Saldırıya uğrayan eserleri eleştiren Hakan'a tepkiler sürüyor: Bu kafa Gökçek kafası!

Hanedan torunu Nihal Osmanoğlu’nun hedef göstermesinin ardından bir grubun saldırısına uğrayan Abdülmecit Efendi Köşkü’ndeki eserler hakkında Hürriyet’teki köşesinde “Sevimsiz. İrrite edici. Rahatsız edici. Kusturucu. Mide bulandırıcı.
Bağlamsız. Anlamsız. Amaçsız” ifadeler kullanan Ahmet Hakan’a tepkiler devam ediyor.

Hakan’a ilk tepkiyi aynı gazeteden Melis Alphan, Twitter üzerinden gösterdi. Alphan, “Sanata dair hayatımda okuduğum en kötü yazı olabilir. Gözü çıkarıyor ama kaş da yapamıyor. Sanat eleştirisinden de geri kal be kardeş” dedi. Alphan daha sonra ise köşesinde Hakan’a dair isim vermeden “Anlamıyorum”cular kadar sanata zarar veren bir grup daha varsa, onlar da “Değerlerime hakaret ediyor”cular. Nefret söylemi içermeyen sanat eseri, dini veya milli değerlerle yargılanamaz. Ne kadar çabalarsanız çabalayın, sanatı baskıcı düzene de uyduramazsınız” sözleriyle göndermede bulundu.

İnsan bedeni korkulacak bir şey değil be kardeşim!
Habertürk Gazetesi yazarı Fatih Altaylı da Hakan'ın yazısıyla ilgili sert bir yazı kaleme alarak, “Bu kafanın, “Tükürürüm böyle sanatın” içine diyen kafadan hiçbir farkı yoktur” dedi. Kısa bir süre önce CNNTürk’teki işine son verilen Bavul Yazarı Nevşin Mengü ise, “Sanat sanat için mi, sanat yazar için mi? İnsan bedeni korkulacak ve utanılacak bir şey değil aslında” diyerek tepkisini Twitter’dan dile getirdi.

Sığ bir yaklaşım ve kabul edilemez
Abdülmecit efendi Köşkü’nde sergilenen Ömer Koç koleksiyonu eserlerine yönelik saldırıyla ilgili Koç Holding ise açıklamasında, “Toplumsal kalkınmanın en önemli unsurlarından biri düşünce özgürlüğü ve bunun en etkili mecralarından kültür ve sanattır. Kendisine hitap edeni sanat olarak görüp, etmeyeni hayal gücü ve aşırılıklar üzerinden tehdit ve baskı unsuru olarak kullanmaya çalışmak, sığ bir yaklaşımdan öteye gidemez ve kabul edilemez” sözlerine yer verdi.

El pençe divan mı duracağız?
Ahmet Hakan dünkü yazısında ise “sanat eserlerinin her tarafından fışkıran aşırı gerçekçi penisler karşısında hepimiz el pençe divan mı duracağız?” ifadelerini kullandı.

Hakan Salı günü yayınlanan ve büyük eleştiri toplayan yazısında tam olarak şu ifadelere yer vermişti, “ Eserlere baktığımda aklıma gelen tek cümle şu: Üryanlığın yalın ve müstekreh vurgusu! Üryanlık deyip geçmeyelim hemen. Öyle böyle üryanlık değil. Sevimsiz. İrrite edici. Rahatsız edici. Kusturucu. Mide bulandırıcı. Bağlamsız. Anlamsız. Amaçsız. Bir gazete köşesinde yayınlanamayacak kadar berbat şeyler.”