Beyaz Saray, şimdiye kadar 60 milyar dolardan fazla para harcadığı Ukrayna’daki savaşa yatırımını sürdürüyor. Başkan Biden, Kongre’den 40 milyar dolarlık ek fonu onaylamasını isterken, bunun 24 milyar doları yine Kiev’e silah olarak gidecek.

Savaş yatırımına tam gaz devam

Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana Kiev’e 60 milyar dolardan fazla yatırım yapan Washington, Rusya’ya karşı yürüttüğü vekalet savaşını sürdürmekte kararlı. ABD’de Joe Biden yönetimi, başta Ukrayna’ya verilecek destek, afet yardımı ve sınır ile göçmen sorunlarıyla mücadele kapsamında ek finansman sağlayabilmek için Kongre’den 40 milyar dolarlık ek acil durum fonunu onaylamasını talep etti.

Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisi Direktörü Shalanda Young, Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy’e gönderdiği mektupta, 40 milyar dolarlık acil durum fonuna “üç grup kritik ihtiyacı” karşılamak için gerek duyulduğunu belirtti.

KİEV’E 24 MİLYAR DOLAR

Kongre’nin onaylaması halinde fonun 24 milyar dolar kadarlık kısmının Ukrayna’ya yardım ve diğer uluslararası ihtiyaçlar, 12 milyar doları afetle mücadele, 4 milyar dolar kadarının ise sınır ve göç sorunlarıyla mücadele için kullanılması planlanıyor.

ABD Kongresi’ndeki bazı Cumhuriyetçiler ise ek bütçe talebine tepki göstererek, fonu desteklemeyecekleri mesajını verdi.

REKOR BÜTÇE

Washington Post’un ABD Savunma ve Dışişleri Bakanlıklarından derlediği verilere göre ABD, Ukrayna Savaşı’nın başladığı 24 Şubat 2022’den 25 Temmuz 2022’ye kadar yaptığı 66,2 milyar dolarlık yardımla Kiev’in en büyük destekçisi. Verilere göre bu miktarın 43,1 milyar doları gönderilen silahlar, askerlerin eğitimi, tıbbi gereçlerin içerdiği askeri yardımlar oluşturuyor. 20,5 milyar dolar ise yerlerinden edilenler ve göçmenlere yapılan yardımlardan oluşuyor.

Washington Post’a konuşan düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nden Michael O’Hanlon’a göre bunlar “alışılmışın dışında” sayılar. O’Hanlon, Washington’ın Kiev’e yaptığı yardım, İkinci Dünya Savaşı sonrasında hayata geçirilen Marhall Planı’ndan bu yana yapılan en büyük yardım. 1948-1951 yılları arasında Türkiye dâhil 16 Avrupa ülkesinde ABD, antikomünist hedefleri olan Marshall Planı’yla güncel değeri 150 milyar doları bulan bir ekonomik “yardım” almıştı.

Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü’nün verilerine göre Ukrayna’ya yapılan yardımlarda ABD başı çekse de tek değil. Kiel’e göre ABD’nin Kiev’e toplam yardımı 76,8 milyar doları bulurken, Avrupa Birliği’nden ise 35,9 milyar dolar destek sağlandı. Birleşik Krallık ile son günlerde savunma harcamalarına hız veren Almanya ise 11,7 ve 11,6 milyar dolar yardım yaptı. Öte yandan AB ile diğer ülkeler, ABD’ye oranla GSYİH’sinin çok daha büyük bir bölümünü Ukrayna Savaşı’na ayırdı.

Geçen günlerde açıklama yapan Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ise, NATO, AB ve ortaklarının Ukrayna’ya yaptığı yardım miktarının 160 milyar doları aştığını söylemişti.

Öte yandan çatışma uzadıkça ABD halkının Ukrayna Savaşı’nı finanse etmeye desteği de azalıyor. June Pew Araştırma Merkezi’nin araştırmasına göre ülkedeki muhafazakâr Cumhuriyetçi kesimin yüzde 44’ü, Ukrayna’ya çok fazla destek verildiğini söylüyor. Bu durum da Cumhuriyetçi Parti’deki bazı isimlerin gündeminde yer etmeye başlıyor. O’Hanlon’a göre Ukrayna Savaşı’na yatırım “ekonomik olarak sonsuza kadar sürdürülebilir ancak siyasi olarak sürdürülemez.”

 ‘ÇİN BİR SAATLİ BOMBA’

ABD Başkanı Joe Biden, Çin’i ekonomik zorlukları nedeniyle “saatli bomba” olarak niteledi. Utah eyaletindeki bir bağış toplantısında konuşan Biden, “Bazı sorunları var. Bu iyi değil çünkü kötü insanların sorunları olduğunda kötü şeyler yaparlar” ifadelerini kullandı. “Çin’in başı dertte” diyen Biden, Çin ile rasyonel bir ilişki istediğini söyledi. Biden’ın sözleri, haziran ayında bir başka bağış toplama etkinliğinde Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’den “diktatör” olarak bahsettiği yorumları anımsattı. Çin bu sözleri provokasyon olarak nitelendirmişti.