Belgeselde en çok göze çarpan öğelerden biri de çok sayıda kadın sağlık çalışanının yer alması. Bu hafta köşemize bu belgeseli konu etmemizin nedeni de o; çünkü Küba’da toplam sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 75’i, hekimlerin ise yüzde 65’i kadın

Salud!

BirGün Kadın

Vilma Espin anısına saygıyla…

Pandemi günlerinde, yama tutmayan sistemin her yanı etraflıca sorgulanmaya başladı. Patriyarkal kapitalizm ve onun aygıtları; küresel beka mücadelesi verirken Karayiplerde küçücük bir ada ülkesi 60 yılı aşkın süredir yaptığı gibi insanlığa umut oluyor. Salud (Sağlığa) belgeseli, bu umudu yeşerten temel zeminleri anlatıyor.

Belgesel, Küba’nın dünyanın dört bir yanına gönderdiği hekimleri ve yapılan çalışmaları anlatırken, bir yandan da ABD ambargosuna rağmen gelişen, dirençle büyüyen sağlık sisteminin yoksul ülkelerde yarattığı “mucizeleri” yüzlerde buruk bir tebessüm bırakacak şekilde özetliyor. Devrimin ardından henüz 4 sene geçmesine rağmen ilk olarak Cezayir’e destek olmakla başlayan program, Batı Afrika’nın Gambiya’sından Venezuela Barrio’larına değin uzanıyor… Küba yalnızca hekim göndermekle kalmıyor, aynı zamanda tıp eğitiminin yaygınlaşmasına da yardımcı oluyor. Gambia’lı gençlerin “Burada tıp okuyabileceğim aklıma gelmezdi” sözü yaşananları adeta özetler nitelikte.

Gidilen yoksul ülkelerdeki çok sayıda çalışma bize aynı zamanda fedakâr ama bir o kadar da sakin bir metot izlendiğini gösteriyor. Pek çok olanaksızlık hekimlerin ve diğer sağlık emekçilerinin çok özel çabaları sonucunda aşılıyor. Kullanılan pek çok tıbbi ekipman yetersiz ve tıpkı içinden geçtiğimiz şu günlerdeki gibi çok sayıda bulaşıcılık riski taşınıyor fakat burada yetersizlikleri yaratan içinden geçtiğimiz bu zamanlardan farklı olarak, lakaytlık değil ambargo ve yoksulluk…

Belgeseldeki belki de en önemli vurgu koruyucu sağlık hizmetlerinin hayat kurtarıcı nitelikte olduğu ve bunun yoksul ülkelerde nasıl daha da zorlaştığı üzerine... “ayağın üzerinde çıkan yaraya hekimin uzun bir muayenenin ardından, “Sanırım ayakkabını değiştirmemiz gerekiyor” diye yanıt vermesi meselenin ciddiyetini mizahi bir yöntemle ortaya koyuyor. Küba’daki uzun insan ömrü de, bebek ölümlerinin azlığı da koruyucu sağlık hizmetlerinin yeterliliği ile açıklanıyor ve gidilen tüm ülkelerde verilen eğitimlerde en çok buna vurgu yapılıyor.

Belgeselde en çok göze çarpan öğelerden biri de çok sayıda kadın sağlık çalışanının yer alması. Bu hafta köşemize bu belgeseli konu etmemizin nedeni de o; çünkü Küba’da toplam sağlık çalışanlarının yaklaşık yüzde 75’i, hekimlerin ise yüzde 65’i kadın… Bunda, tarihindeki önemli bir gerilla ve bilim insanı Vilma Espin’in payı da oldukça büyük. 7 Nisan Espin’in doğum günüydü… Vilma Lucila Espín Guillois Kübalı devrimci, feminist ve kimya mühendisi… Anısı bugün Küba’dan dünyaya umut saçan binlerce hekimin ve bilim insanının mücadelesinde yaşıyor ve elbette 60 senedir dünyaya kafa tutan yenilmezliğinde…

Belgeseli izlemek için kare kodu mobil cihazınıza okutabilirsiniz

salud-714807-1.