Yemen’i yıllardır bombalayıp koca bir yıkım yaratan Suudiler bu vahşetin bitmesini isteyen Lübnanlı bakana yanıt olarak Beyrut’la ilişkileri kesti. Suudi işbirlikçisi Bahreyn ve Kuveyt de Lübnanlı büyükelçileri kovdu.

Savaş suçu tepkisi krize neden oldu

Dış Haberler Servisi

Lübnan'la Suudi Arabistan arasında Yemen'de süregelen savaş ve direnişçi Husi grupla ilgili başlayan diplomatik kriz derinleşiyor. Lübnan Enformasyon Bakanı George Kardahi'nin 27 Ekim'de bir televizyon programında Suudilerin Yemen'e dönük saldırılarının durması gerektiği ve Yemenli grup Husilerin topraklarını savunduğu yönündeki açıklamaları üzerine üç ülke Lübnanlı büyükelçileri kovdu ve ilişkileri askıya aldı.

HEDEF HİZBULLAH

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Beyrut Büyükelçisi Velid bin Abdullah el Buhari'nin geri çağrıldığı, Lübnan'ın Riyad'daki Büyükelçisi Fevzi Kabbara'nın 48 saat içinde ülkeyi terk etmesinin istendiği belirtildi. Lübnan'la ithalatın da durdurulduğu belirtilen açıklamada Lübnan Hizbullah da hedef alındı. Açıklamada, "İftiralar, gerçekleri çarpıtıyor. Uyuşturucu ticaretinin yapıldığı limanların tümü Hizbullah tarafından kontrol ediliyor. Ülkemize uyuşturucu getirilmesinden sorumlu olanlara dönük hiçbir yaptırım uygulanmıyor" denildi.

BÜYÜKELÇİ HAMLESİ

Körfez'de Suudi Arabistan'la yakın ilişkileri olan Bahreyn ve Kuveyt de Lübnanlı büyükelçilerin ülkeyi terk etmesini istedi. Bahreyn Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, "Lübnanlı yetkililerin kabul edilemez ve olumsuz açıklamaları nedeniyle Lübnan Büyükelçisi Milad Hanna Nemmur'dan 48 saat içinde ülkeyi terk etmesinin istendiği" ifade edildi. Kuveyt Dışişleri Bakanlığı da "Kuveyt'in Beyrut Büyükelçisi Abil Al Süleyman el Kannayi'nin ülkeye geri çağrıldığı, Lübnan'ın Kuveyt'teki Maslahatgüzarının da 48 saat içinde ülkesine dönmesinin tebliğ edildiği" yönünde açıklama yaptı.

'SAVAŞ SONA ERMELİ'

Lübnan Enformasyon Bakanı Kardahi, 27 Ekim'de bir televizyon programında yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın Yemen'de yürüttüğü savaşa ilişkin, "Husiler topraklarını savunuyor. Yemen'de bu savaşın sona ermesi gerektiğini düşünüyorum" demişti. Kardahi, Lübnan'daki Hizbullah gibi Husilerin de silahlı bir örgüt olarak kendi toprağını savunduğunu düşünüp düşünmediğine ilişkin soruya ise "Tabii ki toprağını koruyor. Şahsi görüşüm, Yemen'de bu savaşın sona ermesi gerekiyor. Savaş uçaklarıyla evler, binalar, köyler ve şehirler saldırılara maruz kalıyor" yanıtını vermişti.

HÜKÜMETTEN TEPKİ

Suudilerle yaşanan diplomatik kriz üzerine Lübnan Başbakanı Necib Mikati ise yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada Kardahi'nin sözlerinin kişisel görüşleri olduğu vurgulanırken söz konusu ifadelerin hiçbir şekilde Lübnan'ın Arap ülkeleri ve özellikle Suudi Arabistan ile olan siyasetini yansıtmadığı kaydedilmişti. Riyad’ın diplomatik ilişkilerini kesme kararından derin üzüntü duyduklarının altını çizen Mikati, “Krallık liderliğinin, sahip olduğu bilgelikle, kararını gözden geçirmesi temennisi içerisindeyiz. Biz de kendi açımızdan çözülmesi gereken ne ise tüm çabaları sarf ederek onarmaya devam edeceğiz” dedi. Eski Başbakan Saad el Hariri ise konuya ilişkin Lübnan Hizbullah'ı ve hükümeti hedef alan bir açıklama yaptı. Müstakbel Hareketi lideri Hariri'nin ofisinden yapılan yazılı açıklamada, "Bu olayın sorumluluğu her şeyden önce Araplar ve Körfez ülkeleri arasında düşmanlık yayan Hizbullah'ın eline dizginleri veren yönetimdir" denildi.

YEMEN'DE ACI TABLO

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) başını çektiği Arap Koalisyonu'nun 2015'ten beri Yemen'e dönük ağır bombardımanları nedeniyle 250 bine yakın sivil hayatını kaybetti. Uluslararası yardım örgütü Save the Children'ın (Çocukları Koruyun) verilerine göre, Yemen'e dönük Körfez ülkelerinin saldırılar sonucu yaşanan kıtlık ve yetersiz beslenme nedeniyle beş yaş altı 85 bin çocuk hayatını kaybetti. İlaç sıkıntısının da yaşandığı ülkede 1.2 milyon kişinin koleradan etkilendiği tahmin ediliyor. Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi de nüfusu 30,5 milyon olan ülkenin yüzde 80'inin bu yıl insani yardım ve korumaya muhtaç olduğunu açıklamıştı.