Engelsiz Filmler Festivali İstanbul ve Eskişehir’den sonra sinemaseverleri Ankara’da ağırlayacak. Festivalin Program Koordinatörü Ezgi Yalınalp ile 7’nci senesinde olan festivalin detayını konuştuk

Sanat bir zümreye ait değil

BURAK ABATAY

Bu yıl yedinci kez sinemaseverlerle buluşan Engelsiz Filmler Festivali’nin (EFF) İstanbul’dan sonraki ikinci durağı Eskişehir oldu. Dün Eskişehir’deki programın kapanışını gerçekleştiren festival 16-20 Ekim arası Ankara’da sanatı engelsiz bir şekilde izleyicilerle buluşturmayı sürdürecek. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi ve Goethe-Institut’te düzenlenecek festivalde jürinin belirleyeceği En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo ödülleri ve Braille alfabesi ile de basılan pusulalarla seyirciler tarafından oylanarak belirlenecek. Seyirci Özel Ödülü, 19 Ekim Cumartesi akşamı ödül töreninde sahiplerini bulacak. Eskişehirdeki gösterimler sırasında konuştuğumuz Festival’in Program Koordinatörü Ezgi Yalınalp, “Sanat hiyerarşi yaratan değil, yıkan bir konumda olmalı. Sanatsal etkinliklerin belli bir zümreye aitmiş gibi algılanması, festivallere katılımı azaltan bir faktör” diye konuştu.

7. Kez gerçekleşen festivali izliyoruz. 7 yıl festivalin gelişimi için neler yarattı?

Engelsiz Filmler Festivali’nin ilkini 2013 yılında düzenledik. Festival ilk 4 senesinde Ankara Engelsiz Filmler Festivali adıyla Ankara’da gerçekleştirildi. 5. seneden itibaren ise rotamıza İstanbul ve Eskişehir’i de ekledik ve Engelsiz Filmler Festivali adını aldık. Önümüzdeki senelerde festivali daha fazla şehire taşımak gibi bir motivasyonumuz var. İlk senesinden itibaren festival programını ve yan etkinliklerini sürekli olarak zenginleştirmeye çalışıyoruz. Örneğin 2015 yılında programa eklediğimiz Otizm Dostu Gösterim artık programın ayrılmaz bir parçası. Bir sanal gerçeklik gözlüğüyle başka insanların hikayelerine onların gözünden tanık olabildiğimiz Sanal Gerçeklik Deneyimleri de aynı şekilde. Dünyada benzer şekilde faaliyet gösteren festivalleri takip ediyor ve bu kaynaklardan edindiğimiz bilgileri kendi festivalimizde uygulamaya çalışıyoruz. Festival bu seneden itibaren uluslararası bir ağın da parçası olarak yetkinliğini uluslararası alanda da kanıtladı. Avrupa’da faaliyet gösteren 7 farklı erişilebilir film festivalinden oluşan Be In! Erişilebilir Festivaller Ağı’nın kurucularından olduk. Önümüzdeki dönemde bu ağın bir parçası olarak sinemaya erişim konusunda çeşitli ortak projelere imza atacağız.

Şehir şehir dolaşan festivali, diğer festivallerden ayıran yanları nelerdir?

Engelsiz Filmler Festivali güncel sinema örneklerini göremeyen ve duyamayanların erişimine uygun olarak, erişilebilir salonlarda gösteren bir festival. Hali hazırda sinema salonlarında gerekli düzenlemeler göremeyen ve duyamayan kişilerin ihtiyaçlarına uygun yapılmadığı için bu kişiler güncel sinemayı takip edemiyorlar. Ortopedik engeli olanlar ise salonlar erişilebilir olmadığı için sinemaya gidemiyorlar. Engelsiz Filmler Festivali olarak programımıza aldığımız tüm filmlere sesli betimleme, işaret dili ve ayrıntılı altyazı uygulamalarını yerleştiriyoruz ve salonlarımızı da ortopedik engeli olanların erişimine uygun olanlardan seçiyoruz. Böylece engeli olan ya da olmayan herkes bir arada film izleyebiliyor.

Festival sırasında film ekipleriyle seyircileri buluşturduğumuz söyleşiler de gerçekleştiriyoruz. Bu söyleşilerde her zaman bir işaret dili çevirmeni bulunuyor, böylece duyamayan kişiler de rahatlıkla söyleşiyi takip edebiliyor. Kısaca diğer festivallerden farkımız, program ve yan etkinliklerimizi erişilebilir bir şekilde sunuyor olmamız.

Dünyadaki örneklerine baktığınızda kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz? Artılarıyla eksileriyle siz neredesiniz?

Engelsiz Filmler Festivali olarak dünyada benzer şekilde gösterimler düzenleyen festivallerle 2013 yılından beri iletişim halindeyiz. Bu iletişim 2017 yılına kadar email üzerinden ilerlemişti, sonrasında program değiş tokuşu, çeşitli festival ziyaretleri olarak devam etti. Dolayısıyla bu festivalleri yakından tanıyoruz. Bu sene ise Avrupa’da faaliyet gösteren 6 film festivali ile Almanya’da bir araya gelerek Be In! Erişilebilir Festivaller Ağı adında uluslararası bir platformun kurucusu olduk. Bu ağda bizimle birlikte Klappe Auf! Kısa Film Festivali (Almanya), Oska Bright Film Festivali (İngiltere), Festival Inclus (İspanya), European Film Festival Integration You and Me (Polonya), The Extraordinary Film Festivali (Belçika) ve Bosifest (Sırbistan) bulunuyor. Dolayısıyla erişilebilirlik anlamında uluslararası bir standart tutturmuş durumdayız.

Bu noktada şunu vurgulamak da istiyoruz: Be In! Erişilebilir Festivaller Ağı gibi bir yapılanmanın öncülerinden biri olmayı çok önemsiyoruz. Toplumsal hayata eşit katılım ve sanata erişim çok önemli bir konu ve bu konu hakkında artık uluslararası düzeyde sesimizi duyurabileceğiz.

Türkiye’de film festivali yapmanın zorlukları neler?

Türkiye’de kültür sanata erişim bir hak değil, lütuf olarak algılanıyor. Burada yalnızca engelli bireylerin sanata erişim hakkından bahsetmiyoruz, dezavantajlı tüm grupların sanata erişimi hâlâ çok zor. Sanat sanki belli bir zümreye ait bir faaliyet gibi algılanıyor, oysa ki insan varoluşundan beri sanatla kendini ifade etmiş bir canlı. Sanat bizim ayrılmaz bir parçamız. Sanat hiyerarşi yaratan değil, yıkan bir konumda olmalı. Sanatsal etkinliklerin belli bir zümreye aitmiş gibi algılanması, festivallere katılımı azaltan bir faktör.

Türkiye’de film festivali yapmanın; kaynak yaratma, yerel yönetimlerin kültür sanat etkinliklerine ilgisizliği gibi pek çok farklı boyutta başka zorlukları da var. Bizim en çok zorlandığımız alan kaynak yaratma kısmı. İşin en çok enerjimizi alan kısmı burası oluyor. Ayrıca erişilebilir salon bulmak başlı başına bir mesele. Bu yalnızca festival gösterimleri için değil, festivalde düzenlediğimiz diğer yan etkinlikler için de geçerli bir sorun. Örneğin bir atölye çalışması yapmak istediğimizde salonun her anlamda erişilebilir olması gerekiyor. Engelli tuvaleti olmadığında orayı kullanmamız mümkün olmuyor mesela. Bu da fiziksel düzenlemelerin ne kadar yetersiz olduğunu gösteriyor.

Bu yıl bizi bekleyenler neler? Nelerle karşılaşacağız?

Bu yılı geçtiğimiz yıllardan farklı kılan bir etkinliğimiz vardı: Mural Ankara. Engelli kadınların yaşadığı sorunların mural sanatı ile temsiliyet ve ifade alanı bulmasını sağlamayı amaçlayan etkinlik, 26 Eylül Perşembe günü 3 mural sanatçısı ve engelli hakları alanında çalışan 3 aktivistin buluşmasıyla başladı. Buluşmada klinik psikolog ve engelli hakları aktivisti Beyza Ünal, gazeteci, fotoğrafçı ve Engelsiz Sanat Derneği danışmanı Elif Gamze Bozo ve Engelli Kadın Derneği başkanı Fatma Köseoğlu Güldal çalışma alanlarındaki deneyimlerini ve düşüncelerini projeye katılan sanatçılarla birlikte paylaşarak, toplumsal cinsiyet ve engellilik, engelli bireylerin bağımsız yaşam hakkı, sağlamcılık gibi konularda fikir alışverişinde bulundular. Ardından sanatçılar, işlerini Ankara’nın üç farklı duvarında uyguladı. Görmek isteyenler bu duvarların adreslerini Festival’in web sayfasında bulabilirler.

Film programında da bu yıla özgü bölümler var. Türkiye sinemasında öne çıkan filmlerin yer aldığı "Engelsiz Yarışma”, yine bu dönemde öne çıkan yabancı filmleri derlediğimiz “Dünyadan” ve Türkiye yapımı öne çıkan kısa filmlerin izlenebileceği “Uzun Lafın Kısası” Festival’i takip edenlerin bildiği başlıklar. Bu yıl ayrıca “engellilik” meselesini odağına alan filmlerin izlenebileceği dört ayrı başlık var Festival’de: Engeli olduğu için ötelenen, kendini izole eden veya bir mücadele veren karakterlerin hikayelerini takip eden “Ayrıksı Otu”, sanatın özgürleştirici gücünü keşfeden ve sıra dışı işler başaran karakterleri izleyeceğimiz “Kim Demiş?”, hak mücadelelerini izleyebileceğimiz “Bizim İçin, Bizsiz Asla!” ve sadece görme engellilere değil, fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşayan bireylerin hayatında büyük farklar yaratan kahramanları tanıyacağımız “Rehber Köpekler”.

Engelsiz Filmler Festivali’nin kurucuları arasında yer aldığı Be In! Erişilebilir Festivaller Ağı’nın hazırladığı Be In! Kısa film seçkisi de bu sene programda yer alan yeni başlıklardan bir diğeri. Bu seçkide Klappe Auf! Kısa Film Festivali (Almanya), Oska Bright Film Festivali (İngiltere), Festival Inclus (İspanya), European Film Festival Integration You and Me (Polonya) ve The Extraordinary Film Festivali’nin (Belçika) seçtiği kısa filmler seyircilerle buluşacak.

Film seçkilerinin dışında çeşitli yan etkinliklerle programı beslemeye çalışıyoruz. Engelli kişilerin hayatlarına daha yakından temas etmemize olanak verecek Sanal Gerçeklik Deneyimleri, işitme engelli çocukların stop-motion film yapmayı öğrendikleri Canlandırma (animasyon) Atölyesi ve otizmli çocukların rahat bir ortamda film izlemerini sağlayacak Otizm Dostu Gösterim her sene olduğu gibi bu sene de devam ediyor.