Sanat dünyasından isimler Dünya Kadınlar Günü mesajlarını BirGün için paylaştı. Müzisyen Melisa Uzunarslan, “Biz kız kardeşlerimizle birlikte tüm renklerimizle haklarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz” dedi.

Renklerimizle meydandayız

Gizem ERTÜRK

Kadın cinayetlerinin arşa değmesi, fiziki ve psikolojik şiddet, çalışma dünyasındaki cinsiyet eşitsizlikleri, ailedeki baskılar, artan ekonomik sıkıntılar derken ülkemizdeki kadınların yaşadığı sorunlara her geçen gün bir yenisi eklendi. Ancak kadınlar mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmedi. Sömürü ve şiddetten kurtulmak için her fırsatta İstanbul Sözleşmesi’nin önemine dikkat çeken kadınlar 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü hak ettikleri gibi kutlayacakları güne, eşit ve özgür bir dünya hayaline inanmayı sürdürüyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kendi sanatlarının içerisinde özgün, yaratıcı ve ilham verici işlere imza atan aralarında yazar, oyuncu ve müzisyen kadınlarla bu topraklarda kadın olmaya dair hislerini, gelecekten beklentilerini ve kız kardeşlerine mesajlarını aldık.

***

Müzisyen Melisa Uzunarslan:

Ülkemizde kadın olmanın zorlukları ciddiyetini korurken dünyada da erkek otoritesinin, üstünlüğünün dayatılması devam ediyor. Kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri, kız çocukların eğitim haklarının ellerinden alınması, başında bir erkek olması gerektiği baskısı, zorla evlendirilmeler, söz hakkı tanınmaması gibi tüm halkın sağlığını, gelişimini, aydınlığını karartan kısıtlamalar var. Daha aydın kesime bakarsak işyerlerinde kadın çalışanlara daha fazla mobbing uygulanması, gelir eşitsizliği, kıyafetleri üzerinden yargılanması, ötelenmesi de göz ardı edilen gerçekler. Sahne üstünde olduğu gibi sahne arkasında da çok daha fazla kadın olmasını dilerim. Tüm kadın, çocuk, LGBTIQ+’ların ötelenmesi, haklarının sınırlandırılması ya da yok sayılmasının hızla önüne geçilmesini ve bunun da eğitimle olacağını düşünüyorum. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında çağdaş, huzurlu, güvenilir, mutlu, bir topluma yeniden dönüşmemize yol açar. Biz kızkardeşlerimizle birlikte tüm renklerimizle haklarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. İstanbul Sözleşmesi yaşatır.

***

Müzisyen Suzan Kardeş:

Öncelikle ülkemizde yaşanan deprem felaketin ilk ayını geride bıraktığımız şu günlerde kayıplarımızın ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve deprem sonucu yaralananlar için de acil şifalar diliyorum. Bu yarayı hep birlikte kapatacağız. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ise ülkemiz kadınları başta olmak tüm dünya kadınları için kutlu olsun. Kadınlara karşı şiddetin olmadığı, kadınların da özgür olabildiği, kadına saygının sonsuz olduğu bir yıl olmasını diliyorum.

***

Yazar Bahar Orth:

Kadına şiddeti engellemenin en temel yolunun bilinçli bir eğitim olduğunu düşünüyorum. Bir insan kendi ailesinde kadın ve erkeğin eşit haklara sahip iki birey olduğunu bilerek büyürse, her bireyin aynı şekilde saygıyı hak ettiğini de bilir. Eşine saygı duyan bir baba, oğlunu ve kızını birbirinden ayırmayan ebeveynlerle yetişmiş bir birey aile içi şiddete meyil etmeyecektir. En büyük görevin ebeveynlere düştüğünü düşünüyorum. Çocuklarımıza doğru örnekler olalım. 8 Mart’ın kadın cinayetleriyle özdeşleşmediği, huzurlu bir yarın dileğiyle, tüm kadınların kadın gününü kutlarım. İstanbul Sözleşmesi yaşatır.

***

Farklılıklarımızdan ilham almalıyız

Oyuncu Hande Kaptan:

Biliyorum ki Atatürk’ü bir kez bulmak, onu kaybetmemek için yeterlidir. Eğitim ve siyasal hakların tanındığı, kadının karanlıktan çıktığı bir Cumhuriyet döneminden sonra, günümüzde kazanılmış haklarımıza sahip çıkma görevimiz var. Bunun için meydanda olacağız. Artık yönetimde, Meclis’te, siyasal arenada, karar alma süreçlerinde, akademide ve sahnede daha çok kadın görmek istiyorum. Şiddetten uzaklaşmak isteyen kadının yargılanmadan, korkmadan sesini çıkarabileceği bir ortamın oluşması için sivil inisiyatif ve örgütlenmenin gerekliliğine, ifade özgürlüğünün yasalarla korunması gerektiğine inanıyorum. Özgür bir yaşam, çalışma koşulları, kadın sağlık politikaları hakkımız. Kendi aramızda dayanışmalı ve farklılıklarımızdan ilham almalıyız. Bu kadının içindeki yaratıcı potansiyele nasıl alan açarım, ürettiği fikri, eseri nasıl desteklerim diye sormalıyız. Bütün emekçi kadınların gününü kutluyorum.