Bundan 100 yıl önce, Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclis’te yapılan toplantıya kritik bir müdahalede bulunmasıyla saltanat kaldırılmış, 623 yıllık Osmanlı hanedanın egemenliğine son verilmişti.

Saltanatın kaldırılmasının 100. yılı: ‘Mesele, bir hakikati ifadeden ibarettir’
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk TBMM'den çıkarken, 1930. (DepoPhotos)

Bugün, Osmanlı devletinden Türkiye Cumhuriyeti’ne geçişteki en önemli duraklardan biri olan saltanatın kaldırılmasının 100. yıl dönümü. 1 Kasım 1922’de Meclis’te yapılan toplantıya katılan Mustafa Kemal’in müdahalesi ile saltanat tarihe gömülürken bundan 16 gün sonra Sultan Vahdettin (VI. Mehmed), bir İngiliz zırhlısına binerek Malta’ya kaçmıştı.

Saltanatın kaldırılmasına yol açan olay, Kurtuluş Savaşı'nın başarı ile sonuçlanmasından sonra toplanması öngörülen Lozan barış konferansına Ankara ve İstanbul hükûmetlerinin birlikte davet edilmeleriydi.

Davet üzerine, Sadrazam Tevfik Paşa 17 Ekim 1922’de Mustafa Kemal’e bir telgraf göndererek konferansa katılım için Ankara hükümetinin bir temsilci seçmesini istedi.

Bu yazı üzerine Ankara’da saltanatın kaldırılması için hemen çalışmalara başlandı.

30 Ekim 1922’de toplanan Meclis’te Vahdettin ve hükümeti ihanetle suçlandı. Ancak 30 Ekim’de yapılan görüşmelerde saltanat yanlılarının hala güçlü olması nedeniyle saltanatın kaldırılmasına karar verilmedi.

31 Ekim’de kendi gurubunu toplayarak konunun tartışılmasını isteyen Mustafa Kemal, 1 Kasım’da ise ortak komisyonda yapılan görüşmelere katılarak söz aldı.

Komisyonda hala saltanat yanlılarının güçlü itirazları sürerken Mustafa Kemal şu konuşmayı yaparak komisyon üyelerini saltanatın kaldırılmasına ikna etti:

Egemenlik ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır diye; görüşme ile, münakaşa ile verilmez. Egemenlik, saltanat kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları, zorla Türk milleti'nin egemenlik ve saltanatına el koymuşlardı; bu musallat olmalarını altı asırdan beri devam ettirmişlerdi. Şimdi de, Türk Milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek, egemenlik ve saltanatını, isyan ederek kendi eline açıkça almış bulunuyor. Bu bir olupbittidir. Söz konusu olan; millete saltanatını, egemenliğini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız? Meselesi değildir. Mesele zaten olupbitti haline gelmiş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, mutlaka olacaktır. Burada toplananlar, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce uygun olur. Aksi takdirde, yine gerçek gerektiği şekilde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir.

Bu konuşmadan sonra ortak komisyon, gerekli karar taslağını hazırlar ve Meclis’e gönderir. Yapılan oylamada oturum başkanı kararın oybirliği ile benimsendiğini belirtir. Böylece 623 yıllık Osmanlı hanedanı iktidarı son buldu.

Bu gelişmenin ardından ise Sultan Vahdettin (VI. Mehmed) 17 Kasım 1922’de de bir İngiliz Kraliyet Donanması'na ait "Malaya" zırhlısıyla Malta’ya kaçtı.

VI. Mehmed'in Dolmabahçe Sarayı'ndan ayrılması, 1922.VI. Mehmed'in Dolmabahçe Sarayı'ndan ayrılması, 1922.