Covid-19 vakalarının ciddi şekilde artmasıyla beraber, restoran ve eğlence mekanlarının saat 22.00’dan sonra kapatılmasına karar verildi. Sanat ve eğlence sektöründe çalışanlar ise kısıtlamaların bilimsel olmayışına tepkili.

Sanat emekçileri tepkili: Kısıtlamalar bilimsel olmalı

Berkay SAĞOL

Yeni tip koronavirüs (Covid-19= vakalarının artmasıyla beraber yeni kısıtlamalar geldi. Alınan yeni tedbirler kapsamında restoran, kafe, bar gibi eğlence mekanlarının akşam saat 22.00’de kapatılmasına karar verildi. Yasaklara tepki gösteren sanatçılar ve eğlence sektörü emekçileri İzmir Alsancak'ta 4 Kasım’dan beri eylem yaparak dayanaksız kısıtlamaları protesto ediyorlar. Pandemi döneminin en başından beri getirilen kısıtlamalarla işsiz kalan emekçiler, hayatlarını idame ettirmekte zorlandıklarını söylüyorlar.

Alınan kısıtlama kararlarının ilk olarak eğlence sektörüne saat kısıtlaması olarak yansıtılmasının yaşamsal bir tercih olduğunu ifade eden sanatçılar, "Saat 21.00'da bulaşan virüs saat 22.00'dan sonra bulaşmıyor mu?" diye soruyor.

YAŞAM BİÇİMİNE SALDIRI

Alsancak Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde her akşam yasağın başladığı 22.00'da enstrümanlarıyla bir araya gelerek sessiz protesto yapan sanatçılardan müzisyen Serdar Türkmen, “Gerçekten bir çözüm bekliyoruz. İşletmeciler, çalışanlar, sanatçılar ve buna bağlı olarak gece seyyarından taksicilere kadar pek çok meslek grubu etkilendiği bir durum oluştu. Dolayısıyla kısıtlama açıklandığından beri bu meslek grubundaki insanlar sokakta eylem yaparak bu duruma çözüm istiyorlar. İki tane temel talebimiz var. İlk talebimiz, eğer 22.00 yasağı kaldırılmayacaksa bu durumda oluşan, aslında pandemi döneminin başından beri oluşan mağduriyetin giderilmesi. Örneğin vergi affı, SGK prim borçlarının kaldırılması, sanatçılara maddi destek olunması ve işten çıkarılmaların gerçekten yasaklanması gibi” dedi.

İkinci taleplerinin ise, her kriz durumunda kültür-sanat ve eğlence camiası üzerinde baskı oluşturma meselesinin artık bir son bulması gerektiği olduğunu söyleyen Türkmen, “Bu durumu aslında bir yaşam biçimine saldırı olarak algılıyoruz. Bu iki talebin etrafında şu anda İzmir’de, İstanbul’da, Ankara’da, Datça’da, Hatay’da, Kocaeli’de, Marmaris’te, Mersin ve Adana’da bu eylemler devam edecek. Zamanla başka yerlere de yayılacaktır. Çünkü yaklaşık olarak 2 milyon kişi bu kısıtlamalardan doğrudan etkileniyor. Dolayısıyla bu konuya çözüm bulunana kadar mücadelemiz çeşitli biçimlerde devam edecek. Covid-19 önlemlerinin artırılması gerektiğini düşünüyoruz ancak bu kısıtlamalar bilimsel olmalı ve kimse mağdur olmamalı” diye konuştu.