Tanık olarak ifade veren Sarraf, Çağlayan’a 40-50 milyon Avro rüşvet verdiğini iddia etti. Çağlayan’ın kardeşine verilen rüşvetin dekontu da mahkemeye kanıt olarak sunuldu

Sarraf: Çağlayan’a 45-50 milyon euro rüşvet verdim

ÖMÜR ŞAHİN KEYİF Washington @omurkeyif

Rıza Sarraf, dün Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davada ‘tanık’ sandalyesine oturdu. Sarraf, altın ticareti yaptığı sırada dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon euro rüşvet verdiğini iddia etti.

Yaklaşık iki yıl önce ABD’de tutuklanan Rıza Sarraf, mahkemeye haki rengi mahkum üniformasıyla getirildi. Davayı mahkeme salonunda takip eden CHP ABD Temsilcisi Yurter Özcan, Sarraf’ın tanık koltuğundaki ilk gününü BirGün’e şu sözlerle anlattı:

“Rıza Sarraf, (mahkemede) bu işe nasıl başladığını anlattı. 2010’dan itibaren başladı anlatmaya. İlk önce Aktif Bank ile başladığını, Aktif Bank’ta önce hesap açmasına izin verilmediğini söyledi. Daha sonra (dönemin AB Bakanı) Egemen Bağış’ın aracılığıyla genel müdürle iletişim kurduğunu iddia etti. Bu şekilde genel müdürün hesap açmasına izin verdiğini söyledi. 2010-2011 yıllarında Aktif Bank üzerinden gitmişler.

2012 başında da Halkbank’la iş yapmak istemiş. Dönemin Genel Müdürü Süleyman Aslan’la görüştüğünü, onun da altın ticaretiyle ilgili iş yapılmasına izin vermediğini söyledi. Sonra Zafer Çağlayan'ın aracı olduğunu iddia etti. Sarraf, 2012 mart sonrası, altın ticareti yaparken, Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon euro arasında rüşvet verdiğini iddia etti.”

Sarraf, mahkemede, “kesinlikle özgür olmadığını, FBI gözetimi altında olduğunu belirtti”. Özcan’a göre Sarraf, mahkemedeki yükümlülüklerini, “tam olarak gerçeği anlatmak ve bundan sonra bu işlere bulaşmamak” şeklinde anlattığını ifade etti. Sarraf, nihai yargılama sonrası, cezasıyla ilgili kararın Hakim Richard Berman tarafından verileceğini söyledi.

BBC’de yer alan habere göre Çağlayan’ın kardeşine yapıldığı iddia edilen 2,4 milyon TL ödemeye dair makbuz mahkemeye de sunuldu.

Hapiste de rüşvet verdi
Sarraf mahkemede kendisine yöneltilen, İran’a ekonomik yaptırımları delmek, kara para aklamak, banka dolandırıcılığı gibi altı suçun yanı sıra, yedinci suçlama olarak “hapisanede, cep telefonu ve alkol temin etmek için rüşvet verdiği iddiasını da kabul ettiğini” söyledi.

Özcan, “Bugünkü duruşmaları izlerken Türkiye adına çok üzüldüm. Ülke olarak çok zor durumdayız… Halkbank, Cumhuriyetin kuruluşundan beri çok önemli olan bir banka…” ifadelerini kullandı.

FBI’a yalan söylediğini kabul etti
Öte yandan Law360 Muhabiri Pete Brush’un Twitter’dan aktardığına göre Sarraf 19 Mart 2016’da Florida’da gözaltına alındıktan sonra, FBI’a doğruları söylemediğini kabul etti: “Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir seyahatten sonra, şoka girmiştim, doğru cevapları veremedim, korkmuştum” dedi.

Savcılığın beklentisi bambaşka olabilir
New York Barosu’na kayıtlı Avukat Arda Beşkardeş ise savcılığın Sarraf’la anlaşmasına ilişkin, “Sarraf’tan ne beklediklerini bilmiyoruz” ifadelerini kullandı. Beşkardeş, sözlerini şöyle sürdürdü: “Genelde iki sanıktan biriyle pazarlık edilecekse bu küçük balıkla yapılır. Amaç büyük balığı cezalandırmaktır. Ama burada büyük balık konumundaki savcılıkla anlaşan Sarraf ve dava küçük balıkla devam ediyor. Bu demektir ki savcının Sarraf’tan beklediği bambaşka bir şey de olabilir. Bu Amerika’nın kendi iç politikasıyla alakalı olabilir.” Avukat Beşkardeş, Atilla’nın ise yargılama başlamış olsa bile, her zaman savcılıkla anlaşma hakkının bulunduğunu, davanın seyrinin bu anlamda her noktada değişebileceğini belirtiyor.

New York Güney Bölge Mahkemesi’nde görülen duruşmada Rıza Sarraf bugün de tanık sıfatıyla kendisine yöneltilen soruları yanıtlamaya devam edecek.