Google Play Store
App Store

RTÜK Başkanı Şahin’in, CHP Grup Başkanvekili Altay’a, “Erdoğan’ı mutlu etmek için oraya seçilmediniz” sözleri nedeniyle açtığı dava reddedildi. Gerekçede “Siyasetle uğraşanlar eleştirilere katlanmalı” denildi.

RTÜK Başkanı Şahin'in 'hakaret' davasına ret: Siyasetle uğraşan eleştiriye katlanmalı

Mustafa BİLDİRCİN

RTÜK’ün iktidarı eleştiren yayınlar yapan bazı televizyon kanallarına yayın durdurma ve para cezası gibi yaptırımlar uygulamasının ardından konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, RTÜK’e tepki gösterdi. CHP’li Altay, Mayıs 2020’de yaptığı açıklamasında, “RTÜK’ü tekrar uyarıyorum. Yandaş olmayan, borazan olmayan medyada terör estiriyor. Aba altından sopa gösteriyor. Yayın durduruyor, frekans iptali ile tehdit ediyor. Bunu yapamazsın ey RTÜK Başkanı, üyeleri. Haddinizi bilin” ifadelerini kullandı.

RTÜK Başkanı Şahin’e ve RTÜK üyelerine, “Anayasal bir kurumun üyelerisiniz. Tayyip Erdoğan’ı mutlu etmek için şaklabanlık ve şarlatanlık yapmak için oraya seçilmediniz” diye seslenen Altay, “Bazı kanallar ile ilgili iki yıldır yapılan şikayetleri gündemine almayan RTÜK, bazı kanallar ile ilgili durumdan vazife çıkararak şikayete bağlı olmaksızın resen işlem yapıyor, TBMM tarafından seçilmiş üst kurul üyelerinin bu kadar partizanlaşması, bu kadar taraflı hale gelmesi ve AKP’ye, Tayyip Erdoğan’a övgüler yağdırmayan, Erdoğan öksürürken bile canlı yayına geçmeyen televizyonlara baskı yapmasını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.

ŞAHİN DAVA AÇTI

Altay’ın sözlerinin ardından RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, “Kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” gerekçesiyle manevi tazminat davası açtı. Avukatı aracılığıyla mahkemeye başvuran Şahin, “Şahsına hakaret ve iftirada bulunulduğunu, manevi olarak zarar gördüğünü” iddia ederek Altay’dan 10 bin TL manevi tazminat talebinde bulundu.

Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi, RTÜK Başkanı Şahin’in açtığı davayı reddetti. Mahkemenin gerekçeli kararında Altay’ın sözlerinin, “Hakaret kastı ile söylenmediği, siyasi eleştiri niteliğinde sözler” olduğu belirtilerek, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) verdiği bazı kararlar ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ni içtihatları emsal gösterildi. Gerekçeli kararda, “Siyasetle uğraşan kişilerin kendilerine yönelik sert, ağır ve hatta incitici eleştirilere dahi katlanması gerektiğine” dikkat çekildi.