Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün raporuna göre Türkiye, rüşvetle mücadele sözleşmesini ‘az uygulayan ya da hiç uygulamayan’ ülkeler arasında yer aldı. Raporda gerekli adımların atılması gerektiği söylendi.

Rüşvetle savaş sözü tutulmadı

Haber Merkezi

Yolsuzluğun İhracı 2022 Raporu'na ilişkin yapılan açıklamada, küresel ihracatın toplam yüzde 28,7’sini oluşturan dokuz ülkenin rüşvet veren şirketlere karşı aktif ya da orta seviyede yaptırım uyguladığı kaydedildi.

Yaptırımları orta seviyede uygulayan ülkeler arasında Almanya, Fransa, Birleşik Krallık, Avustralya, Norveç ve İsrail yer aldı. ABD ve İsviçre ise aktif uygulayan ülkeler oldu. 2018’den bu yana, yolsuzluğun ihraç edilmesine yönelik hukuki yaptırımlarda kayda değer bir azalmanın olduğuna değinilen açıklamada, “2022’de 47 ülkeden yalnızca ikisi yolsuzluğun ihracına karşı hukuki yaptırımları aktif uygulayanlar kategorisinde yer aldı. 2020-2022 arasında sadece Letonya ve Peru önceki döneme göre üst seviyelere çıktı. İngiltere, İsrail, Portekiz, İsveç, İspanya, Brezilya, İtalya, Litvanya, Danimarka ise düşüş kaydetti” değerlendirmesine yer verildi.

TÜRKİYE YERİNDE SAYDI

Raporda Türkiye’ye ilişkin “2020 raporuna göre yerinde saydı. Küresel ihracatın yüzde 1’ini gerçekleştiren Türkiye, yurtdışında rüşvet veren şirketlere karşı yalnızca 1 soruşturma başlattı; yaptırım uygulanan dava olmadı. Bu nedenle bu yıl da hukuki yaptırım ‘az uygulayan/hiç uygulamayan’ kategorisinde yer aldı” denildi. Soruşturma ve davalar konusunda ise 2016-2022 döneminde herhangi bir davanın başlatılmadığı ve yaptırım uygulanmadığı da belirtildi. Değerlendirme şöyle devam etti: Yasal çerçevede, yaptırım sisteminde veya içtihatta 2020 raporunda bu yana önemli bir gelişme olmadı. Bunun, artan kutuplaşma ve toplumsal kaynaşmaya zarar veren Türkiye’nin giderek artan otoriter iklimi ve yaklaşan 2023 genel ve cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgisi olduğu söylenebilir. Ayrıca, düzgün işleyen bir yargı sisteminin mevcut hükümetin otoritesini baltalayabileceği ve dolayısıyla hükümetin bağımsız bir yargı istemediği tartışılan sorun başlıkları arasında.

Rapor kapsamında Türkiye’ye yönelik öneriler ise şöyle aktarıldı:

•Mahkemelerin yurtdışında verilen rüşvetlerle ilgili tüm kararların yayımlanması ve soruşturma ve davalara ilişkin verilerin uygulama raporlarında toplanarak paylaşılmalı.

•Yargının ve savcılıkların uygunsuz siyasi etkiden bağımsızlığı sağlanmalı.

•Polis, savcı veya hâkimlerin görev değişikliklerinin yurt dışı rüşvet soruşturma ve kovuşturmalarını olumsuz yönde etkilenmemesi sağlanmalı.

•Yurtdışı rüşvet iddiaları ileriye dönük ve etkili bir şekilde soruşturulmalı.

•Şirketleri yurt dışında rüşvet vermekten caydırmak için mevcut yaptırımlar artırılmalı.

•Kamuoyunda yurt dışında verilen rüşvet konusunda farkındalık yaratılmalı.