Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın yolsuzluk tutuklanarak iddiasıyla tutuklanarak cezaevi'ne konulmasına tepkiler büyüyor. Üniversite camiası, Hukukçular ve siyasi partiler dün tutuklama ile ilgili açıklama yaptılar. Dün Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanvekili Prof. Dr. İsa Eşme, dün YYÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Ayşe Yüksel ve Prof. Dr. Hasan Ceylan ile Rektör Prof. Dr. Aşkın’ı, tutuklu bulunduğu Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nde ziyaret etti. Rektörler ise konuyla ilgili olarak, 19 Ekim Çarşamba günü YÖK'te olağanüstü toplanacak.

Konuyla ilgili açıklama yapan Hukukçular tutuklamanın gerekli şartlar yerine getirilmediği için uygun olmadığını belirttiler. Emekli Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sedat Karagül, "Delillerin karartılmasından söz ediliyor. Bu zaman zarfında deliller zaten karardıysa kararmıştır.

Sanık rektör olduğu için savcılık direkt harekete geçmemeliydi. Üniversite içi hukuk ve prosedür tamamlanmamıştır. Suçüstü hali de yok. Suçun mahiyeti de önemli tabii ve belgeli bir suçtur. Bu nedenle tutuklama bana anlamsız geldi" derken Prof. Dr. Köksal Bayraktar, tutuklamanın Üniversitenin özerkliğine yapılmış ağır bir darbe olduğunu belirtti

Dün Türkiye, Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın’ın tutuklanmasını konuştu:

» Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu; ''Suçlu YÖK başkanı''
Şu anda sayın Aşkın'la ilgili iddia bir belgenin yokluğuna dayanmakta ve edindiğim bilgilere göre ihale sayın Aşkın'dan önceki zamanda 1998 yılında yapılmış bir ihale. Nasıl oluyor da belge yokluğu ve kendinden önceki döneme ait bir ihaleden dolayı suçlanmakta ve tutuklanmakta? Ancak durum odur ki bir rektörü görevden aldırtma girişiminde bulunan YÖK bunu uygulattığı zaman bugün de bir savcı bir başka rektörü tutukluyorsa ve üniversite rektörleri, mensupları sessizce bu olayları izliyorlarsa Türkiye'nin geleceği kararmış demektir. Türkiye'nin geleceğinin aydınlanması üniversitelerdeki hukuka saygı ile olabilir. YÖK Başkanı bize göre suçludur. Üniversiteleri bu duruma düşüren YÖK başkanıdır. Kendisi hukukçu ise şu an Van'a gitmesi gereken odur. Yardımcısı ya da vekili değil.

»Emekli ağır ceza mahkemesi başkanı Sedat Karagül; 'Üniversite içi prosüdür tamamlanmamıştır'
Delillerin karartılmasından söz ediliyor. Bu zaman zarfında deliller zaten karardıysa kararmıştır. Sanık rektör olduğu için savcılık direkt harekete geçmemeliydi. Üniversite içi hukuk ve prosedür tamamlanmamıştır. Suçüstü hali de yok. Suçun mahiyeti de önemli tabii ve belgeli bir suçtur. Bu nedenle tutuklama bana anlamsız geldi ve şaşırdım.

»Prof. Dr. Köksal Bayraktar; ''Üniversite özerkliği zedeleniyor''
Bu olay üniversite özerkliğine indirilmiş ağır bir darbedir. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü, Rektör yardımcısı ve yöneticilerinin karşılaştıkları "baskın, arama, soruşturma'' ile üniversite özerkliği ilkesini karşılaştırmak gerekmektedir.

Gazetelerde yer alan biçimiyle ihaleye fesat karıştırmak, çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, Kültür ve Tabiat Varlıkları Kanunu’na aykırı eylemlerde bulunmak gibi iddialarla üniversite yöneticilerinin konut ve çalışma yerlerinin aranması ve bu iddiaların sürekli olarak tekrar edilmesi, öncelikle üniversite özerkliğini zedelemektedir.

»Türkiye Barolar Birliği Başkanı Özdemir Özok; 'Yargıya güvenelim'
Yargılama aşaması, hazırlık aşaması devam eden bir olayda yargılamayı etkileyecek açıklamalardan kaçınmak gerekir. Yargılamanın tartışılması yolunu tıkamak gerekir. Bırakalım yargılama kamuoyunda değil yargıda yapılsın. Yargıya, Türk yargıç ve savcılarına güvenmek zorundayız.

»Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: 'Rahatsızlık yarattı'
Hükümetin üniversiteler üzerinde kadrolaşma faaliyetlerinin sürdüğü bir dönemde gerçekleşen bu tutuklama,üniversitelerimizde ve akademisyenlerimizde rahatsızlık yaratmıştır. Özellikle gelişmelerden kamuoyunun yeterince haberdar edilmemesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde neler oluyor? Sorusunu akla getirmektedir.''