AKP'nin Anayasa paketiyle ilgili propogandalarında "12 Eylül'le hesaplaşma" argümanını kullanması muhalefetin tepkisine yol açıyor. Muhalefet, hükümete...

AKP'nin Anayasa paketiyle ilgili propogandalarında "12 Eylül'le hesaplaşma" argümanını kullanması muhalefetin tepkisine yol açıyor. Muhalefet, hükümete "12 Eylül'le hesaplaşacaksanız hodri meydan" diyerek belli başlı önerilerde bulunuyor. Meclis dışındaki muhalif kesimlerin de 12 Eylül Askeri Darbesi'yle hesaplaşılması için yaptığı bir çok öneri var. Ancak hükümet Anayasa paketinin hazırlanış sürecinden beri bu önerileri ciddiye alan çalışmalar yürütmedi.
YÖK AKP’DE, UNVAN EVREN’DE
Muhalifler, pakete yönelik HSYK ve Anayasa Mahkemesi'nin yapısı, grev hakkının eksiksiz tanınmaması gibi temel eleştirilerin yanı sıra, YÖK'ün kaldırılması, parasız ve anadilde eğitimin anayasal güvence altına alınması, zorunlu din dersinin kaldırılması, askere darbe meşturiyeti tanıyan TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35'inci maddesinin kaldırılması, Kenan Evren'in Cumhurbaşkanlığı'ndan kaynaklanan haklarının geri alınması, okul ve bulvar, cadde vb gibi yerlerden Kenan Evren'in adının silinmesi gibi öneriler de bulunuyor. Ancak AKP uzun süredir dillendirilen bu önerilerle ilgili herhangi bir çalışma yürütmüyor. Aksine birçok il Meclis'inde Kenan Evren'in isminin mahalle, bulvar ve caddeden kaldırılmasıyla ilgili önerilerde AKP'li meclis üyeleri şerh koydu. Evren'in İstanbul Üniversitesi'nde “Fahri Hukuk Profesörlüğü ve Hukuk Doktorluğu” ünvanı bulunuyor.
AKP’YE SAMİMİYET TESTİ
AKP Anayasa paketinde darbecileri koruyan geçici 15'inci maddenin kaldırılmasını da hedefliyor. "Darbeyle hesaplaşırken" bu değişikliği öne sürüyor. Ancak darbecilerin yargılanmasına 'engel' olabilecek pürüzlerin ortadan kaldırılmasıyla ilgili önerileri reddediyor. Öte yandan BDP Tunceli Milletvekili Şerafettin Halis, dün darbeci general Kenan Evren'in cumhurbaşkanlığından kaynaklı haklarının geri alınması için Meclis Başkanlığı'na kanun teklifi verdi. AKP'nin bu öneriye nasıl bakacağı merak edilirken, Halis önergesinde şu ifadelere yer verdi: "Darbe suçunun bir numaralı sanığı olarak yargılanması gereken Kenan Evren çıkardığı Darbe Anayasasının olanaklarıyla Cumhurbaşkanı olmuştur. Bugün ülkemizde hala yolsuzluğun, yoksulluğun, hukuksuzluğun var olmasında, akan kanda büyük payı olan Kenan Evren, Cumhurbaşkanlıktan kaynaklı olanaklardan yararlanarak imtiyazlı bir şekilde yaşamaktadır. İnsanlığa karşı suç işlemiş birinin bu haklardan yararlanıyor olması günümüz demokrasisi için bir ayıp olduğu gibi, darbenin mağdurlarına hakarettir."
“35’İNCİ MADDEYİ KALDIRIN”
Öte yandan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Murat Yetkin'le yaptığı görüşmede darbeyle hesaplaşılması için önerilerini sundu. Kılıçdaroğlu'nun da önerileri arasında şunlar yer alıyor:  “12 Eylül’e gerekçe yapılan Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu’nun 35’inci maddesinin değiştirilmesi.  YÖK'ün ve Özel Yetkili Mahkeme'lerin kaldırılması."
ŞAHİN’DEN 35’İNCİ MADDE DESTEĞİ
Kılıçdaroğlu'nun TSK İç Hizmetler Kanunu'nun 35'inci maddesinin kaldırılmasına ilişkin değerlendirmede bulunan TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin de "Şu ana kadar değiştirilmemiş olmasını da bir eksiklik olarak görürüm" dedi.

Kenya, işkenceyle hesaplaşıyor
Kenya 1980'lerde cezaevlerinde işkence gören siyasi mahkumlara tazminat ödemeyi kabul etti. Kenya hükümeti, 1980'lerde işkence gören siyasi mahkumlara tazminat ödeyecek.
Kenya Anayasa Mahkemesi, işkence gören eski siyasi mahkûmlardan 21'ine toplam 500 bin dolara yakın tazminat ödenmesine hükmetti. Yargıç Hannah Okengu, yapılan muamelenin mahkumların işkence görmeme hak ve özgürlüğünün ihlali olduğunu belirtti. 21 eski mahkûmun, 2002'de görevini bırakan Devlet Başkanı Daniel Arap Moi hükümeti döneminde yasa dışı olarak gözaltına alınarak işkence gören yüzlerce kişinin arasında bulunduğu belirtildi.
Avukatların ilk olarak 1988'de açtığı davaya mahkeme, Moi hükümeti döneminde bakmamıştı.

‘Darbe ürünü AKP hesap soramaz’
Devrİmcİ 78’liler Federasyonu Ankara Mülkiyeliler Derneği'nde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada,  Başbakan’ın kirli politikalarını devrimcileri örnek vererek meşrulaştırmaya çalıştığı belirtildi.
Açıklamayı yapan Devrimci 78’liler Derneği Başkanı Hüseyin Esentürk, Başbakan’ın devrimci değerleri burjuva çıkarlarına alet etmesine izin vermeyeceklerini  belirtterek, Kenan Evren ile Abdullah Gül’ün sarmaş dolaş hallerini unutmadıklarını, susurluk çetesi için “tırı vırı” diyenleri unutmayacaklarını söyledi. Devrimcilerin onurlu mücadelesini ve anılarını hiçbir kürsüde ve hiç kimseye yem etmeyeceklerini, kimsenin timsah gözyaşlarıyla samimiyetsiz politikalarına alet olmasına izin vermeyeceklerinin altını çizen Esentürk, “Başbakanı  samimi bulmuyoruz. Çünkü 12 eylül döneminde bile yaşanmayan hukuksuzlukların şu anda Türkiye’de yaşanıyor. Hapishaneler hiç olmadığı kadar hıncahınç dolu” dedi. Esentürk,  son olarak Necdet Adalı ve Erdal Eren’in mektuplarının Başbakan tarafından sansürlenen Bölümleri okundu ve açıklama hüzünlü bir ortamda sona erdi. Bekir Güneş - Ankara