ÖMÜR ŞAHİN KEYİF - WASHINGTON
@omursahin

New York’ta tutuklu bulunan Rıza Sarraf’ın Avukatı Benjamin Brafman, Başsavcı Preet Bharara’nın kefalet talebinin reddi yönündeki tavsiye kararına yanıt olarak dün Mahkeme’ye ek dosya sundu, kefalet talebinin kabulünü istedi. Savcı Bharara’nın bugün Avukat Brafman’ın iddialarına yanıt vermesi bekleniyor.

Başsavcı Preet Bharara, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk skandalının merkezindeki isim olan Rıza Sarraf’ın kefalet talebinin reddedilmesi yönündeki görüşlerine, 17 Aralık fezlekesinin 55 sayfalık çevirisini de delil olarak eklemişti.

Dört bakanın aklanmasını delil gösterdi

Sarraf’ın Avukatı Brafman ise dilekçe ve ek delillerden oluşan, 58 sayfalık dosyasında, Meclis Soruşturma Komisyonu’nda Zafer Çağlayan, Muammer Güler, Egemen Bağış ve Erdoğan Bayraktar’ın Yüce Divan’a sevk edilmesine gerek olmadığına dair karara da yer verdi. 17 Aralık fezlekesinin “Doğruluğu ispatlanmamış, imzasız, söylentiler içeriyor, çevirisi sorgulanabilir, güvenilmez bir rapor” olduğunu iddia etti.

Soruşturmaya takisizlik verildi

Raporun “Türkiye’de resmen reddedildiğini”n altını çizen Brafman, soruşturmaya takipsizlik kararı veren Savcı Ekrem Aydıner’in 16 Ekim 2014 kararından da bölümler kullandı.

İnce şantaj yapıyordu iddiası

Dilekçede, yürüttüğü soruşturma dolayısıyla Sarraf’ın isteği üzerine sürgün edildiği ileri sürülen Emniyet mensubu Orhan İnce’nin de adı bulunuyor. Avukat, İnce’nin aslında Sarraf’a şantaj yaptığını ileri sürdü, bu konuda suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti.

32 yaşında bir baba

Avukat Brafman, Savcı Bharara’nın “Sarraf’ın Türkiye’deki davası hükümet yetkililerine rüşvet verdiği için düştü” iddialarını ise reddetti. Sarraf’ın saygın bir işadamı olduğu iddiası yinelendi, “32 yaşında bir baba ve çok başarılı bir iş adamı olduğu ileri sürülen Sarraf’ın bütün hayatını bir kaçak olarak geçirmektense, kalıp adını temizlemek için yeterli nedeni var” dedi.

Savcı Bharara, Sarraf’ın Erdoğan ailesi dahil Türkiye’nin üst düzey yetkililerine erişimi olduğunu ve hatta bazı yetkililerle rüşvet ilişkisinin bulunduğuna dair delil sunarak, Sarraf salınması halinde kaçma ihtimalinin yüksek olduğunu ifade etmişti.

Tüm yargıyı rüşvete bağlasa bile…

Ancak Avukat Brafman, bu iddiaları reddetti ve rüşvet iddialarının Türkiyenin iç hukukunun bir parçası olduğunu, bunun da ABD Mahkemesi’ni ilgilendirmemesi gerektiğini ileri sürdü. Avukat Brafman, Rıza Sarraf Türkiye’nin “tüm yargı sistemine rüşvet yedirmiş” olsa da bu Mahkeme, başka ulusların yargı sistemlerini eksikli diye etiketlemek için temkinli davranmalı, dedi.

İngilizce anlamamış

Avukat Benjamin Brafman’ın Mahkeme’ye sunduğu dilekçede Savcı Bharara’nın tavsiye kararındaki iddiaları için “tek taraflı ve “tamamlanmış değil” ifadelerini kullandı. Savcı Bharara, tavsiye kararında, Sarraf’ın Miami’de tutuklandığında verdiği ilk ifadede verdiği yalan beyanları tek tek sıralamış, bunları Sarraf’ın “güvenilir olmadığına” dayanak olarak göstermişti. Avukat Brafman’ın bu konudaki savunması ise sorgunun İngilizce gerçekleştirildiği ve Sarraf’ın tercümana ihtiyaç duyduğunu hatırlatmak oldu.

Kafası karıştı

Sarraf’ın 36 saat gözaltında “uykusuz” şekilde beklemesi sonrası sorgulandığı belirtildi. Avukat Brafman’a göre, sorgu sırasında Sarraf’ın kafası karıştı. Sarraf yapılan sorgunun ne işe yarayacağını da bilmiyordu.

Sarraf’a sorulan soruların net olarak bilinmediğini ifade eden Avukat Brafman, son 10 yılda ziyaret ettiği kentlerle ilgili eksik beyanda bulunan Sarraf’a, sorunun “tatil yapmak için gidilen” şeklinde sorulmuş olabileceği, Sarraf’ın beyan etmediği noktala ise “iş ve dini gerekçelerle” gitmiş olabileceği ileri sürüldü.

Haber ve röportajlar sundu

Bharara’nın, Sarraf yargılanması sürecinin rüşvet karşılığında Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından durdurulduğu, iddialarını “kaynağı belli olmayan basın haberlerinden derlediğini” ifade eden Avukat Brafman, Mahkeme’ye delil olarak yine haber ve röportajlar sundu.

Cemaat iddiası

Avukat, bu haberlerde Bharara’nın fezlekesini sunduğu 17 Aralık soruşturmalarının “siyasi motivasyon taşıdığını, hükümeti sıkıştırmayı hatta onu düşürmeyi amaçladığı”nın ifade edildiğini yazdı. (Delil 2 ve 3) Avukat Brafman, 13 Aralık 2014 tutuklamalarının “Ergenekon davasından sorumlu politik güçlerce yapıldığını” ileri sürdü. (Delil 4)

Karmaşık politik dinamik

Avukat Brafman, Savcı’nın Mahkeme’ye sunduğu haberlerle kendi sundukları arasındaki farklılığa vurgu yaptı ve “Bu görüşler arasındaki uyumsuzluk, Türkiye’deki karmaşık politik dinamiği gösteriyor. Mahkeme Savcı’nın bu konuda görüş bildirme davetiyesinden kaçınmalı” dedi.

Hayırsever aktiviteler

Dilekçede Sarraf’ın Emine Erdoğan’ın kurucusu olduğu Togem-Der’e yapılan 2.4 milyon dolarlık (7 milyon lira) bağışla ilgili net bir açıklama yapılmadı. Savcı Bharara’nın, Sarraf’ın kaçma riskini bazı “hayırsever aktivitelerine” dayandırdığı ifade edildi. Yapılan bağışların Sarraf’ın rızasıyla Mahkeme’ye sunulduğu ifade edilirken, Bharara’nın “Sarraf’ın bu bağışlarla Erdoğan dahil üst düzey Türk yetkilere erişim elde ettiği” iddialarını reddetti. Bharara Sarraf’ın Togem-Der’in bağışçı listesinde yer almadığını da reddiyesine koymuştu, ancak Avukat Brafman, bu konuda açıklama yapmadı.

Farsça okuma yazması yok

Rıza Sarraf’a yöneltilen suçlamalar arasında “teröre destek” de bulunuyor. Avukat Brafman, ise bu iddiaları yalanladı. “Sarraf terörist değildir” dedi. Ayrıca Sarraf’ın imzalaması için hazırlanan ve bir e-posta eki olarak bulunan “ekonomik cihat” ifadelerinin kullanıldığı mektubun ise Sarraf tarafından yazılmış olamayacağını, zira Sarraf’ın Farsça okuyup yazamadığını ileri sürdü.

Bharara bugün cevap verecek!

Avukat Brafman’ın iddialarının ardından Başsavcı Bharara, Hakim Hakim Richard Berman’a bir dilekçe sunarak, bugün 14.00’a (Türkiye saatiyle 21.00) kadar bu iddialara yanıt vermek için izin istedi.

Yarın yerel saatle saat 10.00’da (Türkiye’de 17.00) New York’ta ise Sarraf’ın kefalet duruşması gerçekleşecek.

Dosyada yer alan deliller:

1- Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar ve Muammer Güler’e ilişkin 681 no’lu, Ocak 2015 tarihli Meclis Soruşturma Komisyonu Raporu’nun sonuç kısmı,

2- *Mustafa Akyol’un Hanefi Avcı ile yaptığı, 2014 Kasımı’nda Al-Monitor’de yayınlanan röportaj: Eski polis şefi Türkiye’nin ‘paralel devleti’ ile ilgili konuşuyor,

*Tülin Daloğlu’nun Nedim Şener’le yaptığı ve Al-Monitor’de Aralık 2013’te yayınlan röportaj: Nedim Şener Türkiye skandalında Cemaat rolüne odaklanıyor,

3- Financial Times’ta AKP Eski Millletvekili, Anayasa Mahkemesi Eski Raportörü Osman Can imzasıyla 15 Ocak 2014’te yayınlan “Türkiye Gülencilere Karşı Demokrasisini Savunmalı” başlıklı yazı,

4- ABD’deki Sarraf davasıyla ilgili, 25 Mayıs’ta Bloomberg’de yayınlanan, Patricia Hurtadı, Benjamin Harvey ve Isobel Finkel imzalı yazı.