Yeni nesil kültür merkezi THINK House’un kurucusu Devecioğlu, “Sanatın ana ihtiyacı, yaratıcı, üretken bireylerin özgürce kendilerini ifade edebilmeleridir” dedi.

Sanatın ana ihtiyacı: Kamusal güvence
Bestenigâr Yokuşu oyunundan bir kare. (Fotoğraf: BirGün)

Kültür Sanat Servisi

“Yeni nesil kültür merkezi” olarak yola çıkan THINK House İstanbul, tiyatro oyunlarının yanı sıra felsefe, edebiyat ve psikoloji dünyasını sahiplenen geniş bir atölye programına ev sahipliği yapıyor. THINK House’un kurucusu yazar, eğitmen, kültür girişimcisi Fırat Devecioğlu ile günümüz Türkiye’sinde sanatı ve THINK House’un programını konuştuk.

Devecioğlu’na, iktidarın sanata ve sanatçılara baskılarını hatırlatarak THINK House’un oluşum sürecini soruyoruz. Devecioğlu, şöyle cevaplıyor: “Zorluğun temelinde, sanatın, kamusal alana ait olması var sanırım. Küresel kapitalizmin, bu alanı ciddi ölçüde yıprattığı bir süreçten geçiyoruz. Oysa sanatın ana ihtiyacı, yaratıcı, üretken bireylerin özgürce kendilerini ifade edebilmeleridir. Kısacası kamusal alanda güvence altına alınması bir gereklilik olarak karşımıza çıkıyor. Ancak böylece bireysel özgürlükler güçlenebilir ve sanat hayata güzellik katabilir.”

“Bu politik eksikliği göz önüne aldığımızda, THINK House’un, ‘… ‘rağmen var olmak’ düşüncesinin ürünü olduğunu söyleyebilirim” diyen Devecioğlu, “Yola çıkarken aklımızda, zorlu şartları elverişli hale getirmek için, sürdürülebilir bir iş modeline ulaşmak vardı. Bu nedenle, sahne (tiyatro, performansı sanatı), seminer ve ortak çalışma alanı olmak üzere, birbirini destekleyen üç farklı faaliyet alanını THINK House çatısı altında birleştirdik. Her bir alanın, diğerini güçlendirmesi, kısa zaman ivmelenmemizi sağladı” sözlerini kaydetti. 

***

THINK HOUSE’UN PROGRAMI 

THINK House’un programı şöyle:

19 Mayıs Cuma saat 20.30: Einstein Kumpanyası (Tiyatro oyunu)

20 Mayıs Cumartesi saat 14.00: Sondan Sonra (Tiyatro oyunu)

21 Mayıs Pazar saat 20.30: Bestenigâr Yokuşu (Tiyatro oyunu)

26 Mayıs Cuma saat 20:30: Einstein Kumpanyası (Tiyatro oyunu)