Rus oligarkların servetlerinin peşine düştüler

Levent ÖZÇAĞATAY - Londra

Rusya ve Ukrayna arasındaki sıcak savaş devam ediyor. Fakat bölgeden bin 600 kilometre uzakta Londra'nın finans merkezleri olan “City of London” ve “Docklands” bölgelerinde başka bir savaş başlamış durumda. Birleşik Krallık hükümeti ülkeye yerleşmiş Rus oligarkların Rusya kaynaklı milyarlarca sterlin değerindeki servetlerinin ve yatırımlarının peşinde.


Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılması finans çevrelerinde endişelere neden olsa da Londra hâlâ New York ve Hong Kong’un ilerisinde küresel ekonominin en büyük finans merkezi konumunu korudu ve oligarklar servetlerini büyütmek, saklamak ve kara para aklamak için Londra’da konuşlanmış finansal hizmet şirketlerini ve onların vergi cennetlerindeki uzantılarını tercih etmeye devam etti. Daha da ötesi adına altın vize denilen bir yöntemle 2 bin 581 Rus vatandaşı iki milyon sterlinlik bir servet transferi ya da yatırım ile vatandaşlık hakkı kazandı.

Boris Johnson hükümetinin Rus ordusunun Ukrayna’ya girmesini takiben Rusya’ya karşı bir dizi ekonomik yaptırımları gündeme getirmek zorunda kalması bir kez daha dikkatleri oligarkların Londra'ya taşıdıkları sermayelerine, Kremlin ile olan ilişkilerine, Konservatife Parti’ye yaptıkları parasal yardımlara, hükümet üyelerine olan yakınlıklarına çekti.

2020 yılında Times gazetesi aralarında eski bir KGB ajanının oğlu ve Putin hükümetlerinde görev yapmış eski bir bakanın eşi de dahil olmak üzere bazı Rus iş insanlarının Konservatif Parti’ye ve 14 bakana bağış yaptığını iddia etmiş ve günümüzün başbakanına “Boris Johnski” lakabını vermişti.

LONDRA BORSASI’NDA 31 RUS ŞİRKET VAR

Aynı yıl parlamentonun İstihbarat ve Güvenlik Komitesi’nin hazırladığı bir raporda Londra’ya Londongrad olarak gönderme yapıldığı ve yalnızca bankaların değil üniversitelerin, düşünce kuruluşlarının, kültür ve hayır kurumlarının da Rus sermayesinden pay aldıkları belirtilmişti. Ayni rapor Rus kaynakların 2016’daki Brexit referandumuna dışarıdan müdahale ettiklerini tespit ediyordu. Bunun akla getirdiği ilk soru da çevresinde Rus dostları çok olan Boris Johnson’ın neden son dakikaya kadar bekleyip aniden Brexit cephesine katıldığı.

Johnson’ın eski başdanışmanı ve yeni baş düşmanı Dominic Cummings’e göre Konservatif Parti yıllardır Putin'in dostları tarafından finanse edilmiş ve Rus sermayederlar tarafından Londra çamaşırhane olarak isimlendirilmiş. Bir diğer iddiası da 2014’te yapılan İskoçya bağımsızlık referandumunda Rusya'nın ayrılıkçı grupları parasal olarak el altından desteklediği.

Rusya'nın ve oligarkların Birleşik Krallık’ın emlak ve finans sektöründeki devasa boyutlara erişmiş yatırımları Londra’nın eline önemli bir koz veriyor ve uygulanacak ekonomik yaptırımların etkisi artıyor. Londra Borsası’nda 31 Rus şirketi yer alıyor. Bunların içinde petrol ve doğal gaz üreten Rosneft and Gazprom gibi kamu şirketleri ve VTB and Sberbank gibi kamu bankalarının yanı sıra dünyanın en büyük madencilik şirketleri arasında yer alan Norilsk Nickel ve PhosAgro gibi özel şirketler var. Bu şirketlerin Rusya'nın bütçesine yaptığı katkı Rusya'nın savunma bütçesinden daha fazla. Eğer bu şirketlerin Londra’daki fonları dondurulup faaliyetleri askıya alınırsa Rus ekonomisinin büyük bir yara alacağı kesin. Johnson hükümetinin ABD ve AB ile birlikte hareket ederek Rusya'yı küresel bir finansal iletişim hizmeti olan ve 200'den fazla ülkede binlerce finans kurumu tarafından kullanılan SWIFT sisteminden çıkarması da öldürücü bir darbe olacak. Rusya açısından bir başka endişe de altın rezervlerinin önemli bir bölümünün Londra'da olması.

Geçtiğimiz hafta Liberal Demokrat Parti Milletvekili Layla Moran Avam Kamarasında Kremlin’ e yakınlığı bilinen ve İngiltere’de yaşayan 35 Rus oligarkın teker teker isimlerini verdi, bunların yaptırımlara tabi tutulmasını ve Konservatif Parti’nin bunlardan aldığı bağışları iade etmesini talep etti. Bu listenin üstünde olan isimler: Roman Abramovich, Alisher Usmanov, Oleg Deripaska, Mikhail Fridman, Igor Shuvalov ve Andrey Kostin.

Bu isimlerin içinde en zengin ve nüfuzlu olan Roman Abramovich Chelsea Futbol kulübünün sahibi. Kulübü satın aldığı 2003 yılından bu yana Chelsea İngiliz Premier ligini beş, Şampiyonlar Ligini iki kez kazandı. Bu sezon Chelsea'nin ligi kazanması uzak bir ihtimal. Fakat Şampiyonlar Ligi'nin çeyrek finaline erişeceğine kesin gözle bakılıyor. Eğer finali kazanırlarsa Abramovich’in kupayı kaldırıp kutlamalara katılması artık mümkün değil.