12 Kasım’a kadar reklam sektörü, çalışanlarının yalnız hissettiği bir kalabalıktı. Bugün ise bir sendikası var.

Reklam sektörü için en iyi fikir: Dayanışma
Reklam emekçileri Galata Postanesi’nde “Reklamcılık Platformu” adı altında bir araya geldi.

Zihni BAŞSARAY

Kulağa tuhaf geliyor ama para verip üye olma gereği duymadan ulaştığımız tüm filmlerin, dizilerin, programların, oyunların ve şarkıların bedava olmasının tek sebebi reklam. Hayatın her alanında olduğu gibi bedelini ödemediğimiz şeyin parasını birileri ödemek zorunda ve medyada bunu şirketler yapıyor. Elbette tüm bu reklamları da birileri üretiyor. Düşünülenin aksine çoğu zaman gecelere kadar mesai yaparak, iyi fikir bulmak ve hayata geçmesini sağlamak için çalışan bir grup insan.

Birkaç yıl öncesine kadar havalı görünen reklam sektörü bugün insanları bünyesinde tutmakta zorlanıyor. Reklamcıların neredeyse 4’te 3’ü sektörden kaçmak istiyor. Bunun elbette onlarca sebebi var ama bana kalırsa bu sebeplerin altında yatan şey; yalnızlık.

12 Kasım Cumartesi gününe kadar bu sektör, çalışanlarının yalnız hissettiği kocaman bir kalabalıktı. Maaş pazarlığında, çalışma şartı konuşmasında, derdinizde yalnızdınız. Ekonomi kötüleştikçe eriyen satın alma gücünün yönetilememesi, artan çalışma saatleri gibi faktörler bu yalnızlığı daha yakıcı hale getirdi. Reklam sektöründeki birçok insan, çalışma koşulları sebebiyle yaratıcı potansiyeli olmayan sektörlere geçiş yaptı.

Reklamcılar adına örgütlenmiş tek kuruluş da tüm yönetimi patronlardan oluşan Reklamcılar Derneği’ydi. Derneğimiz, düzenlediği Kristal Elma yarışmasının duyuruları sırasında, reklamcılar adına “Gerekirse Sabahlarız” dedi ve en azından bana bir şeyleri yeniden düşündürdü.

Tüm bunlar olurken, hayatımıza bir duyuru girdi. “Reklamcılar Platformu” imzalı bu duyuru tüm sektörü fikir birliğine, birlikte mücadele etmeye çağırıyordu. Sinema Televizyon Sendikası çatısı altında sendikal mücadeleye başlanacağını işaret eden duyuruya karşılık ben de 12 Kasım Cumartesi akşamı Galata Postane’deki etkinliğe gittim. Bir yıldan uzun süredir çabalayan, farklı ajans ve departmanlardan yüzü aşkın reklam sektörü emektarının çabalarının sonucunda nihayet reklamcıların da bir sendikası oldu.

Neredeyse tüm binanın dolduğu ve insanların sokağa taştığı, herkesin anlatılanları böylesine içten, böylesine umutla dinlediği bir akşam oldu. 1 Aralık’a kadar tüm sektörü sendikaya üye olmaya çağıran Reklamcılar Platformu, son yıllarda duyduğum en iyi fikirdi ve sonunda hayata geçti. Yolu açık olsun.