Seçim yaklaşırken panikleyen Saray, tüm tuşlara aynı anda bastı. EYT’den asgari ücrete, doğalgaz müjdesinden ek göstergeye kozlar masada. Yurttaşa havuç, muhalefete ise yargı sopası gösterildi. Dış politikada da imaj tazelemeye çalışan iktidar son olarak Şam’la masaya oturdu. Tüm bu hamlelerin kaybettiği oyları geri kazanmaya yetip yetmeyeceği ise muhalefetin göstereceği performansa bağlı.

Saray tüm tuşlara bastı
EYT'lilerin yıllar süren mücadelesinin ardından AKP adım atmak zorunda kaldı. (Fotoğraf: Depo Photos)

Mehmet Emin KURNAZ

Sandığa haftalar kala panikleyen iktidar devletin tüm imkanlarını oy için seferber etti. EYT’lisinden asgari ücretlisine, memurundan öğrencisine farklı toplumsal kesimlerin yıllardır çözüm beklediği meseleler bir bir masaya yatırıldı. İçeride sıralanan vaatlerin ardı arkası kesilmezken dış politikada da yeni bir sayfa açılmaya çalışılıyor. Sisi ile samimi pozlar veren Erdoğan, Şam’la da masaya oturmaya çalışıyor. Hükümet, Ortadoğu’daki pozisyonunu yeniden tahkim ediyor. ‘Oyunbozan’ rolü terk edilirken ‘sorun çözen’ imajı vermeye çalışılıyor. Tüm bu hamlelerle yurttaşa havuç, muhalefet güçlerine ise sopa gösteriliyor. Hükümetin seçime odaklı adımlarını 3 maddede özetlersek:

1. YURTTAŞA HAVUÇ

EYT: Her seçim öncesi hatırlanan EYT’lilerin yıllar süren mücadeleleri sonuç verdi. Erdoğan, sayıları çok ciddi bir oy potansiyeline sahip EYT’lileri bu kez görmezden gelemedi.

Asgari ücret: Artan enflasyon baz alındığında zammın birkaç ay içinde eriyip gideceği herkesin malumu olsa da yüzde 54 zam ile hükümet propagandalara çoktan başladı.

Doğalgaz müjdesi: Her kriz döneminde Karadeniz’de doğalgaz bulduklarını açıklayan iktidar yine pas geçmedi. Erdoğan, son kabine toplantısında 710 milyar metreküp doğalgaz bulunduğunu açıkladı.

KYK faizlerinin silinmesi: CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği KYK borçlarının faizlerinin silinmesi talebinin ardından Erdoğan, faizleri sildiklerini açıkladı.

3600 ek gösterge: Devlet memurları tarafından uzun bir süredir beklenen 3600 ek gösterge, temmuz ayında Meclis’te kabul edildi. Düzenlemeyle çalışan ve emekli 5,3 milyonu aşan kamu personelinin ek göstergelerinde kapsamı genişletildi.

Sözleşmelilere kadro: Kabul edilen bir diğer önemli madde sözleşmeliye kadro konusu oldu.

ÖTV: CHP Lideri Kılıçdaroğlu, EYT düzenlemesine ilişkin paylaşımını otomobilde özel tüketim vergisi (ÖTV) için yeniledi. Erdoğan’ı etiketleyen CHP Lideri, “Sıradaki gündemim otomobilde ÖTV. Sonucu biliyoruz, beni yorma” diye yazdı. Seçim öncesi ÖTV indirimi de gündemdeki konular arasında.

Genel af: Sıkça gündeme gelen konulardan biri de genel af. Pandemi sürecinde düşünce suçluları dışında hemen her kesim için af niteliğinde düzenlemelere imza atan AKP ve MHP, yaklaşan seçimlerin arifesinde aynı adımı yeniden atabileceği konuşuluyor.

Öğrenci affı: Binlerce öğrencinin uzun süre beklediği af meselesi de gerçekleşti.

Bir milyon kişiye istihdam: Dün Beştepe Kültür Merkezi’nde konuşan Erdoğan, "Gördüğü ilgi sebebiyle 1 Milyon Yazılımcı İstihdamı Projesimizi devam ettirme, önümüzdeki yıl sistemdeki eğitim sayısını 2 katına çıkarma kararı aldık" dedi.

***

2. MUHALEFETE SOPA

Yargı cezaları: Gezi Direnişi davasında Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet cezası, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater’in de aralarında bulunduğu 8 sanık için verilen 18’er yıllık hapis cezaları istinaf mahkemesinde onandı. Ankara Gezi davasından da ağır cezalar çıktı.

İmamoğlu’na yasak: İBB Başkanı İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaret iddiasıyla, hapis cezası ve siyasi yasak talebiyle yargılandığı davada karar çıktı. Mahkeme heyeti İmamoğlu hakkında 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verdi ve böylece siyasi yasak süreci başladı.

İBB soruşturması: İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ‘terörle iltisaklı olduğu’ iddia edilen kişilerin işe alımlarıyla ilgili incelemesini tamamlayarak raporu savcılığa teslim ettiğini açıkladı.

Sansür yasası: İktidarın dezenformasyonla mücadele bahanesiyle Meclis’te kabul ettiği ‘sansür yasası’ ile hem gazeteciler hem de sosyal medya kullanan sade yurttaşlar hapis cezalarıyla karşı karşıya.

HDP kapatma davası: Anayasa Mahkemesi'nce, HDP’nin kapatılması istemiyle açılan dava devam ediyor.

Demirtaş tutuklu: AİHM’in serbest bırakılması kararına rağmen eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş cezaevinde tutuluyor.

Yasaklar: Her türlü festival, toplantı ve gösteri yürüyüşü sudan bahanelerle valilikler tarafından yasaklanıyor.

***

3. DIŞARIDA YENİ SAYFA

Şam ile resmi temas: Yıllar süren Suriye savaşında cihatçı muhalif grupları destekleyen Ankara-Şam yönetimi ile temasları artırmanın arayışında. Erdoğan da yeni bir sayfa açabiliriz mesajı vermişti. 11 yıl aradan sonra ilk resmi temas kuruldu.

Sisi ile samimi poz: İhvancılara sırt çeviren Erdoğan, ‘darbeci ve katil’ dediği Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile Katar’da el sıkışarak samimi pozlar verdi.

BAE ve Suudi Arabistan: Erdoğan, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin finansörü olmakla suçladığı BAE Prensi’ni Saray’da ağırlarken, Cemal Kaşıkçı davasının iadesi sonrası Suudilerle swap anlaşmaları yapıldı.

***

EKONOMİK KRİZ VE GEÇİM SIKINTISI TEK BAŞINA HÜKÜMET DÜŞÜRMEZ

Erdoğan’ın son dönemki hamlelerini BirGün’e değerlendiren SODEV Başkanı ve Aksoy Araştırma Müdürü Ertan Aksoy, “Araştırmalarımızda iktidarın bugüne kadar yaptıklarına baktığımızda özellikle son 2 buçuk ay içindeki hamleleri ile 3,2 puanlık bir artış yakaladığını gördük. Bizdeki göstergeler bu yönde. Ancak bu artış daha çok yeni kurulan partilerden kopan seçmenden oluşuyor. İYİ Parti, CHP ve HDP’den kopuş yok. DEVA, Gelecek, Yeniden Refah ve kararsızlardan gerçekleşen bir kısmi kayma vardı. Dolayısıyla iktidarın hamlelerinin yarattığı bir oy artışı var ama bu sınırlı” dedi. Öte yandan ekonomik krizin de tek başına bir iktidarı götürmeye yetmeyeceğine vurgu yapan Aksoy, “Hükümetin hamlelerinin halkın beklentilerini iyileştirip iyileştirmemesi durumu burada kritik olan. Şu anda iktidar kaybettiğini geri almaya çalışıyor. Dağıttığını toplamanın derdinde. Halkta ise bir bekleyiş hali var ve süreç uzadıkça bekleme halinin iktidara olumsuz etkileri artıyor. Zaten büyük çoğunluğun algısında iktidar hala olumsuz. Şimdiye kadarki hamleleri bu algıyı büyük oranda değiştirmeye yetmedi” ifadelerini kullandı. Muhalefet de uzun süredir iç tartışmalara odaklandığını hatırlatan Aksoy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu tartışmalar muhalefeti yani 6’lı Masa’daki muhalefeti savunma pozisyonuna düşürdü. Muhalefetin bu savunma halinden acilen çıkması gerekiyor. Bunun da en önemli araçlarından biri ekonomik krizi, artan yoksulluğu, geçim sıkıntısı ve işsizliği sürekli gündemde tutmak. Birtakım hamleler yapsa da iktidarın yoksullaşma dışında her şeyi konuşmaya hazır olduğunu görüyoruz. Hatta hak ihlallerini bile konuşabilirler ancak yoksulluk meselesi iktidarın en zayıf karnı. Muhalefetin ısrarla üzerine gitmesi gereken nokta burası.”

Ertan AksoyErtan Aksoy

***

HEMEN BAZI ADIMLAR ATILMAZSA O BOŞLUĞU AKP DOLDURABİLİR

“Burada en kritik olan konu, bunun zamanlaması açısından stratejik hamle olduğunu muhalefetin kavraması” diyen Siyasal İletişim Uzmanı Suat Özçelebi şu değerlendirmeyi yaptı: “İktidar tüm hamlelerini muhalefetteki tartışmaların, seçmen tabanında onlara ilişkin kaygı ve soru işaretlerinin iyice belirginleştiği anda yapıyor. Tam bu ortamda EYT gibi önemli bir meseleyi çözme işlemini devreye sokuyor. Asgari ücret adımının devamı, emekliler, memurlar konusunda da hızlı zamlar, adımlar göreceğiz. Dolayısıyla doğrudan kitlesel etki alanını genişletiyor. Kendinden kopan, muhalefette karşılık bulamamış seçmen kitlesini evine döndürmeye çalışıyor. Örneğin Dış politika hamlelerini, Suriye, Esad görüşmeleri de bu yönde ve paralel adımlar. Toplumda ciddi problem olarak algılanan mülteciler konusundaki algıyı etkilemeye, muhalefetten kopuk, ayrışmış, bu konuda hassas Zafer Partisi gibi tabanlara da hitap etmeyi planlıyor.”

Suat ÖzçelebiSuat Özçelebi

Muhalefet hala topluma kendisinin önerdiklerinin iktidar tarafından gerçekleştirildiği dışında, somut mesaj veremediğine de değinen Özçelebi, “Bu yeterli değil. ‘EYT’yi taşeron işçilerini biz zorladık yoksa olmazdı’ diyor. Ama bunun dışında halka inecek ekonomik bir program sunmuyor. Böyle bir program kısa vadede hazırlanmazsa iç ve dış politikada paralel bombardıman ve vaatler silsilesi yaşanacak. Sürekli bulunan doğalgazlar da bu sürecin bir parçası. Muhalefet bir an önce adım atmaz ise burada oluşan boşluğu iktidar doldurur. Umarım 5 Ocak’ta uygulanabilir, kısa, basit, somut beklentileri yanıtlayacak vaatler setiyle halkın karşısına çıkabilirler. Aksi halde iktidar baskı sürecini, kayyum sürecini, yasaklar sürecinin dozunu artırır” dedi.

Özçelebi sözlerini şöyle tamamladı: ‘Her koşulda ben bütün vaatlerimi gerçekleştirebilirim’ mesajı veriyor. Eğer o güce sahip olmadığını, asıl gücün toplumsal muhalefette olduğunu, muhalefet partileri veremezse, yani kapsayıcı ve güçlü vaat setiyle, umut ve güven veren bir toplumsal muhalefet oluşmazsa İmamoğlu’nun görevden alınması, HDP’nin kapatılması, İBB’nin elden gitmesi, başka radikal adımlar gibi süreçlerle karşı karşıya kalabiliriz.”