Bakan Kurum, küresel iklim krizinde sorumlulukları olmadığını söylese de gerçekler farklı. AKP döneminde emisyon miktarı iki katından fazla arttı. Emisyon yutağı olan 638 bin 194 hektarlık ormanlık alan yok edildi.

Sadece sorumlu değil failisiniz

Gökay BAŞCAN

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un “Türkiye’nin iklim krizinde tarihi bir mesuliyeti bulunmuyor” sözleri AKP döneminde yapılan icraatları akıllara getirdi. Kurum her ne kadar sorumluluğumuz yok dese de 21 yıllık AKP iktidarında fosil yakıtların önü açıldı, ormanlar talan edildi, ülke betona hapsedildi. ABD, Çin gibi ekonomisi büyük ülkeler kirleticilerde ilk sıralarda yer alsa da AKP iktidarının yaptıkları küçümsenemez.


İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurulu’nun ilk toplantısı, önceki gün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un başkanlığında İller Bankası’nda gerçekleştirildi. Kurum, Paris Anlaşması’nı onaylayan Türkiye’nin, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, 2053 net sıfır emisyon ve yeşil kalkınma hedefiyle, ekonomik, çevresel ve sosyal dönüşümün başladığı yepyeni bir sürece girdiğini iddia etti. Kurum, iklim krizinden kendilerini sorumlu görmedi.

Ancak veriler AKP döneminin iklim krizini derinleştiren, uyum içerisinde olmayan birçok karara ve projeye imza attı.

ARTIRMA SÖZÜ

İklim krizine neden olan seragazı salımı AKP döneminde rekor kırdı. AKP iktidarının ilk yılı olan 2001’de 208,5 milyon ton olan karbondioksit salımı, 2019 yılında 506,1 milyona ulaştı. Emisyon 18 yılda iki kattan fazla arttı. Türkiye 2012 yılında Birleşmiş Milletler Sekreteryası’na sunduğu Niyet Edilen Ulusal Katkı Beyanı’nda, seragazı emisyonlarının 2030 yılında 929 milyon tona kadar çıkarabileceğini belirtti. Başka bir deyişle Türkiye seragazı emisyonlarını azaltma taahhüdü vermedi, iki katından fazla artırabileceğini söyledi.

5 YIL SONRA TARAF OLDU

Türkiye, Paris Anlaşması'na 5 yıl aradan sonra taraf oldu. Türkiye’nin anlaşmayı bu kadar bekletmesinin arkasında yeşil iklim fonundan alınması talep edilen yardım tartışma konusu oldu. Ayrıca Türkiye anlaşmaya imza atmasıyla birlikte Ulusal Katkı Beyanı’nı güncellemesi gerekiyor.

KÖMÜRÜN ÖNÜ AÇILDI

Seragazına neden olan başlıca nedenlerinden başında kömürlü termik santrallar geliyor. Şuanda mevcut 34 termik santral bulunurken, planlanan 24 adet daha var. Türkiye’deki kömürlü termik santrallar 2019 yılında 506,1 milyon ton salımın 114 milyon tonundan sorumlu.

Hem dışa bağımlılığı artıran hem de iklim krizine etkisi olan bir diğeri santral ise doğalgaz ile çalışanlar. 2002 yılında doğalgaz santrallarının kurulu gücü 7 bin 247 megavat iken 2020 sonunda 21 bin 599’a yükseldi. 2019 yılında doğalgaz santrallarından ortaya çıkan emisyon miktarı ise 24 milyon ton oldu. Enerji santrallarının yanı sıra fosil yakıt tüketiminin en çok kullanıldığı alan ulaşım oldu. betonlaştırma projeleriyle iklim krizini derinleştiren AKP iktidarı döneminde petrol kullanılarak yapılan ulaşımdan kaynaklı salımda da rekor kırdı. 2019 yılında ulaşım nedeniyle 82 milyon ton karbondioksit salımı yapıldı. Bunun yüzde 93'ü karayolu ulaşımı, yüzde 4,5'i yurtiçi havayolu ulaşımından kaynaklı.

ORMANSIZLAŞMA

İklim kriziyle mücadelede çok önemli bir rol oynayan, seragazlarına karşı yutak görevi gören ormanlar AKP döneminde yok edildi. İklim Zirvesi’nin 26’ncısı yapılan Glasgow’da ormansızlaşmayı ve arazi bozulmasını durdurma ve tersine çevirme sözü veren AKP iktidarı, son 17 yılında 494 bin 365 hektarlık ormanlık alanı, ormancılık dışı faaliyete açtı; 143 bin 829 hektarlık alan yandı. Toplamda, Edirne'nin yüzölçümünden daha büyük, yani 638 bin 194 hektarlık ormanlık alan AKP döneminde yok oldu.