıştır. Hekim olarak temel görevimiz, toplum sağlığını riske atan tüm bilim dışı uygulanmalara karşı nitelikli, bilimsel ve çağdaş tıp yöntemlerine dayalı hizmet sunumunu savunmak olmalıdır” ifadelerini kullandı.

Bakanlıktan finansal destek
Tıbbın alternatifi olmadığını vurgulayarak, Bakanlığın “Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları (GETAT)” tanımlamasına da itiraz ettiklerini belirten Tükel, bunun yerine “Geleneksel, alternatif ve tamamlayıcı (GAT) sağlık uygulamaları” ifadesini kullandıklarını söyledi.

recetelerde-sadece-ilac-degil-hacamat-da-yazacak-442824-1.
Raşit Tükel

Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılında bu alanı düzenleyeceği iddiasıyla Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği çıkarttığını anımsatan Tükel, şöyle konuştu:

“Bu alanın Sağlık Bakanlığı tarafından denetlemesi ve kontrol altına alması beklenirken, tersine çoğunluğu kanıta dayalı olmayan ve bilimsel temele dayanmayan bu uygulamalar teşvik edildi. 18 üniversitede Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezleri kuruldu ve bu merkezlerin sayısının artırılacağı belirtildi. SGK, GAT sağlık uygulamalarına Sağlık Bakanlığı Kamu Sağlık Hizmetleri Satış Tarifesi’nde yer verdi. Hatta bu uygulamaları diğer sağlık hizmetlerinden daha yüksek ücretlendirerek de finansal olarak destekledi. GAT sağlık uygulamalarının SGK kapsamına alınması bu desteğin artırılması anlamına gelir. Bilimselliği kanıtlanmış tedavilerin uygulanmasının ve nitelikli sağlık hizmet sunumunun temel olması gereken üniversitelerimizde, GAT sağlık uygulamalarının Sağlık Bakanlığı ve SGK tarafından teşvik edilmesi kaygı vericidir.”

İlaca erişemeyen yurttaşlar oyalanacak
Tükel, GAT sağlık uygulamalarının, serbest piyasa koşullarında bir “pazar” olmasının sakıncalarına da işaret ederek, “umut tacirliği” yapılmaması için bu alandaki denetimlerin önemini vurguladı.

“Sağlık Bakanlığı bu tür uygulamaları, sağlık hizmetlerine ekonomik gerekçelerle erişemeyenleri oyalayacak bir mekanizma ve özellikle kronik hastalıklarda SGK’nın yükünü azaltacak bir yaklaşım olarak görüyor” diyen Tükel, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hekimlik meslek etiği ilkelerinin başında hastaya ‘öncelikle zarar vermeme’ ilkesi gelmektedir. Sağlık hakkının en temel öğelerinden birinin, herkesin çağdaş tıp yöntemlerine erişim hakkına sahip olması ve bilimsel bilgiye dayalı hizmet sunumuna ulaşmasının sağlanması olduğunu Sağlık Bakanlığı yetkililerine hatırlatırız.”