Savaşmadan ‘pes ettim’ diyemem

Sercan MERİÇ

Rapin üstadı Fuat Ergin, toplumun dertlerine ses olmaya devam ediyor. Usta rapçi son albümü 50 Kalibre’de Türkiye’nin yaşadığı birçok sorunu, siyasal İslam’ın yarattığı bataklığı, tarikatların toplumu nasıl zehirlediğini şarkılarında anlattı. BirGün TV’ye konuk olan rapçi Fuat, son albümünü ve gelecekteki çalışmalarını anlattı.

Son olarak 50 Kalibre albümü ile dinleyicilerin karşısına çıktınız. Konserler de hızlandı. Nasıl gidiyor hayat?

Sağlığımız yerinde. Başka pek bir şey önemi yok. Sağlığımızı kaybetmeyelim de bu zor zamanları atlatacağız inşallah diyelim. 8 Aralık’ta Eskişehir, 9 Aralık’ta Mersin, 10 Aralık’ta Adana, 11 Aralık’ta da Ankara’da olacağız. Onlara hazırlanıyoruz.

Pandemi çok zorluydu ama bir süredir dinleyicilerle fiziki olarak da buluşmaya başladınız. Onların tepkileri ve sizin duygularınız nasıl tarif edilebilir?

Konserlerimiz çoğunlukla çok iyi geçiyor. Çünkü bizi özlemiş oluyorlar. Ben çok sık konser veren biri değilim. Ama konser verdiğim zaman da arkadaşlarımız, dinleyicilerimiz koşarak geliyorlar. Çok güzel vakit geçiriyoruz birlikte. Ben de özledim gerçekten konser vermeyi ama yani saat 00.00’dan sonra müziğin sesi kısılıyor, bir sürü dert var uğraştığımız.

BAZI ÇOCUKLAR KABUĞUNU KIRIYOR

1994’ten çocuklarla düzenlediğiniz rap atölyelerinin etkisini nasıl anlatırsınız?

Benim çocuklarla yaptığım atölye çalışmalarının temelinde şu yatıyor: Çocuklara öğrenmeyi sevdir. Kendilerini iyi ifade etsinler. Kelime haznelerini yükseltsinler. Dünyaya ve kâinata dair sağlıklı bir merak geliştirsinler... Onların işte kendilerine olan güvenlerini perçinleyici çalışmalar yapıyoruz. Birlikte rap yapıyoruz. Sonra bu rap yapan çocuk çıkıyor benim sahnemde söylüyor bu rapini. Kabuğunu kırıyor bazı çocuklar. Derste konuşmaya başlıyorlar. Daha cesaretli oluyorlar. Hayatın daha çok parçası olmaya dair adımlar atıyorlar. Yeteneğini keşfedeceksin çocuğun. Ona göre de destekleyeceksin.

50 Kalibre’de de yine protest sözler dikkat çekiyor. Yaşadığımız dertleri eskisine nazaran daha sık ve vurgulu bir şekilde dile getiren bir Fuat’tan bahsedebilir miyiz?

Aslında benim fikirlerim pek değişmedi. Ben aynı fikirleri sadece geliştirdiğimi düşünüyorum. Gençlere de her zaman destek vermişimdir. Paylaşmak güzel bir şey. Paylaştıkça büyürsün. Enerjinin bende saklı kalması iyi bir şey değil zaten. Enerjini paylaşman gerekiyor. Çünkü burada bir hip hop kültürü var. Bunca yıldan sonra da bana artık tek üstat diyorlar mesela. Çok gurur verici. Ticari açıdan ben pek düşünmedim hiç. Ben bir şey yaparım. Beğenen beğenir, beğenmeyen, anlamayan da beğenmez zaten. Gençlerle birlikte yapmak beni de genç tutuyor. Onların fikirlerini duyuyorum. 50 Kalibre’de bir sürü arkadaşımızla beraber çok güzel şarkılara imza attık. Çok güzel şeyler söyledik.

Son albümde yer alan Tırman Düz Duvara’da “İcazet alır dümenden Taliban’a selam durdu ülkem / Pentagon’dan al tasdik, NATO’cu subayları terfi, Tarikatlara göz yum” sözleri mesela içine düştüğümüz siyasal İslam çukurunu çok iyi özetliyor...

Dipnot çok iyi özetlemiş. Dipnot çok sert bir sosyalist, çok seviyorum onu gerçekten. Bunları görüyoruz biz. Bizim gözümüzden kaçmıyor bunlar. Böyle şeyler olurken ülkemde tutup saçma sapan şeylerden bahsedecek kadar vicdansız ve alçak biri değilim. Ben burayı seviyorum. Daha iyi bir yer olmasını istiyorum. İnsanların daha iyi yaşamlar sürmesini, daha çok insan hakları olmasını istiyorum. Daha çok hayvan hakları olmasını istiyorum. Konya’da olan olaylar mesela paramparça etti yüreğimizi. Biz modern ozanlarız, biz bahsetmeyeceğiz de bundan kimler bahsedecek? Eğlence bir yere kadar. Çok büyük baskı var üstümüzde. Bu baskıdan bu şekilde kurtuluyoruz.

İnsanların da sesi oluyorsunuz…

Bunun sorumluluğunu da hissediyorum yıllardır. Bir şey söyleyemeyen ama bu dertlerin altında ezilen insanların sesi olmak gerçekten önemli. Ölürken düşüneceğim. Kazanamasak da bu savaşı hiç olmazsa denedim diyeceğim. Savaşmadan pes ettim diyemem. Sistemin içine girdim. O çarkların içinde kum oldum ya da işte o çarkların içinde ezildim, değiştim diye bir şey olmayacak.

Mesele de mücadele etmek zaten…

Kesinlikle! Mücadele etmezsen zaten kaybetmişsindir.

Gelecekte hangi çalışmalar yolda?

Şu anda birkaç tane single üzerinde çalışıyorum. Amerika’daki arkadaşlarıma bir şeyler gönderdim. Onlar çıkacak şimdi. Kontra’yla yaptığımız ortak bir EP var. Onun da yazın kayıtlarını yaptım. Birkaç revize oldu. Umarım senenin başında o da çıkar. Single’lar yapmayı düşünüyorum. Parçalar çok hızlı oluşuyor bizde. Evde oturup yazıyorum. Egzersizini yapıyorum. Stüdyoya da hazır gidiyorum. Hazır gidince bir günde beş tane parça kaydettiğin olabiliyor. Antrenmanımı yapar da giderim stüdyoya. Vakit kaybetmek istemem. Çünkü orada ben rahatsız oluyorum. Çünkü hayat da çok hızlı. Çağ da çok hızlı. Bu çok etkiliyor bizi gerçekten.

2003 yılında Killa Hakan ile beraber yaptığınız Rapüstad albümü dijital platformlardan kaldırıldı. Bunun sebebini öğrenebilir miyiz?

Rapüstad albümün mastering’ini yapamamışlar zamanında. Stüdyoya gittim, çok iyi ekipmandan dinledik ve “Aman abi kapatalım” dedim. Yapamamışız. Bu departmandan sorumlu olan arkadaşlar yapamamışlar bunu. Ben kanallarını da aradım. Kanallarını bulsaydım eğer tekrar mix edip tekrar mastering’ini yapacaktım. O albümün yarısı benim. Hiçbir şekilde danışılmadan, bana sorulmadan dijital platformlara koyuldu. Biz de telif attık. Ortaklaşa bir albüm. Bana sormadan onu koyamazsın oraya. Ben de aldım onu oradan.

Bu konu aslında sizin Almanya’daki rapçilerle yaşadığınız gerilimi de hatırlattı. Neden yaşanıyor bu tartışmalar?

Benimle böyle derdi olan heriflerin hayatlarında tanıştıkları en iyi adamım ben. O yüzden dertleri oldu. Dertler o yüzden infilak etti. Hiçbir şekilde yanlış yapılmadı onlara. Zerre kadar yanlış yapılmadı. Onlar yanlış tercihler yaptılar. Ve sonuçlarına da katlanacaklar son nefeslerine kadar…

Bu kodu telefonunuza okutarak BirGün TV’nin yayınını izleyebilirsiniz.