TEİS, Covid-19 salgınında 50 eczacı ve 17 eczane teknisyeninin hayatını kaybettiğini açıkladı. Yapılan açıklamada, “Covid polikliniklerinde çalışanlardan sonra en büyük riski eczacılar yaşıyor” denildi.

Salgında 50 eczacı ve 17 eczane teknisyeni hayatını kaybetti

HABER MERKEZİ

Tüm Eczacı İşverenler Sendikası’ndan (TEİS), yapılan açıklamada, Covid-19 salgınında 50 eczacı ve 17 eczane teknisyenin hayatını kaybettiği belirtildi.

Covid-19 mücadelesinde ön saflarda çalışan eczacıların büyük risk altındaki meslek guruplarından biri olduğunu söyleyen TEİS Genel Başkanı Ecz. Nurten Saydan, Covid-19 nedeniyle Türkiye’de ilk can kaybının bir eczacı olduğunu hatırlatarak, “Covid polikliniklerinde çalışanlardan sonra en büyük riski eczacılar yaşıyor” diyerek, şunları kaydetti:

“Dünyayı altüst eden Covid-19’dan dolayı ülkemizde de olağanüstü tedbirler alınarak, bu süreç atlatılmaya çalışılıyor. Türkiye genelinde salgından etkilenen çok sayıda eczane bulunuyor. Bu virüs yüzünden 50 eczacı, 17 eczane teknisyeni hayatını kaybetti. Halkımızın ilk adımda ulaştığı sağlık kuruluşu eczaneler olduğu için ülke genelinde bu virüsten etkilenen eczacı ve eczane çalışanları sayısı giderek artıyor.”

ECZACILARIN EKONOMİLERİNİ İYİCE BOZULDU

Pandemi sürecinde eczacıların ekonomilerinin iyice bozulduğunu söyleyen Saydan, “Covid-19'lu hastalarla en çok yüz yüze gelen meslek grubuyuz. Bu süreçte 50 meslektaşımız hayatını kaybetti. Ekonomik anlamda da en çok biz etkilendik. Eczacıları ekonomik olarak rahatlatacak destek programının olması gerekiyor” diyerek şu açıklamalarda bulundu:

“Pandemi ile mücadelede vazgeçilemez bir konumda olduğu açık bir şekilde görülen eczacıların yalnız bırakılmaması ve desteklenmesi amacıyla yetkililer tarafından eczacılar için ekonomik tedbirler mutlaka alınmalı. Bunların başında ilaç depolarına olan eczane ödemelerinde rahatlama yapacak tedbirler olmalı. Bağ-kur, SSK prim desteği, vergi indirimi ve muafiyeti, kira desteği gibi konular da mutlaka hayata geçirilmelidir. Diğer taraftan eczacıların sürekli zarar etmesine neden olan fiyat indiriminden doğan zararlar, SGK’nın kamu iskontosunu uygulamayan ilaçlar gibi kronik bazı sorunları giderecek düzenlemelerin de yapılması gerekiyor. “

PANDEMİ DÖNEMİNDE TAVAN YAPTI

Sendika olarak yıllardır gıda takviyeleri gibi ürünlerin internet ve market gibi ortamlarda satılmaması gerektiğini anlatarak bunun mücadelesini verdiklerini belirten Saydan, pandemi sürecinde bu satışların tavan yaptığını söyledi. Saydan şöyle devam etti:

“Pandemi sürecinde vatandaşın gıda takviyelerine olan talebinin artmasından dolayı bu ürünlerin internet vb gibi ortamlarda satış patlaması yaptığı görülüyor. Hatta öyle ki, bazı sitelerde “sahibinden az kullanılmış ilaç” şeklinde reklamlar bulunuyor.
TEİS olarak, bu tür ürünlerin Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlandırılarak sadece eczanelerden satışının yapılması gerektiğini savunuyoruz. Bu ciro sorunu değil, bir halk sağlığı sorunudur. İnsan sağlığı için ivedilikle yasal düzenleme yapılarak bu ürünlerin eczane dışında satışı önlenmeli.”

AŞI OLMAK TOPLUMA OLAN BORCUMUZDUR

Sırası gelip de aşı yaptırmayanlar konusuna da değinen Saydan salgın hastalıklarda en önemli silahın aşı olduğuna vurgu yaparak, “Aşılanmadaki temel amaç birey ve toplumun bağışıklığının sağlanması, salgınların önlenmesi, sakatlık ve ölümlerin azaltılmasıdır” dedi. Saydan aşı ile ilgili açıklamasına, “Aşı olmak kendimize bir kazanç olduğu gibi, topluma olan da bir borcumuzdur” ifadelerini de kullandı.