HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında Yüksekova'daki "Özgürlük Yürüyüşü" sırasında polis şiddeti sebebiyle ayağı kırılan HDP Iğdır Milletvekili Habip Eksik'i hatırlatarak "Habip Eksik arkadaşımıza ve diğer arkadaşlarımıza yapılan hunharca saldırının temelinde Kürt iradesine saygısızlık vardır" dedi. CHP'nin başörtüsü teklifi çıkışıyla birlikte AKP-MHP tarafından gündeme getirilen anayasa değişikliğine yönelik de konuşan Sancar, "Bu şartlarda yapılacak anayasa darbe anayasasından da beterdir. Samimi bir anayasa tartışmasına varız, önce yol temizliği" ifadelerini kullandı.

Sancar: Samimi bir anayasa tartışmasına varız, önce yol temizliği

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

Sözlerine 10 Ekim Ankara Katliamı'nı hatırlatarak başlayan Sancar, katliamda hayatını kaybedenleri anmak isteyenlere yönelik polis müdahalesine tepki gösterdi. "Katliama giden yolu açmak serbest, yargılamalarda hakikatin üstünü örtmek serbest, anma ve yas yasak" diyen Sancar, "Bunların temelinde çok daha derin hedefler yatıyor. Toplumu şiddet ve savaş politikalarıyla terbiye ederek bu faşizan rejimi yerleştirmek istiyorlar. Karşılarında direnişten vazgeçmeyen, geleceği inşa konusunda kararlılığından taviz vermeyen bizler varız. Bunca kuşatmaya rağmen dimdik ayakta duran bir kitle var, köklü bir fikriyat var" şeklinde konuştu.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde düzenlenmek istenen "Özgürlük Yürüyüşü"ne katılanlara yönelik polis müdahalesine değinen Sancar, "Yüksekova’da pazar günü demokratik eylemde halka saldırdılar, halkın temsilcilerine saldırdılar. Habip Eksik arkadaşımızın ayağını 3 yerden kırdılar. Tanıklar ve az sayıdaki görüntü bunun planlı olduğunu gösteriyor. Keşke bütün görüntülerin ortaya çıkma imkanı olsa da bunu bütün topluma göstersek. Buna da gerek yok. Her şey apaçık ortada. Düşmanlık politikaları, savaş politikalarına karşı direniş iradesi ürkütüyor, hırçınlaştırıyor bu iktidarı. Bu düşmanlıkların içinde bir tanesi var ki onların kendileri için ayakta durmaktır. Bu da Kürt düşmanlığıdır. Habip Eksik arkadaşımıza ve diğer arkadaşlarımıza yapılan hunharca saldırının temelinde Kürt iradesine saygısızlık vardır. Hiçbir saldırı bizleri korkutmadı" ifadelerini kullandı.

'BU ŞARTLARDA YAPILACAK ANASAYA DARBE ANAYASASINDAN BETERDİR'

CHP'nin başörtüsü teklifi çıkışıyla birlikte AKP-MHP tarafından gündeme getirilen anayasa değişikliğine yönelik de değerlendirmelerde bulunan Sancar "Darbe anayasalarından kurtulmamız gerekiyor. Bu konuda en çok çalışan biziz. Eğer gerçekten bu ülkeye sivil, özgürlükçü, demokratik bir anayasa kazandırmak gibi bir istek varsa ön şartı demokratik bir ortam yaratmaktır" dedi. Sancar, "Ağzını açana soruşturma açacaksın, savcılarını üzerlerine salacaksın. Halkın vekilleri konuştuğunda bile fezlekeleri sıraya koyacaksın. Sonra gelip yeni bir anayasa tartışacaksın. Hepimizin ağzını bağlayın sonra da ‘Anayasa yaptık’ deyin. Bu şartlarda yapılacak anayasa darbe anayasasından da beterdir. Eğer, yolu temizlemeden anayasa tartışmasının içine girerseniz ilk adımda mayına basarsınız. Samimi bir anayasa tartışmasına varız, önce yol temizliği. İktidara da muhalefete de söylüyorum. İktidarın boş manevra alanı bulmasına izin vermeyelim. Seçimlere az bir süre kaldı, anayasa tartışmasını buraya sıkıştırmak istiyorlar" şeklinde konuştu.

'ONUR ŞENER'İN KATLEDİLMESİ MÜNFERİT DEĞİL'

Geçtiğimiz günlerde Ankara'da sahne aldığı barda istek parçayı bilmediği gerekçesiyle öldürülen Onur Şener'i hatırlatarak AKP iktidarının politikalarını eleştiren Sancar, "Eğer sanatçılar sahneden, sahneden indikten sonra konserde öldürülüyorsa bunu kendinde hak gören yandaşın ve yandaş gibi davrananlar bu cüreti iktidardan alıyorlar. Onur Şener’in katledilmesi bir tesadüf, münferit bir olay değil. Her gün onlarca kadının şiddete uğraması ve aylar yıllar içindeki kadın kıyımı bu şiddet toplumunun en açık göstergesidir. Bizlerin hedefi sömürülen, dışlananlarla birlikte büyük bir barışı sağlamaktır. Büyük barış aynı zamanda emek mücadelesidir. Barış, emek ve demokrasiyi gerçekleştirecek hakiki alternatif HDP fikriyatıdır, halkların ortak mücadelesidir" dedi.

Sancar'ın açıklamaları şu şekilde:

"10 Ekim Katliamı yeni rejimi, kurma girişimlerinin en önemli köşe taşlarından. Faşizan rejimler, kan ve katliamla yaşarlar. Şiddet ve savaş politikalarıyla ayakta kalmaya çalışırlar. Ardından başka katliamlar da yaşandı, saldırılar devam etti. 10 Ekim; emek, demokrasi şiarıyla gerçekleşmişti. İktidarın barış kelimesinden hoşlanmadığını biliyoruz. Barış talebi bir zayıflık, kolaycılık gibi algılanabiliyor. Aslında barış talebi ve mücadelesi kan ve katliamla kurulmak istenen rejimlere karşı en etkili yoldur. 'Barış' derken kast ettiğimizin ne olduğunu herkes iyi anlıyor. Barış olmadan bu rejimle, kitlesel bir buluşmayı gerçekleştirerek mücadele etmek de zordur. İktidar, yeni rejimi inşa ederken yeni bir hafıza da kurmak istiyor. Hafızayı silerek varlığını sürdürebileceğine inanır. Bizim yapmamız gereken bu hafıza inşasına karşı çıkmaktır. Bu topraklarda ve dünyada her türlü sömürüye, soyguna karşı her zaman büyük bir barış iradesi olmuştur, bu toplumda da olmuştur.

Nagehan Akarsel’in katledilmesi de Deniz Poyraz’ın öldürülmesi de aynı zihniyetin sonucudur. Bu ülkede bugün yoksulluk ve açlık yaygınlaştıysa sebebi bu politikalardır. Biz de o nedenle diyoruz ki savaşa ve sömürüye hayır.

Kürt sorununda çözüm, mutabakattır, siyaset zeminidir. Bunun dışında hiçbir yol demokrasinin inşa edildiği bir geleceğe götürmez. Bir an önce bu savaş politikalarına bu iktidara ve rejime karşı güçlü bir barış iradesini, demokrasi ve emek mücadelesini örme mecburiyetimiz var. Bu kadar kirlilik, her türlü suçla irtibat, çeteleşme zihniyeti, İçişleri Bakanlığı’na hakimken sizlerin vicdanı sızlamıyor mu? Sizler bunu kendinize hak ve reva görüyor musunuz?

'DEZENFORMASYON YASASI'NA TEPKİ: HAKİKAT İNATÇIDIR

Bir Alevi programı açıklıyorlar. Alevilerin binbir çabayla oluşturdukları kurumlara kayyum atamaya çalışıyorlar. Alevi halkı da toplumu da bu oyunları boşa çıkaracak birikime, iradeye sahiptir. Alevilerin talepleri var; eşit yurttaşlık. Cemevlerini ibadethane olarak kabul edeceksin. Bunun dışında başvuracağınız her yol bizzat kendi kontrolünüzde bir Alevilik yaratma hesabı olacaktır. Tek bir söz yeter; 'Gelin canlar, bir olalım'

İktidar, ekonomide de bu manevraları yapıyor. Esnafa ucuz kredi yapacaklarmış. Esnafı bu duruma siz düşürdünüz. Hani faiz haramdı. Milyonlarca esnaf kan ağlıyor, sizler hileli kurnaz yöntemleri çözüm olarak sunuyorsunuz. Bu manevraları boşa çıkaracağız. Boşuna uğraşmayın, gideceksiniz.

Bu iktidar; yalan, talan ve kan rejimi yaratmıştır. Yalan bunların varoluş sebebidir. Zaten medyayı tekellerine almışlar, kalan birkaç mecrayı da susturup hiçbir itirazın duyulmayacağı bir toplum düzeni yaratmak istiyorlar. Dezenformasyon Yasası diye bir şey getirdiler. Eğer mücadele etmek istiyorsanız İletişim Başkanlığı'nı lağvedin. İstediğiniz yasayı getirin, hakikat inatçıdır, mücadele güçlüdür"