CHP’li Sarıbal, “AKP iktidarı geldiğinden bu yana üretimi sürdürme imkanı kalmayan çiftçiye tarımı ve toprağı terk etmekten başka çare kalmadı” dedi

Sarıbal, “AKP çiftçiye üretimi bitimekten başka yol bırakmadı”

BirGün/Ankara

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, çiftçinin kullandığı mazotun, gübrenin, tohumun dışa bağımlı olup, fiyatları fahiş bir şekilde arttığına değinerek, “Son bir yılda mazotun fiyatı yüzde 16, kimyasal gübrelerden ürenin fiyatı yüzde 24, diamonyum fosfatın fiyatı yüzde 44, hayvan yemlerinden yoncanın fiyatı yüzde 32, korunganın fiyatı yüzde 46, silajlık mısırın fiyatı yüzde 40, samanın fiyatı yüzde 84 artmıştır. Buna karşılık çiftçi yeterince desteklenmemekte ve ürün alım fiyatları düşük tutulmaktadır. Üretimi sürdürme imkanı kalmayan çiftçiye bu durumda tarımı, toprağı terk etmekten başka çare kalmamaktadır” diye konuştu.

Üretim düştü

Sarıbal, Meclis’te yaptığı basın toplantısında çiftçinin yaşadığı sorunlara dikkati çekti. Bu şartlar altında üretimin sürdürülemeyeceğini söyleyen Sarıbal, “AKP döneminde tarım ürünlerinin büyük çoğunluğunda üretim artışı olmamıştır. 2002 yılında kişi başına buğday üretimi 294 kg iken, 2016 yılında kişi başına buğday üretimi 258 kg’dır. AKP’nin uyguladığı üretim yerine ithalatı destekleyen politikaların sonucu ise iktidarda oldukları 2003-2016 dönemde yapılan 171 milyar dolarlık tarım ürünleri ithalatı olmuştur. 2017 yılının ilk 10 ayında tarımsal ithalat 14,9 milyar dolar, ihracat ise 14 milyar dolar, cari açık ise yaklaşık 900 milyon dolardır. Üstelik tarımsal hammadde ithalatı ihracatın 7 katına çıkmıştır” ifadelerini kaydetti.

İthalat ön planda

Tarımda ithalata dayalı politikalar yürütüldüğünü belirten Sarıbal bunun sonuçlarını şöyle sıraladı: “2003-2016 yılları arasında ithal edilen yağlı tohum ve türevlerinin bedeli 36 milyar dolardır. Ayrıca 62 milyon ton hububat için 17,5 milyar dolar, 3,5 milyon ton kuru bakliyat için 3 milyar dolar, 10 milyon ton pamuk için 17 milyar dolar ödenmiştir. Halen 29 milyon dekar tarım arazisinin boş bırakıldığı dikkate alınırsa; doğru bir destekleme politikası ve üretim planlaması ile ülkemizin bu ürünlerde dışa bağımlılıktan kurtulması mümkün değil midir?”

En az 35 milyar lira destek verilmelidir

“Gümrük vergilerinin sıfırlanması Türkiye’yi açık pazar haline getirir” diyen Sarıbal, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hububatta hasat devam ederken enflasyonu düşürmek bahanesiyle gümrük vergilerinin düşürülmesi, üreticinin elindeki hububat fiyatlarını baskılamaktan başka bir işe yaramaz. 2018 yılı merkezi yönetim bütçesinde tarımsal destekleme ödemeleri için 14 milyar 514 milyon TL ödenek öngörülmüştür. Tarıma en az 35 milyar lira destek verilmelidir. Oysa verilecek olan destek 14,5 milyar liradır. Zaten AKP hükümetinin Tarım Kanununun çıktığı 2006 yılından bu yana tarımsal destekleme ödemelerinin eksik ödenmesinden dolayı çiftçilere 100 milyar lira borcu bulunmaktadır.”