İktidarın yanlış politikaları nedeniyle can kaybı ve vaka sayısında artış yaşanmasına tepki gösteren İstanbul Sağlık Meslek Odaları Koordinasyonu, "Alınmayan tedbirlerin, lebaleb parti kongrelerinin, insanlar en yakınlarına veda edemezken siyasetçilerin katıldığı kalabalık cenaze törenlerinin bedelini başta sağlık çalışanları olmak üzere bütün yurttaşlarımız ödüyor" dedi.

Sağlık Meslek Odaları: İktidar aşı umudu tacirliği yaparak ülkeyi felakete sürüklüyor

HABER MERKEZİ

İstanbul Dişhekimleri Odası, İstanbul Eczacı Odası, İstanbul Tabip Odası, İstanbul Veteriner Hekimler Odası artan can kayıpları ve vakalar karşısında kayıtsız kalan iktidara tepki gösterdi. Ortak açıklama yapan Sağlık Meslek Odaları, "Eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi nedeniyle ülkemizde kontrol altına alınamayan Covid-19 pandemisi bugünlerde üçüncü ve en büyük pikini yapıyor" dedi.

Günlük vaka sayılarının 54 bini aştığı, günlük can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi açıklamalara göre bile 300'e tırmandığını vurgulayan Sağlık Meslek Odaları, "Ülkemiz günlük yeni vaka sayısında Avrupa'da birinci, dünyada dördüncü sıraya yükseldi. Alınmayan tedbirlerin, lebaleb parti kongrelerinin, insanlar en yakınlarına veda edemezken siyasetçilerin katıldığı kalabalık cenaze törenlerinin bedelini başta sağlık çalışanları olmak üzere bütün yurttaşlarımız ödüyor" ifadelerine yer verdi.

"Başından bu yana salgından en kötü etkilenen şehir olan İstanbul'da Şubat ortasında 100 binde 60 olan aktif vaka sayısı geçtiğimiz hafta 591'e çıktı. Bu sayı Türkiye ortalamasının çok üzerinde olup, İstanbul Samsun'un ardından vaka sayısında ikinci en yüksek il durumundadır" denilen açıklamada 6 hafta içerisinde vaka sayısının 10 kat arttığı, hastanelerin salgının yükünü taşıyamadığı ve, yeni açılan Covid-19 servislerinin bile yeterli gelmediği vurgulandı.

Açıklamada, "Yetersiz ve yavaş aşılama çalışmaları salgını bırakın durdurmayı, hızını azaltmaya bile yetmiyor" denilerek, "Daha en başından itibaren salgından 'başarı hikayesi' çıkararak siyasi rant devşirmeye çalışan iktidar ise etkili olmadığı açık olarak görülen göstermelik önlemlerle, 'aşı umudu tacirliği' yaparak ülkeyi daha da büyük bir felakete sürüklüyor" sözleri eklendi.

"Salgınla mücadelede halk sağlığı önlemlerinin başında günlük dilde 'kapanma' olarak ifade edilen toplumsal hareketliliğin kısıtlanması gelmektedir" denilen açıklama şöyle devam etti:

"En az 28 günlük 'ekonomik-sosyal destekli kapanma' bugün İstanbul için kaçınılmaz hale gelmiştir. Acil, zorunlu, yaşamsal önemdeki sektörler hariç olmak üzere tüm işyerlerinde çalışma durdurulmalı, çalışmanın sürdürüldüğü sektörlerde mesai saatleri kısaltılmalı, güvenli çalışma ortamı sağlanmalı ve mümkün olan işlerde evden çalışmaya geçilmelidir. "Kapama”nın ardından gelecek "açılma” süreci de kademeli, kontrollü bir şekilde uygulanmalıdır.

Ücretsiz, güvenli ve etkili aşı her yurttaşın en doğal hakkıdır. Öncelik sırasında yer alanlar başta olmak üzere etkili ve güvenli olduğu kanıtlanmış aşı hızlı bir şekilde tüm yurttaşlara sağlanmalıdır.

Günlük test sayıları daha da arttırılmalı, salgınla mücadelenin anahtarı filyasyon çalışmaları sistematik, aralıksız ve etkili hale getirilmelidir. Tespit edilen hastaların izolasyonu ve temaslıların karantina altına alınmasının ev ortamında mümkün olmadığı açık olarak görülmüş, bu yanlış uygulama ev içi bulaşları çığ gibi büyütmüştür. Bu nedenle kamuya ait yurtlar, misafirhaneler ve benzeri yerler izolasyon ve karantina amacıyla kullanılmalıdır.

Sağlık Bakanlığı salgınla ilgili bütün verileri başta sağlık meslek örgütleri olmak üzere toplumla açık olarak paylaşmalı, salgın mücadelesinde ilgili bütün kurumlara yer verilmelidir."