Kendilerine ‘koç’ ismini veren kişiler ortalıkta cirit atıyor. Prof. Dr. Yıldırım durumu ‘ticarileşmiş sağlık pazarının merdiven altı ürünleri’ olarak yorumluyor. Uzman Dr. Bozkurt nitelikli sağlık hizmetinin olmadığını kaydediyor

Sağlık sorunları ‘koç’la çözülemez

Dilara ŞİMŞEK

Yaşam koçluğu, ilişki koçluğu, nefes koçluğu, doğum koçluğu, kişisel gelişim uzmanlığı ... Bu unvanları almak için birkaç süslü, afili cümle, birkaç kitap okumak ve bir telefona sahip olmak yeterli. Biraz daha emek harcayanlar ise birkaç günlük eğitim, bir sertifika edinip yola çıkabiliyor. Bu unvanları almak için başkaca bir engel de bulunmayabiliyor. Bu kişiler kimi zaman bir işyeri bile açmadan ‘hizmet’ verdikleri için denetimleri de o kadar kolay olmuyor.


Psikolojik danışmanlığa ihtiyaç duyan ya da ruhsal hastalığa sahip bir kişiye ‘yardım’ adı altında yapılan müdahale kimi zaman o kişinin hayatına mal olabiliyor. “Sadece pozitif düşünerek sorunların üstesinden gelinebileceğini”, “Doğru nefesle sağlık sorunun çözülebileceğini” savunan bu kişilere başvuranlar da az değil. Peki neden başvuruluyor? Nasıl bir denetim gerekli? Bu gibi soruları uzmanlara yönelttik.

saglik-sorunlari-koc-la-cozulemez-970192-1.
Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım - Psikiyatri Uzmanı


Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Ejder Akgün Yıldırım, yaşanan durumu ‘çarpık ve ticarileşmiş sağlık pazarının merdiven altı ürünleri’ olarak nitelendirdi. Ruhsal hastalıkların ‘koç’ ile çözülemeyeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Yıldırım, şunları söyledi: "Ruhsal destek bağlamında sonu koç ile biten bir meslek yok. Ruh sağlığına ilişkin sınırların belirsiz olması, ruhsal belirtilerin olağan üzüntü ya da kaygı gibi duygu ve düşüncelerden ayırt edilmesinin güçlüğü, yetkili yetkisiz herkesin kendisini psikiyatrist zannetmesine yol açıyor. Örneğin kalça ağrısı ya da çarpıntı konusunda doktor önerenler iş depresyona gelince tıp dışı çözümleri fütursuzca dillendirebiliyor. ‘Kendin aşabilirsin’ ‘üstüne git’ ‘ilaç çözüm değil’ gibi ifadeleri ruhsal sorunu olan kişiler sıklıkla çevrelerinden duyuyor."

ŞİZOFRENİYİ CİNCİ HOCA YA DA KOÇ ÇÖZEMEZ

Prof. Dr. Yıldırım’a göre bu çarpıklığın bir nedeni ise damgalanma. Bu konudaki görüşlerini şöyle özetliyor: "Ortaçağ’dan kalma yargılarla ruhsal hastalıklar toplumda bir damgalanma nedeni oluyor, zayıflık ya da yaşamda yenilgi gibi nitelendiriliyor. Modern bilimin mucizesi psikiyatrik ilaçlarını kullanmak ise bu yenilginin katmerlenmiş hali gibi algılanıyor. Koçluk adı altında yapılanlar, kaçak sözde ‘ruhsal tedaviler’ görece eğitimli, orta/üst sınıfların zihinlerdeki damgalanma kaygısını hedef alıyor. ‘Ruhsal sorunları kendin aşabilirsin’ denilerek bir pazarlama stratejisi kuruluyor. Kamuoyu bu felaketi ancak bir ‘doğum koçu’ saçmalığı ile fark edebildi. Doğum koçu ile bir doğum nasıl olmaz ise ruhsal belirti de, depresyon, panik bozukluk, şizofreni de bilmem ne koçu ile tedavi edilemez."

“Bildiğini zanneden” kişinin yanılgı içinde kaybolmuş bir şekilde zarar gören ve zarar veren olabildiğini aktaran Prof. Dr. Yıldırım, şöyle dedi: “Ruhsal dünya, o kişiye ona hasar verecek bir oyunun oyuncağı yapılmamalı. Psikiyatriste gitmemekle yaşanılan gerçek değişmiyor. Ruhsal bir zorlanma, ruhsal belirti ya da hastalık, turşu, çorba, cinci hoca ya da koçlarla değil bir ruh sağlığı uzmanının ve bilimin mihmandarlığında çözülebilir.”

BİLİNÇALTI TEMİZLEYİCİLERİ

Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Aruz Bozkurt’a göre insanları “koç, kişisel gelişim uzmanı” yönelten neden nitelikli sağlık hizmeti alınamaması. “Günümüzde eğitimli ve biraz daha yüksek gelirli olmak da nitelikli sağlık hizmeti almaya yetmiyor” diyen Uzman Dr. Bozkurt, görüşlerini şöyle özetledi: “Vatandaşın ruh sağlığı hizmetine ayıracak zamanı da yok, haliyle mevcut sorunu nispeten rahatlatabilecek en hızlı yöntemi talep ediyor. Çarklar, halkın sağlığından çok sistemin istikrarı için dönüyor kendiliğinden. Böyle bir düzende ise kişilerin ruh sağlığını -iş yerindeki sömürüye benzer şekilde- istismar edecek kişiler her koşulda çıkacaktır. Ne zaman ki sağlıklı bir yaşamı ve parasız, nitelikli sağlık hizmetini hep birlikte talep ederiz; o zaman işler düzelmeye ve ruh sağlığı alanındaki bu hukuksuzluklar azalmaya başlar. Çünkü mesleğini şevkle yapacak doktor her zaman bulunur ama işin ucunda haksız kazanç olmazsa hiçbir bilinçaltı temizleyicisinin bu işe devam edeceğini sanmıyorum.”

saglik-sorunlari-koc-la-cozulemez-970193-1.
Uzm. Dr. Aruz Bozkurt - Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı



KREDİ ÇEKİP YOGA KAMPINA GİDİYORLAR

Uzman Dr. Bozkurt sağlığın ‘ticari bir ürün‘ haline getirilmesini şu örnekle aktarıyor: "Eğitim alıp, bir şirkette beyaz yakalı iş buldunuz. Her sabah trafik, iş yükü derken eve canınız çıkmış bir şekilde varıyorsunuz. İşinizde yükselmiş de olsanız alım gücünüzün daha düşük olduğunu, insanca yaşamanın ne kadar imkânsızlaştığını deneyimliyorsunuz. Yorgunluk, gelecek belirsizliği derken şikâyetleriniz başlıyor. Örneğin ‘mindfullness’a merak sarıyorsunuz, birkaç kitap alıp birkaç ‘workshop’a giderek kendinizi tanımaya çalışıyorsunuz. Önce fayda da görüyorsunuz. Artık işe yaramamaya mı başladı? Size şöyle bir teklifimiz var: Mindfullness temelli kampımızda, doğanın içinde, yogalı, ruhunuzu dinlendireceğiniz sağlık dolu bir hafta sunuyoruz size… Kredi çekip, zaten kısa olan yıllık izninizi oraya ayırıyorsunuz ve plazadaki işinize dönüyorsunuz.”

***

saglik-sorunlari-koc-la-cozulemez-970194-1.
Uzman Psikolojik Danışman Oğuz Özat - Türk PDR-Der Genel Başkanı

Yasal değil, denetim yok

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği (Türk PDR-Der) Genel Başkanı Uzman Psikolojik Danışman Oğuz Özat, denetimsizliğe dikkat çekiyor:
“Bu ‘koç’luk mesleklerine ulaşmak çok kolay. Nefes koçluğu, eğitim koçluğu, ilişki koçluğu, doğum koçluğu gibi uydurma sıfatlarla ruh sağlığı alanından eğitim alanına kadar her alana girmeye çalışan bir grupla karşı karşıyayız. İlkokul diploması olan da olmayan da herhangi bir kurumdan birkaç saatlik eğitimle bu sertifikayı alıyor. Kişisel gelişim merkezi adı altında rahatlıkla bir işyeri açabiliyor. Bakanlıkların bunları denetlemesi gerekiyor ancak hiçbir denetleme yok. İhbar edildiği takdirde yakalanıyorlar. Yıllardır bununla mücadele ediyoruz. Eğitim almış, diploması olan uzman kişilere istihdam sağlanırsa koçların her alanı istismar etmesi engellenir. Diplomalı uzmanlar işyeri açabilsin ancak kanun eksikliğinden dolayı açamıyorlar.”

Özat, sözlerini şöyle noktaladı: “Talebimiz devletin bu kaçak ve yasal olmayan işleri, kişileri engellemesi. Eğitmen ve uzmanlar için işyeri açma mevzuatının hazırlanmasını istiyoruz. STK olarak bakanlıklarla işbirliğine hazırız ve bu kişilerin, kurumların denetlenmesine tabiyiz.”