Uskumruköy halkı, Sarıyer'de yapımı süren kaçak beton santralına karşı direnmeye devam ediyor. Sarıyer Belediyesi önünde toplanan yurttaşlar, santral yapımına karşı topladıkları 374 imzayı belediyeye teslim etti. Dilekçelerin teslim edilmesinin ardından belediye önünde açıklama yapan yurttaşlar, "İstanbul’un havasını, suyunu, tarım arazilerini yok edecek bir durum ile karşı karşıyayız" dedi.

Kaynak: Haber Merkezi
Sarıyer'de yapımı süren beton santralına tepkiler sürüyor: Kaçak santrala seyirci kalmayın

İstanbul’un Sarıyer ilçesi Uskumruköy Mahallesi’nde yapımı süren kaçak beton santralına karşı direniş sürüyor.

Sarıyer Belediyesi önünde eylem yapan Uskumruköy halkı, belediyenin kaçak olduğu tescillenen santrala ilişkin yaptırım uygulamamasına tepki gösterdi.

BÖLGE HALKI 3 KEZ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

Sarıyer Uskumruköy’de Kuzey Ormanları’nın uzantısı olan 69 nolu parselde mayıs ayında İctaş ve Boğaziçi Beton Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi tarafından kaçak bir beton santralı inşa edilmeye başlandı.

Yaklaşık 7 kilometre uzaklıkta olan Kilyos’ta yapımına başlanacak Kilyos-Sarıyer tüneline beton üreteceği söylenen bu santral yöre halkının tepkisini çekti. Defalarca eylem yapan bölge halkı, santrala ilişkin 3 ayrı suç duyurusunda bulundu.

10 Ağustos’da bir grup Uskumruköylü Sarıyer Belediyesi önünde basın açıklaması yaparak "Beton Santralı İstemiyoruz" imza kampanyasıyla topladıkları 374 imzayı belediyeye teslim etti. 

Dilekçelerine yanıt alamadıklarını belirten bölge halkı tekrar belediye önünde bir araya geldi. Hazırladıkları dilekçeleri teslim eden bölge halkı, basın açıklaması düzenledi.

İSTANBUL’UN HAVASI, SUYU, TARIM ARAZİLERİ YOK EDİLECEK

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Uskumruköy’de Uskumru Caddesi üzerinde 69 nolu parselde Mayıs 2023’de yapımı başlanan beton santralı ile ilgili yaptığımız tüm sorgulamalara rağmen Sarıyer Belediyesi sınırları içinde olan bu yapılaşmaya belediye hiçbir müdahalede bulunmamıştır. Yapılan işin niteliğini belirten bir tabelasının bile bulunmamaktadır. Santralın kaçak olmasının yanı sıra arkasında kamuoyunun yaşam alanlarını ilgilendiren daha büyük bir sorunun olduğunu söyledik. Her yaptıkları işi ‘biz yaptık oldu’ anlayışı, Sarıyer - Kilyos tüneli, Boğaziçi Beton Santralı’nın arkasında İstanbul‘un kuzeyini beraberinde İstanbul'un yaşam kalitesini yok eden Kuzey Marmara Otoyolu, İstanbul Havalimanı, Kanal İstanbul Projesi gibi İstanbul’un kuzeyini yapılaştıracak katliamcı, kentsel dönüşüm ve rezerv yasası ile İstanbul’un havasını, suyunu, tarım arazilerini yok edecek bir durum ile karşı karşıyayız."

Belediyeye çağrı yapılan açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:

"5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 7.maddesine istinaden söz konusu iş yerine ruhsat verme, denetleme ve yaptırım uygulama yetkisinin Sarıyer Belediyesine ait olması sebebiyle yerel belediye de yine yaptığımız resmi başvuru sonucunda kaçak beton santralinin ruhsatsız olduğu doğrulanmıştır.

Ancak ilginçtir ki, aynı zamanda Sarıyer Belediyesi yöneticileri bu süreçte önce canhıraş beton santralini savunmuş, yöre halkından gelen tepkiler üzerine ‘bizim bu olayda dahlimiz yok’ diyerek sorumluluktan sıyrılmaya çalışılmıştır. Üstelik aylardır yapılan kaçak beton santrali önünde eylem ve basın açıklamalarımıza rağmen hiçbir ruhsat tabelası asılmadan inşaatı hızla devam etmiş ve Sarıyer Belediyesi hiçbir yaptırım uygulamamıştır."