Redaksiyon 13 çıktı: Sıradan ve sahici yolculuğundan güzel ne var ki

İlk sayısını 30 Mart 2013'te çıkaran aylık muhalefet dergisi Redaksiyon'un 13.sayı çıktı. Dergi kapağını boş bırakan Redaksiyon, kapağa kendi yazı ve çizimlerinizi yaparak paylaşma çağrısı yapıyor.

Derginin son sayısında yer alan yazılar şöyle:

Seçim ve Sonrası - Doğan Tılıç, Ergin Yıldızoğlu, Taner Timur
Gezi ve Sokak Siyaseti - Funda Çoban
Direnişin İmkanları ve Kör Noktalar - Hayri Kozanoğlu - Güven Gürkan Öztan
Popülür Kültür ve Politik Tahayyüller - Selçuk Candansayar - Yasin Durak
Haziran ve Doğaçlama Devrimcilik - Melih Pekdemir - Gamze Yücesan Özdemir
Gezi'nin Dili ve Siyaseti - Barış İnce - Erk Acarer
Bir Kuşağa Atılan Tekme - İsmail Saymaz
9/8 Direniş ve Müzik - Gonca Girgin
10 Maddede Nar Kadın Dayanışması

Redaksiyon'un çağrısı ise şu şekilde:

Evet, kapak mapak yok!

Başladığımız yerdeyiz. Başladığımızı bitirmek için Devam ediyoruz. Ne zaman başlamıştık ki... Paris’te barikatlarda mı... Sierra’da mı Bolivya’da mı... ODTÜ’de mi Tuzluçayır’da mı? İstanbul’da bir meydanda mı bir dağ köyündeki derenin başında mı? Nerede başladığımızı bilmiyoruz, geçmişle geleceğimiz şimdi aynı başlangıç noktasında birleşmedi mi?

Sen... Ben... Biz... Birlikte o eski fotoğraflardaki gibi bir barikatın ardında hayaller kurmadık mı? Yere basmadan uçarcasına yürüdüğümüz o meydanlarda kanatlarımızı sokağın rüzgarına bırakmadık mı?

O zaman neden vazgeçeceğiz ki... Bizi birbirimize, geleceğe ve geçmişe kopmaz bağlarla bağlayan şey tüm kalbimizle inandığımız fikirlerimizden başka ne ki? Biliyorsun işte reel siyasetin matematiğinden uzağız, okulu kırıp mahalle aralarında top oynadığımızdan beri. Hem ne demişti birisi, gerçekler ancak kalple görülebilir. Sen de hatırlıyor musun bir duvarda yazıyordu hani, ‘ne olmuş yani büyük adam olamadıksa hayallerimizi de satmadık ya’ diye! Seni de uykusuz bıraktı mı o duvar! O uykusuz gecelerinde sen de umutla yeniden bağlandın mı doğan güne!

O zaman işte aşktan söz etmeden devrimden de söz edilmez ki be! Boşversene çok bilmişleri, egosu dağları delmişleri... Sıradan ve sahici yolculuğundan güzel ne var ki. İşte o yüzden mesele biraz da tersine yürüyebilmekte. Hem de kendi belirlediğin ritimle ilerleyebilmekte. O yüzden senin yürüyüşün, senin ritmin şimdi ille de DEVAM diyor... O barikatta ne hayal ettiysen, hayalini gerçek kılmak için nereye adım attıysan işte orada yürümeye DEVAM...

Redaksiyon senin yürüyüşüne eşlik ediyor. O yüzden bu kez de senin gibi tersine yürüyor. Aşkla bir dünya kurulsun diye, dünyayı tersine çevirecek bir fikrin cüretiyle DEVAM diyoruz... Kapak mı bu kez hadi kapağı hep birlikte yapalım... Siz yazın, çizin hayallerinizi... Binlerce ses, binlerce yüz, binlerce kelime olalım...

redaksiyon-13-cikti-siradan-ve-sahici-yolculugundan-guzel-ne-var-ki-57215-1.