Terme-Akçay mevkiinde 44 hektarlık tarım arazisi satın alınarak inşaatına başlanan Doğalgaz Çevrim Santralı...

Terme-Akçay mevkiinde 44 hektarlık tarım arazisi satın alınarak inşaatına başlanan Doğalgaz Çevrim Santralı alanının özelliği  tamamı verimli tarım toprağı oluşu.  iddiaya göre çeşitli baskılarla bu arazi Samsun il Toprak Koruma Kurulu tarafından “tarım dışı” kullanılmasına karar verildi. Toprak Koruma Kururunun bu kararın iptali için ZMO tarafından dava açıldı ve bu dava devam ediyor.

YÜRÜTMEYi DURDURMA VAR, iNŞAAT SÜRÜYOR!
Bir diğer garip noktayı ise  şirket aleyhine açılan dava sonucu Danıştay 13. Dairesi’nin Yürütmeyi Durdurma kararına rağmen inşaat faaliyetinin hızlanarak devam etmesi teşkil ediyor. 2008 yılında lisans alan şirkete karşı S.S.Su Ürünleri Kooperatifi yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay 13.Dairesi’nde dava açmış, daire yürütmenin durdurulmasına karar vermişti.Kozluk Belediyesi, Danıştay 13.Dairesinin kararı neticesinde belediye tarafından yapılması gereken işlemin Samsun Valiliği’ne sorulmuş. Gelen yanıt yoruma açık olmakla birlikte hiçbir çalışma yapılmamış: ”Yürütmenin durdurulmasına ilişkin 14/10/2011 tarih ve 2011/1756 sayılı kararın aksine bir yargı kararı istihsal edilmediği sürece Şirketin, 25/04/2008 tarihli ve EÜ/1583-5/1149 numaralı üretim lisansı kapsamında faaliyette bulunamayacağı bildirilmiştir.”

ŞiRKETiN LiSANSI YOK HÜKMÜNDEDiR
Konuya dair konuşan  EMO Samsun Şubesi Başkanı Metin Telatar, BirGün’e yaptığı açıklamada “Konu hakkında EPDK’ya Bilgi Edinme Hakkı üzerinden yazı yazıldı. EPDK, Danıştay 13. Dairesi tarafından verilen “yürütmeyi durdurma kararı” nedeniyle eğer ikinci bir yargı kararı alınmazsa OMV’nin “Üretim Lisansı”nın yok hükmünde olduğunu bildirmiştir. Yani, kararın aksine bir yargı kararı olmadığı sürece OMV’nin e herhangi bir faaliyette bulunması mümkün değildir. Görünen o ki; bu ülkede yargı kararları ortadayken, uygulamada bir problem vardır. Bilindiği gibi yargı kararlarının uygulanmasında en üst sorumluluk o ilin “Mülk Amiri”ndedir. Yani, Sayın Valimizdedir. Konu gazete manşetlerinde boy boy yayınlanmıştır. Ancak, her nedense yargı kararı uygulanacağı yerde bürokratik bir takım yazışma yolu ile adeta OMV’ye süre tanınmaktadır” diye konuştu.

‘GÜCÜMÜZÜ GÖSTERMELiYiZ’
Santralden birinci derecede etkilenecek Sakarlı Belde Belediyesi Başkanı Hideyet Erdem, artık yurttaş olarak harekete geçeceklerini söyledi. Erdem, “Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen termik santral inşaatı devam ediyor. Halkımız hala çekingen davranıyor. Ancak mutlaka mücadele zeminleri oluşturulmalı ve artık ciddi bir muhalefetin başlaması gerekli. Halkı herkese iş kapısı açılacak vaatleriyle ikna ediyorlar. Bu yalana inanmamalıyız. Halkımızın göstereceği refleks, duyarlılık çok önemli. Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı uygulanamıyorsa, biz uygulatmalıyız. Tek güç OMV değildir. Biz burada yaşıyoruz” diye konuştu.

ŞiRKETE ÖZEL UYGULAMA
Santralin verimli tarım arazileri üzerine kurulacağı gerçeği en çok ZMO'yu rahatsız ediyor. ZMO Samsun Şube Başkanı Turgut Erel tepkilerini şöyle dile getirdi: “Biz tarım arazisinin amaç dışı kullanımı ile ilgili bir dava açtık. Yerel mahkemeler takipsizlik verdi. Ancak Danıştay yeniden incelenmesi için davayı yerel mahkemeye taşıdı. Şu anda bu dava görülüyor. Biliyoruz ki Türkiye kapitalizmin kıskacındadır. Para buradadır, bunun içinde Türkiye’de hukuk yok sayılabiliyor. Bu ülkede kişiye özel kanunlar çıkar kişiye özel pratik uygulamalar yapılıyor. Bu da paraya özel bir uygulamadır. Bu süreçte görevlerini yapmayan insanlar var. Biz çocuklarımıza vereceğimiz üretim alanlarının yok edilmesini istemiyoruz. Yarın besin kaynağımızı nerede üreteceğiz. Biz bugün kaliteli besin için insanları doyurmak için tarımsal üretimin önemini vurguluyoruz. Ancak bu alanların tarım dışı amaçlarda kullanıldığı takdirde yarın besin kaynakları nerede üretilecek?”

OMV’nin inşaatının yapılacağı araziler değerinden çok fazla ücret vererek satın alındığını söyleyen Ziraat Mühendisi Ali Fuat Aker, “Santrali inşa edebilmeleri için Toprak Koruma Kurulu’ndan onay almaları gerekiyordu. Kararlar tartışılmadan çok hızlı bir şekilde geçirildi. 9 kişiden 2 ret, 7 evet oyu çıktı. Bunun üzerine bizde dava açtık ve hala sürüyor” dedi.

25 Şubat’ta birlikte olalım

Tüm demokrasi güçlerini 25 Şubat'ta yapılacak eyleme çağıran Sahil Köyü Muhtarı Mehmet Şensoy, "Çevre köylerdeki muhtarlarla 2009 yılında çalışmaya başladık. Bu iş bir anlamda bize düştü. Hem termik santrale karşı, hem de dereler üzerine kurulan HES’lere karşı mücadele etme üzerine oluşturduk bu platformu. Kitlesel bir kuruluştu. Hemen peşinden köy halkının da katılımıyla kitlesel bir panel yaptık. Köyleri dolaştık ve toplantılar yaptık. Ancak akademisyenlerin katılımı halkın bu toplantıları katılımına çok etkisi vardı. Şu andaki çalışma zeminini oluşturan asıl mesele açtığımız davanın yürütmeyi durdurma karanının uygulanmasını sağlamak. Danıştay 13. dairesinde çıkan yürütmeyi durdurma kararına rağmen inşaatın yapımı hala devam etmekte. Bu mücadelede yalnız TÜÇEP değil, doğal gaz cevirim santralinin de etkilediği yakın illerdeki cevre birliktelikleriyle bir eylem örgütlüyoruz. Mücadelenin gerektirdiği tepkiyi 25 şubat 2012 günü vereceğiz" dedi.