Saray yönetimi fikren de çöküyor

POLİTİKA SERVİSİ

Yaklaşık bir yıl aradan sonra katıldığı TRT 1 ve TRT Haber’in ortak yayınında ‘gazeteci’lerin sorularını yanıtlayan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi dünyasından gündemi değerlendirdi. Saray ittifakındaki örgütsel dağılmaya engel olamayan Erdoğan’ın fikren de dağınık ve birbiriyle çelişen açıklamaları dikkat çekti. Pek çok meseleyi birbirine karıştıran Erdoğan, yeni anayasa için 128 madde üzerinde görüştüklerini belirtti. Üçüncü aşıyı olduğunu söylemesi de tepkilere neden olurken Yeni Şafak yazarı Hasan Öztürk’ün bir kuşunun öldüğünü anlatması üzerine sorduğu “Öldürdün mü?” sorusu şaşkınlık yarattı.

Erdoğan’ın başkanlık sistemine ilişkin ifadelerinde de gaflar yer aldı. Koalisyonlar dönemi yerine çok partili sistemi bitirdiklerini ifade eden Erdoğan, “kamu bütçesi ödenekleri” ile “Merkez Bankası rezervleri” kavramlarını da karıştırdı. Partisine övgüler düzen Erdoğan, adeta kendisine ‘moral gecesi’ olarak düzenlenen programda milyonların yaşadığı gerçek ile Saray arasındaki uçurumu ortaya koydu. Programda dikkat çeken bir başka ayrıntı ise ülke gündemini kasıp kavuran mafya ve siyaset ilişkisine yönelik hiçbir sorunun sorulmaması, Erdoğan’ın da bu konuda hiçbir şey söylememesi oldu. Yandaş gazetecilerin Erdoğan’a soru sorarken çekinceleri ve takındıkları yandaş tutum da kamuoyunun tepkisini çekti.

Erdoğan’ın anlattıklarıyla halkın yaşadığı gerçekleri karşılaştırdık:

1 Erdoğan, “128 milyar dolar nerede?” sorusuna son üç buçuk ayda beşinci kez farklı yanıt verdi. Erdoğan ‘altyapı yatırımlarına harcandı’ dedi. Bu soruya Erdoğan’ın daha önce verdiği yanıtlar ise şöyle:

•22 Şubat’ta AKP İzmir 7. Olağan İl Kongresi’ndeki konuşması: “Şu anda 95 milyar dolar döviz rezervimiz var.”
•24 Şubat’ta AKP TBMM Grubu konuşması: “Salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşmasını engellemek için kullandık.”
•21 Nisan’da AKP TBMM Grubu konuşması: “Son iki yılda, Merkez Bankası kaynaklarından 30 milyar dolar cari açığın finansmanı için kullanılmıştır."
•10 Mart’ta AKP TBMM Grubu konuşması: “Tutturmuşlar şu kadar para nerede? Bu para Merkez Bankası’nda. Kaybolan bir şey yok.”

2 Erdoğan’ın “Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu ile görüştüğünü ve faizlerin düşürülmesi gerektiğini” söylemesinin ardından dolar güne 8.62 gibi tarihinin en yüksek seviyesinde başladı.

3 Milyonlarca yurttaş ilk doz aşısını henüz olamamışken Erdoğan’ın üçüncü doz aşıyı da yaptırdığını açıklamasının ardından CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, geçen yıl aralık ayında dile getirdikleri “AKP’liler el altından aşı oluyor” iddialarının doğrulandığını savundu.

4 Salgınla artan ekonomik kriz karşısında yurttaşa kayda değer bir destek paketi sunulmadı. Milyonlar temel geçim maddelerini karşılamakta bile zorlanırken kepenk açamayan esnaf iflas etti. Yeterli yardımı yaptıklarını savunan Erdoğan, kendisine yöneltilen ek yardım yapılacak mı sorusuna “nankörlüğün boyutu yok” sözleriyle karşılık verdi.

5 Erdoğan’ın evcil hayvanıyla ilgili yasal düzenleme yapılacak mı sorusuna tavrı da büyük tepki çekerken hayvanlara yönelik şiddet vakalarıyla gündemden düşmeyen yeni yasa çalışmaları 13 yıldır hala sonuçlandırılamadı.

6 Şehir Hastanelerini öven Erdoğan, şehir hastanelerini bolca övdü. Cumhurbaşkanlığı 2021 Yılı Yatırım Programında ise Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan 13 şehir hastanesinin yalnızca kira bedelleri için 2017-2021 yılları arasında 21 milyar 794 milyon TL ayrıldığı ortaya çıktı. 4 yılda ödenen parayla 63 devlet hastanesi yapılabiliyor.

7 Saray yönetimi bir süredir dış politikada dümeni Mısır ve Körfez ülkelerine çevirdi. Düne kadar düşman görülen Mısır yönetimiyle sıcak temaslar kuruldu, ‘Rabia’ ise unutuldu. Erdoğan, dış politikadaki ‘U dönüşünü’ “Bizim için Mısır dünün bir ülkesi değil. sözleriyle açıkladı.

8 Başkanlık sisteminden parlamenter sisteme dönüş olmayacağını belirten Erdoğan, “Türkiye çok partili sistemden huzur bulamıyor. Koalisyonlar dönemine dönmeyi milletimiz istemiyor” ifadelerini kullandı. Tüm yetkinin ‘tek adam’da toplandığı başkanlık sistemi ise kısa sürede yönetim krizine dönüştü. Ülke kimsenin anlamadığı kararname ve genelgelerle yönetilmeye başladı. Kamuoyu yoklamalarında da halkın ülkedeki sorunların kaynağının başkanlık sistemi olduğunu düşündüğü ortaya çıktı.