Sabah'tan ikinci perde: 'Kabataş gelini' üstleri çıplak, deri eldivenli grubu 'sıfırlamış'

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Sabah Gazetesi'nin, Emniyet'in bile tek bir kanıt bulamadığı Kabataş yalanını fotoşopla kanıtlamaya çalışmasının ardından, bu kez de Gezi eylemcileri tarafından taciz ve şiddet gördüğü iddia edilen başörtülü Zehra Develioğlu'nun daha önce yalanlanan ifadelerine yer verdi.

Daha önce hükümete yakınlığıyla bilinen gazeteci Elif Çakır'a verdiği röportajda grubu "üstleri çıplak, deri eldivenli, siyah bandanalı' olarak tanımlayan Develioğlu'nun bu kez bu resimden vazgeçmesi de dikkat çekti.

Sabah'a göre Develioğlu, '52 saniyede gerçekleşen taciz'i şöyle anlattı:

'CHE TİŞÖRTLÜ KADIN KÜFRETTİ'
"Ben eşimi beklerken kalabalık gruplar Karaköy'den İnönü Stadı'na doğru ilerliyor sağa sola sataşıyor, kendilerine karşılık verenleri tartaklıyordu. Ben yol kenarındaki direğin yanında kenara çekilmiştim. Sağ tarafımdan erkek ve kadınların olduğu bir grup geliyordu. Grubun önündeki üzerinde Che Guavera resmi bulunan bodyli ve açık mavi kotlu bir bayan başörtümü kaldırıp yüksek sesle küfürler etti. Gruptan bir erkek yanıma gelip yanağıma sert bir tokat attı. Elimde bebek arabası olduğundan onun eşkalini göremedim. Sırtüstü yere düştüm. Kalabalık etrafımı çevirdi. Hakaret edip, tükürmeye, tekmelemeye başladılar. Bu sırada hafif kilolu biri bebek arabasını tutarak sallıyordu. Arabadaki kızım aşağı yukarı zıplıyordu. Bu kişilerden kurtulup kızımın yanına gidemedim. Başımı yere sırtımı yukarı verecek şekilde kapaklandım. Gözümü açamıyor, kafamı kaldıramıyordum."

Diliniz FOTO, vicdanınız ŞOP: Sabah'tan 52 saniyelik Kabataş masalı

 

'BİRA ŞİŞELERİNİ TOKUŞTURDULAR'
"Üç dört kişi üzerime idrarlarını yaptı. Bir kadın "Başörtüsüne i....n" diye bağırıyordu. Ben şahıslardan emekleyerek kaçmaya çalıştım ama başaramadım... Bana cinsel saldırıda bulunan, darp ve hakaret edenlerin arkasından baktığımda ellerinde bira şişeleri vardı. Şişeleri tokuşturup içtiklerini ve kahkahalar atarak güldüklerini gördüm."

"Bir süre sonra eşim geldi. Birlikte araca yürüdük. Ben ağlıyordum fakat olay yerinden yine başka bir grup geçti. Eşimin eğer yaşadıklarımı anlatırsam onlarla tartışacağını düşündüğüm için hemen anlatmadım. Arabamıza bindikten sonra da ağlamayı sürdürdüm. Stadın üstündeki tünele geldiğimizde eşime yaşadıklarımın bir kısmını anlattım. Eşim sürekli sorular sorarak detaylarını öğrenmek istiyordu. Eve gidince hemen duşa girdim ve bacaklarımda çok sayıda morluk olduğunu gördüm. Ertesi gün olay anında üzerimde bulunan elbiseleri çamaşır makinesine attı ve temizlensinler diye 4-5 kez üst üste yıkadım. Eşime anlatmadığım detayları daha sonra kayınvalideme anlattım ve ailem her şeyi öğrenmiş oldu. "

'SÜTÜM KESİLDİ'
Bu olaydan dolayı psikolojim bozuldu. 3-4 gün evden hiç çıkamadım. Yaşadığım korku sebebiyle bebeğimi emziremedim, sütüm kesildi. Evimden dışarı çıktığımda bile yan yana iki insan görsem sanki bana saldıracaklarmış gibi düşünmekteyim. Kendimi iyi hissetmeye başladıktan sonra savcılığa şikâyette bulundum.

AKP hükümeti ve havuz medyası tarafından köpürtülen Kabataş hadisesi önce güvenlik kamerası görüntüleriyle, ardından bizzat iddiayı öne süren Elif Çakır'ın avukatı tarafından yalanlanmıştı. 232 faklı kameranın 2 bin 560 saatlik görüntülerini inceleyen Emniyet de olaya dair bir kanıt bulamamıştı. Buna rağmen Sabah, dünkü manşetinde  fotoşoplu bir görselle 'Taciz 52 saniyede gerçekleşti' demişti.

Emniyet, Kabataş'a dair tek kanıt bulamadı!

Erdoğan Kabataş yalanını tekrar diline doladı: 'Hâlâ ahlaksızca üzerine gidiyorlar'

Yandaş yazarlardan toplu 'Kabataş kalkışması': Diliniz KABA vicdanınız TAŞ

Kabataş yalanı üzerine üç konuk canlı yayını terk etti

Çakır ve Selvi hakkında Kabataş yalanı ile ilgili suç duyuruları bir yıldır bekletiliyor

Elif Çakır’ın avukatından Kabataş yalanı itirafı: 'Ortada büyük bir kandırmaca vardı!'