TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Çevre Mühendisi Cevahir Efe Akçelik, Danıştay 13. Daire'nin, Kanal İstanbul projesi kapsamında 'Halkalı-Ispartakule Arası Demiryolu Hattı İnşaatı' ihalesini hukuka aykırı bularak iptal etmesiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Söz konusu iptalin "Kanal İstanbul iptal mi edilecek’" sorusuna neden olmasıyla ilgili konuşan Akçelik, ihalenin usulüne ilişkin bir karar olduğunu belirterek, "Kamuoyunda yaratılan Kanal İstanbul’a ilişkin bir kazanım algısı doğru değil. Rehavete kapılmamak gerek" dedi.

'Rehavete kapılmamak gerek' uyarısı: Danıştay'ın Kanal İstanbul'a ilişkin yeni kararı ne anlama geliyor?

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın "mega proje" olarak sunduğu ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 'İstanbul'a ihanet' olarak nitelediği Kanal İstanbul projesi, on binlerce İstanbullu’nun iptali için imza vermesine rağmen iktidarın geri adım atmamasıyla birlikte ülke gündemindeki yerini halen koruyor. Son olarak, Danıştay 13. Daire’den gelen 'Halkalı-Ispartakule Arası Demiryolu Hattı İnşaatı' ihalesini iptal kararı, kamuoyunda "Kanal İstanbul iptal mi edilecek" yorumlarına neden oldu.

Gerçek Gündem'den Elif Ünsal'a konuşan TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Çevre Mühendisi Cevahir Efe Akçelik, kararın projeye ilişkin bir kazanım olduğu algısının doğru olmadığını belirterek, Kanal İstanbul sürecinin devam ettiğini dile getirdi.

"İHALENİN USULÜNE İLİŞKİN BİR KARAR"

Akçelik, Danıştay’ın verdiği kararı Kamu İhale Kanunu açısından çok doğru bulduğuna vurgu yaparak, “Danıştay’ın vermiş olduğu karar, Kanal İstanbul projesinin 2021 yılında Halkalı-Ispartakule demiryolu inşaatı kapsamında yapılan ihalenin usulüne ilişkin bir karar, o yüzden rehavete kapılmamak gerek” uyarısında bulundu.

Akçelik, bu kararın Türkiye’nin birçok yerinde yapılan inşaat, demiryolu, karayolu, şehir hastaneleri inşaatları içinde emsal olması gerektiğini ifade etti.

"KAZANIM ALGISI DOĞRU DEĞİL"

Akçelik sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu ihale 21/B pazarlık usulü ile yapılmıştı. 21/B kararı, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre; deprem, salgın, afet gibi olağanüstü haller için bir işin ivedilikle yapılması gerekirse yapılmasına ilişkin bir ihale usulüdür Ancak Türkiye’de son zamanlarda ilansız ve belli başlı firmaların çağrılarak yapıldığı ihalelerde 'ivedilik' şartı kaldırılarak şehir hastanelerinden inşaatlara kadar 21/B usulü gelenek haline geldi. Danıştay’ın vermiş olduğu karar, kamu ihalelerinde 21/B usulünün gerçekten ivedilik yoksa yapılmamasına yönelik bir karar. Dolayısıyla Kamu İhale Kanunu açısından da doğru bir karar.

Ancak kamuoyunda yaratılan Kanal İstanbul’a ilişkin bir kazanım algısı doğru değil. Bu durum bir rehavete yol açar. 21/B ile yapılan ve iptal edilen ihale, önümüzdeki günlerde açık ihale usulüyle yeniden yapılacak. İhale sonrasında da süreç devam edecek. Kamu ihalelerinde şeffaflığın ve rekabetin sağlanması için çok doğru bir karar, alınması gereken bir karar. Umarız Türkiye’nin birçok yerinde yapılan inşaat, demiryolu, karayolu, şehir hastaneleri gibi birçok alanda şeffaflık ve rekabetin sağlanabilmesi için emsal teşkil eder."

"SÜRECİ DİKKATLE TAKİP EDEREK ADIM ATMAK GEREKİR"

Sürecin dikkatle takip edilmesi gerektiğini dile getiren Akçelik, "Kanal İstanbul süreci maalesef devam ediyor, parselasyon aşamasına gelinmiş durumda. Burada imar planları da açıklandı, dolayısıyla süreci dikkatle takip ederek adım atmak gerekir diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.