Salihli’nin Kabazlı, Karaoğlanlı, Hasalan ve Adala Mahallelerinde açılacak olan Jeotermal Elektrik Santralleri (JES) besleme derin kuyuları için verilen ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararının iptali için Manisa İdari Mahkemesi’nde duruşma yapıldı

Salihli’de hukuk mücadelesi sürüyor

BİRGÜN İZMİR

Manisa Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Salihli’nin Kabazlı, Karaoğlanlı, Hasalan ve Adala Mahallelerinde açılacak olan Jeotermal Elektrik Santralleri (JES) besleme derin kuyuları için ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verdi. Bunun üzerine Salihli Çevre Derneği’nin açtığı dava sonucu Manisa İdare Mahkemesi, JES kuyularıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı aldı.

Salihli Çevre Derneği’nin yürütmeyi durdurma kararından sonra ‘ÇED Gerekli Değildir” kararının iptali için açtığı dava ise dün Manisa İdari Mahkemesi’nde görüldü. Kararın ileri bir tarihte açıklanması bekleniyor.

Salihli Çevre Derneği, duruşma öncesi Manisa Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Dernek adına basın açıklamasını okuyan Hakkı Uysal, “Bakanlık tarafından Gediz havzası yeraltı sularında yapılan çalışmalarda jeotermal faaliyetlerin yoğun olarak gerçekleştiği bunun sonucu arsenik başta olmak üzere metaller ve yarı metaller için yüksek konsantrasyonlara rastlanmış ve bölgede jeotermal ve madencilik faaliyetlerine yeni izin ve ruhsat verilmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Buna karşılık Manisa Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı tarafından sürekli Jeotermal kaynak arama ruhsatı verilmektedir. Bu günkü dava konusu yerlerde açılacak olan kuyular aynı zamanda 1. Sınıf tarım arazileri üzerindedir. Enerji şirketleri bunu fırsata çevirip havamızın, suyumuzun, toprağımızın zehirlenmesini umursamadan faaliyetlerine devam etmektedirler” şeklinde konuştu.

“PARK, BAHÇE DEMEDEN SONDAJLARA DEVAM EDİYORLAR”

SANKO Holding, Zorlu Holding, Aytemiz gibi şirketlerin yerel yönetimlerin de desteğini alarak çalışmalarını gerçekleştirdiğini kaydeden Uysal, “Şirketler yerleşim alanı, park, bahçe demeden sondajlarına devam etmekteler. Yerel yöneticileri, mahallenin ileri gelenlerini çeşitli tehdit yöntemleriyle susturulmaya çalışılmaktadır. Bu gelişmelerin olumsuz en somut örneklerini Alaşehir’de, Aydın’da, Denizli Buhar kent’te görmekteyiz. Alaşehir teslim olmuş durumda. Ellerindeki en verimli topraklar denetimsiz JES’ler tarafından zehirlendikten sonra kendini seracılıkla avutmaya çalışmakta. Ülkemizde ise Kaz Dağları, Murat dağı, Hasankeyf, Munzur, Artvin, İzmir, Muğla gibi yaşam yerleri başta olmak üzere tüm yurdumuz maden şirketleri ve enerji şirketlerinin saldırısı altında. JES’lere ve madenciliğe hayır” ifadelerini kullandı.