Turizm dünyası temsilcileri, koronavirüs salgınından sonra sektörde köklü değişikliklerin yaşanacağını, insanların kalabalık otelleri ve açık büfeleri değil, daha sakin yerleri tercih edeceği görüşünde

Salgın sonrası turizmde köklü değişiklikler yaşanacak

Turizm dünyasından temsilcilerin sektöre dair yorumlarında, koronavirüs salgınından en çok ekilenen sektörlerden birinin turizm olduğunu, yıllık ekonomik büyüklüğü 1,7 trilyon dolar olan sektörün bu yılki kaybının en az 1 trilyon dolar olacağı görüşü bildirildi. İnsanların salgından sonra alışkanlıklarının da değişeceği belirtilirken açık büfe gibi yeme içme alışkanlıklarında da değişiklik olacağı görüşü var.

AA’da yer alan habere göre, Dünya Turizm Forumu Enstitüsü (World Tourism Forum Institute) Başkanı Bulut Bağcı, insanların, küresel salgın gibi durumlarda travma yaşadığını, salgınların etkisinden uzun süre çıkamadığını söyledi.

EKONOMİK KAYIP EN AZ 1 TRİLYON DOLAR OLACAK

Bu travmaların, dolayısıyla salgınların, insanların alışkanlıklarını değiştirdiğini dile getiren Bağcı, koronavirüsün de insanlarda seyahat ve benzeri konulardan korkmasına yol açtığını anlattı.

Bağcı, salgından en çok etkilenen sektörlerin başında turizmin geldiğini, yıllık ekonomik büyüklüğü 1,7 trilyon dolar olan sektörün bu yılki kaybının en az 1 trilyon dolar olacağını bildirdi.

Salgın sonrası turizmde bazı alışkanlıkların değişeceğini, eskiye dönüşün vakit alacağını, zamanla birçok farklı uygulamanın hayata geçeceğini dile getiren Bağcı, turistlerin ilk anlamda teması en aza indireceğini söyledi. Bağcı, artık insanların çok kalabalık otelleri tercih etmeyeceğini veya bu tercihin zaman alacağını belirterek, butik otellerin veya tatil köylerinin rağbet göreceğini ifade etti.

O KARPUZDAN HEYKELLER, ONLARCA ÇEŞİT TATLILAR CAZİBESİNİ YİTİRECEK

Dünya Turizm Forumu Enstitüsü Başkanı Bağcı, turistlerin yeme-içme alışkanlığında da ciddi değişiklikler yaşanacağını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Şimdiye kadar açık büfelerin yer aldığı her şey dahil konsepti Türkiye'nin öne çıktığı turizm şekliydi. Onlarca, hatta yüzlerce turistin sıraya girdiği, herkesin aynı kepçe veya aparatlarla yemekleri, salataları, tatlıları aldığı açık büfeler artık tercih edilmeyecek. O karpuzdan heykellerin, onlarca çeşit tatlının, çorbanın, yemeğin veya salatanın yer aldığı açık büfeler cazibesini kaybedecek."

Bulut Bağcı, Türkiye'de 2018'de açıklanan rakamlara göre bir yılda israf edilen gıda miktarının 26 milyon ton olduğunu, bunun parasal karşılığının 214 milyar liraya tekabül ettiğini söyledi.

Bu rakamın aradan geçen süreçte en az 250 milyar liraya ulaşmış olacağını dile getiren Bağcı, "Açık büfeler aynı zamanda çok ciddi bir israf kaynağıdır. Açık büfelerin zamanla kaybolmasıyla ciddi bir israfın da önüne geçilecek." dedi.

‘HER ŞEY DAHİL’ UYGULAMASI DEĞİŞİMLERDEN PAYINI ALACAKTIR

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, "her şey dahil" sisteminin şehir otellerinden ziyade resort bölgelerde uygulandığını, kahvaltı, öğle ve akşam yemeği servislerinin ise tüm otellerde ağırlıklı olarak açık büfe yöntemiyle sunulduğunu belirtti.

Eresin, "Hijyen ve gıda güvenliği her şeyden önce gelir. Koronavirüs salgınıyla birlikte hangi uygulamaların değişeceğini, hangi değişikliklerin kalıcı olacağını şu aşamada kestirebilmek çok zor ama açık büfenin kesinlikle tercih edilmeyeceğini düşünüyorum. Bunun yanı sıra iş yapma yöntemlerinde bazı değişiklikler yaşanması gayet doğal bir gelişme olacak. 'Her şey dahil' uygulaması da tam olarak kalkmasa da olası değişimlerden payını alacaktır” ifadelerini kullandı.