Sanıklar yine yalanlandı

BURCU CANSU

Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet’in geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ve katil zanlıları Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın yargılandığı davanın dördüncü celsesi dün görüldü.

Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayet, nitelikli cinsel saldırı ve hürriyeti tehdit suçlarından tekrar hakim karşısına çıktı.

'ERKEK ADALET DEĞİL GERÇEK ADALET'

Duruşma öncesi kadın örgütleri Adliye önünde bir araya geldi. "Erkek adalet değil gerçek adalet" pankartı açan kadın örgütleri adına yapılan açıklamada, "Mahkeme salonlarında failleri değil, kadınların yaşamlarını yargılamaya çalışanların karşısında biz varız" denildi.

'ŞULE ÇET ATILMADAN YARI ÇIPLAK'

Prof. Dr. Çağlar Özdemir mahkemede ifade verdi. Bilirkişi raporu ile ilgili bilgi veren Özdemir, "Şule Çet'in yerdeki görüntüsüne baktığımızda bluzu katlanmış. Tanımlandığı gibi atladığını varsayalım, 'aşağı doğru balıklama atlamaya çalıştı, cama tutundu ama parmak izi çıkmadı' yine de buzunun bu şekilde katlanma imkanı yok. Yani Şule Çet atlamadan - atılmadan yarı çıplak" dedi.

Özdemir ifadesinde şunları söyledi:

"Olay yeri canlandırması sistemi kullandık. Düşme olayının gerçekleştiği iddia edilen odada cam ve sehba arasındaki mesafe ölçülmemiş. Olayın anlatıldığı gibi gerçekleşmiş olma ihtimalini inceleme olanağı bulduk. Sehbayı orjinal yerine yerleştirdik. Aradaki mesafede bir kişinin cam ve sahba arasına girip giremeyeceği değerlendirildi.

Şule Çet'in balıklama atlaması için zıplaması ve ellerini cama koyması gerekir. Parmak izi yok. Sehbada ayak izi yok. Şule Çet'in oraya çıkıp atlaması şüpheli.

Sanığın anlatımı üzerinden atladığını kabul edersek geri geri atmaya çalışması eller kafa aşağıda olması saniyeler içinde düşme gerçekleşir. Sanık bu kadar anlık bir şeye ifade edemez.

Sanığın anlatımı ile ilgili kurtarma pozisyonu sonrası olay yeri uyuşmuyor.

Olayın meydana gelişi anlatıldığı gibi olmamış. Olay yerinde çekilen sehbanın pozisyonuna bakıldığında ayağın oraya girmesi mümkün değil. Ya da sonradan olay yeri toparlanmış.

Düşme noktası da 4.30'luk mesafeyi kat etmesi mümkün değil. Bu rüzgarla açıklanamaz.

Aşağıda da olağan akış ile örtüşmeyenler var. Başaşağı düşüyor. Beyin paramparça olmuş. Beyin dokusu saçılmış. Sağ ayakkabısı ile ilgili, Şule düştükten sonra düşmüş. Diğer ayakkabı Şule ile düşmemiş. Muhtemelen öncesinde atıldığını düşünüyorum. Sağ ayakkabının sonra atıldığı açık görünüyor. Intihar olabilir, kaza olabilir, cinayet olabilir ama anlatıldığı gibi olmamış."

'4.5 METRE UZAĞA DÜŞME İHTİMALİ YOK'

Şule Çet'in 4.5 metre uzağa düşmesi ile ilgili soruları yanıtlayan Özdemir, "4.5 metre uzağa düşmesi için kişinin ya kendisini itmesi ya da bir kuvvet uygulamayarak atılması gerekir" dedi.

RAPORLAR BİLİMSEL

Çet ailesinin avukatı Ferhat Gebeş,

"Karşı taraf atladığını biz de atıldığını düşünüyoruz. Dosyaya giren raporlar intihar olmadığını ortaya koyuyor. Biz bilimsel verilerle konuşuyoruz. Psikolojisinin bozuk olduğunu iddia ediyorlardı, raporda psikolojisinin bozuk olmadığı ortaya çıktı" dedi.

'ŞULE'NİN SIRLAR DÜNYASI VARMIŞ' SAVUNMASI

Sanık Çağatay Aksu, savunmasında şunları ifade etti:

"Şule'nin yükseklik korkusu olduğu söylendi, dersleri iyiydi denildi, neşeliydi denildi. Bunları söyleyen insanlar Şule'yi çok iyi tanıyan insanlar değil. Sosyal medyadan dolayı tutuklandık. DNA örneği bulundu denildi. Atılan tweetler delil sayılarak olay buraya kadar geldi. Dosyanın kapanacağını düşünüyorum. Rapor da boğdugumuz söyleniyordu, o zaman da elleri ile saçını mı yoluyor? Senaryolar, senaryolar. Ofis içindeki videoların üzeri kapatıldı. Cezaevinde okuma fırsatım oldu, taşınma bile intihar sebebi olabiliyor. Şule'nin sırlar dünyası varmış.

Bu saçmalıklara son vermek istiyorum. Beraat alacağım."

Sanık Çağatay Aksu, vajinada bulunan erkeğe ait DNA kalıntısının önceki ilişkiden kaldığını iddia edince salondan 'Ahlaksız' sesleri yükseldi.

BABADAN TEPKİ

Sanık Aksu'ya tepki gösteren baba İsmail Çet, "Çıkıp da başkalarının kızını mı aynı hale getireceksin" dedi.

'DURUŞMA KAPALI YÜRÜTÜLSÜN'

Çağatay Aksu avukatı Levent Ekmen, raporların taraflı olduğunu savundu. Ekmen, "Şule Yıldırım" dediğinde, "Öncesinde ismini öğreneceksin" diye tepki gösterildi. Bunun üzerine Ekmen, "Yargılamayı etkilemeye çalışan biz değiliz. Bu yüzden de kapalı celse istiyoruz. Mahkemeleri kapatalım, sosyal medyada fazla tıklanırsa asalım. Olur mu?" dedi.

'ANNESİNİN SAĞLIĞI KÖTÜ TAHLİYE EDİLSİN'

Berk Akand'ın avukatı Paşa Büyükkayaer, "Müvekkilim Çağatay'ın bardak yıkadığını söyledi. Bildiği, gördüğü her şeyi açıkça anlattı. Psikolojik durum ile ilgili rapora itirazımız yok. Psikolojisinin bozuk olup olmadığı tartışılıyor. Bunun bir cinayet olup olmadığını araştırıyoruz. Çet'in erkek arkadaşı Furkan 'ın da duruşmaya getirilmesini istedik. Lilia ve Furkan'ın telefonuna el konuldu. Inceleme yapiliyor. Tahliyesini talep ediyorum. Annesinin saglik durumu kötü. Annesi de kendisi de maddi olarak kötü durumda" diye konuştu.

ASANSOR ÖNÜNDE NE OLDUĞUNU SORMUŞ

Berk Akand, Şule Çet' in şüpheli ölümünün ardından asansörün önündeki konuşmaya ilişkin, "Ne oldu, ne yaptın diye sordum" dedi.

Çağatay Aksu, "Berk bana Şule'yi nasıl tutamadığını sorduğunda, parmağımı gösterdim" dedi.

ŞÜPHE YOK

Çet ailesinin avukatı mahkeme başkanının sözünü kesmeye çalışmasına, "Iki dakika da bize sabredin" dediğinde salondan alkışlar yukseldi.

Şüpheden uzak delil olmadığının altını çizen avukat, sürekli Şule Çet'in "Yolun sonu gözüküyor" paylaşımı üzerinde duruldu. Çağatay Aks'nun sosyal medya paylaşımları hakkında suç duyurusunda bulundum. Kaçma şüphesi ve kuvvetli şüphe sebebiyle tutukluluğun devamını istiyorum" dediğinde salondan alkış sesleri yükseldi.

DURUŞMA 20 KASIM TARİHİNE ERTELENDİ

Sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi. Duruşma 20 Kasım saat 10.00'a ertelendi. Sanık yakınları tutukluluk kararına itiraz ettiğinde, salondan "Şule için adalet" sesleri yükseldi.

DURUŞMANIN ARDINDAN SANIK AİLELERİ ADLİYE ÖNÜNDE GERGİNLİK ÇIKARDI

Duruşmanın görülmesinin ardından sanık aileleri, adliye önünde gerginlik çıkardı.