İktidarın uyarılara kulak tıkaması sonucu salgın ülke genelinde kontrolden çıktı. Ege’de de birçok hastanede sorunlar çığ gibi. Yurttaşlar Covid-19 dışındaki sağlık hizmetlerine ulaşamazken, hekimler kısıtlamaların yetersiz olduğu görüşünde.

Sağlık sistemi tıkandı

Berkay Sağol

ÜLKEDE son haftalarda katlanarak artan koronavirüs vakaları, iktidarın söyleminin aksine salgının kontrolde olmadığını gözler önüne serdi. Özellikle yoğun bakımlarda yoğunluk dikkat çekerken hastanelerin birçoğu Covid-19 dışında hizmet vermiyor, bu da beraberinde kimi sorunları getirdi. Diğer hastalar servis, yatak, yoğun bakım sıkıntısı yüzünden tedaviye ulaşmakta güçlük çekiyor.

Hızlı tanı ve tedavinin hayati önem taşıdığı birçok hastalığın taraması yapılamıyor. Günlerce ilaca ulaşamayan hastaların sayısı da bir hayli fazla.

İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, kent genelinde PCR testlerinin pozitiflik durumunun yüzde 30-35 civarında olduğunu söyledi. Dr. Çamlı, “Israrlı taleplerimize rağmen bu şeffaflık hâlâ ne yazık ki gerçekleşmedi” dedi ve ekledi: “İzmir’de son dönemde vakaların azalmasında net bir artış yok, ancak bir artış olduğundan da söz edemeyiz. Kısa süreli olarak geçici artış ve azalmalar olabilir ama uzun süreli verileri incelemek gerek. Yoğun bakımlarda hâlâ sıkıntı yaşandığına dair bize de şikâyetler gelmeye devam ediyor.”

BULAŞ DA VEFAT DA ARTIYOR

Sağlık çalışanları arasında da bulaşın hızla artığını aktaran Dr. Çamlı, “Bulaşın artmasıyla orantılı olarak tüm Türkiye’de de vefat sayısı giderek yükseliyor. 220’den fazla sağlık çalışanı hayatını kaybetti. Toplumda vakaların artması, sağlık çalışanlarının da pozitifliği artırdı. Çalışan personellerin hasta olması, diğer sağlık çalışanlarının birim iş yükünü gittikçe artırıyor bu da çalışanların virüse yakalanma riskini artırıyor. Pandemi uzadıkça sağlık çalışanları gittikçe tükenmişlik noktasına geliyor. OECD kriterlerine göre nüfusa oranla sağlık çalışanı sayımız çok az. Atama bekleyen sağlık çalışanlarının atamaları bir an önce yapılmalı ve yorulmuş olan sağlık çalışanlarının rahatlaması sağlanmalı” diye konuştu.

TOPLUM SAĞLIĞI HER ŞEYDEN ÖNEMLİ

Balıkesir Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet Uçan, eylülde yüzde 4-5 civarında pozitiflik oranının bugünlerde yüzde 30’lara çıktığına vurgu yaptı. Dr. Uçan, “Maalesef diğer iller gibi Balıkesir’de de vaka sayısı çok” ifadesini kullandı: “Günde 3 bin test yapılıyor ve ortalama olarak bunların 900’ü pozitif çıkıyor. Hastanelerde bu aya kadar çok ciddi bir sıkıntı yaşanmadı ancak Balıkesir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yeni Covid-19 yoğun bakımı açıldı. Ayvalık, Bandırma ve Burhaniye’de de yeni yoğun bakımlar açıldı. Bu bir noktadan sonra tıkanmaya kadar gidecek ve hastanelerde yer kalmayacak. Sadece iki günlük hafta sonu kısıtlamalarıyla bu salgının önüne geçmemiz imkânsız. Daha gerçekçi önlemler alınarak tam kapanma sağlanması lazım. Ekonomi kötü durumda olabilir ancak hiçbir şey toplum sağlığından önce gelmemelidir” ifadelerini kullandı.

HASTANELERİN DURUMU KÖTÜ

Günlük pozitif vaka sayısının 500 civarında olduğunu belirten Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin ise, “Sadece Menteşe’de 200’ün üzerinde yatan hasta var. Yaklaşık 50 hasta yoğun bakımda yatıyor. İlçelerle beraber 500 civarında yatan hasta var. Hastanelerin durumu çok kötü” ifadelerini kullandı.

Dr. Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda servisler ve yoğun bakımlarda doluluk oranı yüzde 100’e yakın. Sağlık sisteminde bir kilitlenme, tıkanma durumu olduğunu söyleyebiliriz. Hastaların çoğu ilaç verilerek evine gönderiliyor. Normal rutin poliklinik hizmeti ve ameliyatlar yapılamıyor, çünkü sağlık emekçileri ve hekimlerde hasta.”

Dr. Şahin ayrıca, Covid-19’dan hayatını kaybeden ağabeyi̇ni̇n eşi̇ i̇le çocuklarına test yapılmadığını aktararak, “Bir hastanın PCR testini pozitif bulduğu zaman, sayı yükselecek diye o ailedeki insanlara test yapmaktan kaçınan bir sistemden bahsediyoruz. Bunu somut olarak çevremizde ve arkadaşlarımızda görüyoruz. Bundan dolayı verilen rakamların iki ile çarpılması gerektiğini söylüyorum. Kasım ayında ağabeyimi kaybettim. Ağabeyimi hastaneye yatırmamızdan 2 gün sonra hayatını kaybetti. Fakat eşine ve çocuklarına test yapılmadı. Geride kalanların korunması ve filyasyon açısından test talep edilmeden yapılması gerekiyordu. Bunu sosyal devlet olarak yapmak zorundasınız” şeklinde konuştu.