İktidarın politikaları ülkeyi yangın yerine çevirdi. Bazı muhalefet partileri sükûnet çağrısı yaparken CHP Lideri Kılıçdaroğlu “Haydi meydana” dedi. Sosyalistler, sandık için Erdoğan’ın keyfinin beklenemeyeceğini vurguladı. ‘Artık yeter’ diyen SOL Parti, tüm halkı mücadeleye çağırdı.

Saray’ın keyfi beklenmeyecek

POLİTİKA SERVİSİ

Dövizde yaşanan tırmanış ülkeyi uçuruma sürükledi. Gıda fiyatlarından kiralara kadar artan hayat pahalılığı ülkeyi yangın yerine çevirdi. Yurttaşlar temel besin kaynaklarını bile karşılamakta zorlanırken marketler, un, şeker, yağ gibi temel maddelerinin satışında sınırlandırmaya gitti. Bazı muhalefet partileri krize karşı sandığı işaret ederken sandığı bekleyecek zamanın kalmadığına dikkat çeken sosyalistler ise İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Denizli gibi pek çok kent merkezinde ‘hükümet istifa’ diyerek halkı mücadeleye çağırdı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise "Haydi meydana" diyerek halkı 4 Aralık’ta Mersin’de düzenleyecekleri ilk seçim mitinginde buluşmaya davet etti.


Dövizin rekor kırmasının ardından muhalefet partileri acil toplandı. Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, “Sizi sokağa çağıranlara kulak asmayın, tuzağa düşmeyin! Seçimle gelen, seçimle gidecektir” ifadelerini kullandı. Davutoğlu, ardından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'le görüştü. Davutoğlu ve Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Bu dış mihraklar kimler?' diye sordu ve sokağa çıkanlara 'sükûnet' çağrısında bulunarak 'seçim'i beklemelerini söyledi. DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, “Eğer içlerinde zerre kadar ülke sevgisi kaldıysa bir an önce seçim kararı alırlar ve millete daha fazla çektirmezler" ifadelerini kullanırken HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise muhalefet partilerine seslenerek "Gelin, derhal seçim önergesini ortak bir şekilde hazırlayıp Meclise sunalım" dedi.

Sosyalistler halkı mücadeleye çağırdı

Öte yandan ülkenin hızla kaosa sürüklendiğini vurgulayan sosyalistler ise halkı yıkıma karşı mücadele etmeye çağırdı. SOL Parti, TKP, EMEP, Halkevleri, ESP ve TÖP'ten yapılan açıklamalarda halkın derin bir yoksulluğa itildiği, mevcut durumun sorumlusu olan Saray iktidarının derhal yönetimi bırakması ve halkın emek düşmanı ekonomi politikalarına karşı harekete geçmesi gerektiği şöyle ifade edildi:

EMEP: “Ne bekleyin ekonomiyi düzelteceğiz diyenler, ne de bekleyin biz gelince düzelecek diyenler çare değildir. Seçenek işçi emekçi, üretici halkın birleşik mücadelesidir. Halkın sırtına yüklenen milyarlarca borç yüküne karşı emek meslek örgütleri, halk kitleleri bu gidişe dur diyerek, hayır demelidir. Krizden çıkışın ağır faturasını ödemeyi reddedip, İş, ekmek, özgürlük talepleri için hep birlikte mücadele etmeliyiz.”

TKP: Emeğimiz sömürülüyor, ülkemiz yağmalanıyor. Her gün değişen etiketler, artan faturalarla hayatımız çalınıyor. Yaşamımız, geleceğimiz için direnmek zorundayız. Şimdi ayağa kalkma zamanı!

Halkevleri: “Bir avuç yandaş sermayeyi kurtarmak için bize dayatılan bu ekonomi politikalarına mahkum değiliz. Sokaklarda, işyerlerimizde, mahallelerimizde hep birlikte sesimizi yükseltmeliyiz!”

ESP: "Gün soygun düzenine ve faşist saray rejimine karşı birleşme ve sesimizi yükseltme günüdür. Artık yeter deme zamanıdır."

TÖP: “Soğan ekmek yemeyecek, açlıktan ölmeyi ya da seçimleri beklemeyecek; kendi çıkışımızı inşa edeceğiz!”

***

Tek çare, ortak mücadeleyi tüm alanlarda yükseltmek

Erken seçimin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tercihine bırakılamayacağına vurgu yapan SOL Parti mücadeleyi sokak sokak büyütme çağrısı yaptı. “Her şeye tek kişinin karar verdiği bu ucube sistem ülkeyi büyük bir çöküşe sürükledi” denilen SOL Parti açıklamasında, “Bu düzen, bir avuç mutlu azınlığın her koşulda kazandığı, işçilerin, köylülerin tüm emekçilerin ise her koşulda kaybettiği bir harami düzenidir. Bugün de dövizi yükselterek birilerine servet aktarılırken halk zamlar ve pahalılık altında eziliyor. Ülkeyi soyup soğana çevirenler, kendileri için kurdukları cenneti korumak için halka ‘kuru soğan yiyelim’ demekten bile utanmıyor” ifadeleri kullanıldı.

“Bu aymazlığa artık yeter! Zamlara yeter! Pahalılığa yeter!” vurgusu yapılan açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “İktidar, ülkenin tepesinde bir saniye daha kalmamalı. Ülkemizi bu kötülükten kurtarmak zorundayız. Tepemizdeki bir avuç zorbayı o koltuktan indirmek de erken seçime mecbur etmek de artık ancak mücadeleyle başarılabilir! Meydanlarda yükselttiğimiz bu çağrıyı şimdi memleketin her mahallesinde, iş yerinde, kampüsünde, köyünde örgütleyerek; halkın yeter çığlığıyla birlikte büyüteceğiz. Biliyoruz ki sonunda da mutlaka onlar kaybedecek, biz kazanacağız! ‘ARTIK YETER’ diyen tüm yurttaşlarımızı zalimin zulmüne karşı birleşmeye, örgütlenerek mücadeleyi birlikte büyütmeye çağırıyoruz!”