Sağlıkta eşitsizlik dünyadaki en büyük sorun. İklim krizi ve salgınlar ise bu sorunu büyütüyor. 7 Nisan Dünya Sağlık Günü kapsamında konuşan hekimler, sağlık hakkının dünyanın her yerinde en temel hak olduğunu vurguluyor.

Sağlık yurttaşın en temel hakkı!
Hastanelerdeki yoğunluk genellikle gece saatlerinde artıyor. (Fotoğraf: BirGün)

Haber Merkezi

Sağlıkta eşitsizlik tüm dünyada en belirgin sorun. Salgınlar, savaşlar, iklim krizi sıkıntıları büyürken sorunları azaltmak ve sağlıklı olmayı temel bir insan hakkı olarak kabul ettirebilmek, bitmeyen bir mücadele konusu. Türkiye’de ise pandemi ve 6 Şubat depremleri sağlık hakkı mücadelesinin önemini en yıkıcı şekilde gösterdi. Halkın taleplerini değil, sermayeyi gözeten sağlık sistemi ve yanlış sağlık politikaları faturayı yurttaşa kesti.

AKP iktidarının 21 yıldır uyguladığı politikaları sağlık alanında da büyük hasara yol açtı. Aşı ve medikal malzeme yetersizliği, sağlıkta yükselen maliyetler adeta sorun yumağına döndü. Kamu hastanelerinde giderek artan randevu krizi kangren halini aldı. Parası olan özel hastanelere giderek tedavi olurken bazı hastalar kredi kartıyla sağlık hizmetinden faydalanır duruma geldi.

SAĞLIĞA ERİŞİM GÜÇLEŞİYOR

Özel sektörün payı her geçen gün artarken en temel insan hakkı olan sağlık hizmetlerine erişim de güçleşti. Ülke geneline göre İstanbul’da özel sektörün ne kadar baskın olduğunu gösterdi. 2022 yılında özel hastane oranı Türkiye genelinde %36,78 iken İstanbul’da %70,09’a yükseldi. Öte yandan binlerce hekim düşük maaş, şiddet, iş yoğunluğu gibi sorunlarına çözüm bulunmadığı için yurtdışına göç etti. Türk Tabipler Birliği’nden iyi hal belgesi alan hekim sayısı son yıllarda katlanarak arttı. 7 Nisan Dünya Sağlık Günü kapsamında açıklama yapan hekimler, sağlığın bir insan hakkı olduğunu bir kez daha dikkat çekti.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) sağlık haklarına yönelik yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “2024 yılı için bu temayı belirlerken dünya genelinde hastalıklar, afetler ve çatışmaların ölüm ve hastalıklar arasında büyük yer tuttuğunun altını çiziyor. DSÖ Herkes İçin Sağlık Ekonomisi Konseyi, en az 140 ülkenin sağlığı anayasalarında bir insan hakkı olarak tanıdığını tespit etmiş. Ancak ülkeler, halklarının sağlık hizmetlerine erişim hakkını güvence altına alacak yasaları çıkarmıyor ve uygulamaya koymuyor. Bu tespit, 2021 yılında en az 4,5 milyar insanın, yani dünya nüfusunun yarısından fazlasının temel sağlık hizmetlerinden tam olarak yararlanamadığı gerçeğini destekliyor. Emperyalist savaşların binlerce canı alması, doğa talanının sömürge madenciliği üzerinden en yoksul ülkeleri sömürmesi, değil temiz, suya, temiz havaya, nitelikli beslenme ve barınmaya sahip olamayan milyonlarca insanın talepleri dünya genelinde göz ardı edildi. Sağlık fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyilik halidir der DSÖ. Ancak bu iyilik halinin ve sağlık hakkının tüm dünyada konuşulduğu dönem Covid-19 Pandemisidir. Pandemi ve 6 Şubat depremleri sağlık hakkı mücadelesinin önemini en yıkıcı şekilde göstermiştir.”

KONTROLLERİNİZİ YAPTIRIN!

Hekimler, sağlık hakkının herkesin en temel hakkı olduğunu belirterek düzenli check-up yaptırmanın önemine dikkat çekti. Hekimler, “Unutmayalım ki sağlık, en değerli varlığımızdır ve herkesin en temel hakkıdır. Sağlıklı olmak; yaşam kalitemizi artırır, günlük aktivitelere katılımımızı sağlar ve potansiyelimizi maksimize etmemize yardımcı olur. İşte bu yüzden, bu dünya sağlık gününde, ‘hakkımız olan sağlığımız’ için rutin sağlık kontrollerimizi yaptırmayı ihmal etmeyelim” dediler.

∗∗∗

TÜRKİYE SONUNCU SIRADA 

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ile Avrupa Birliği (AB) üyeleri, Gayrisafi Yurt İçi Hasıladan (GSYH) sağlık harcamalarına ilişkin 2022 raporunu paylaştı. Rapora göre, sağlık harcamalarına en az pay ayıran ülke Türkiye oldu. Türkiye’de 2022 yılında sağlık harcamalarının GSYH’ye oranı yüzde 4,3 iken OECD ortalama yüzde 9.2 oldu. 2022 yılı verilerine göre sağlık harcamalarına GSYH’den en fazla pay ayıran ülke yüzde 16,6 ile ABD. Bu ülkeyi 12.7 ile Almanya, 12.1 ile Fransa, 11.5 ile Japonya takip etti.

Sağlık harcamalarının ulusal gelire oranı (2022) (%)