Tam 13 aydır tutuklu olan gazetecilerin yargılanmasına Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada, gazetecilerin iddianamesini hazırlayan savcının eşinin mahkeme heyetinde olduğu ortaya çıktı.

Savcının eşi heyetten çıktı
Fotoğraf: BirGün

Diyarbakır merkezli yürütülen soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de gözaltına alınan 15’i tutuklu 18 gazetecinin ilk duruşması Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmayı aralarında Türkiye Gazeteciler Sendikası ile Gazetecileri Koruma Komitesi’nin de bulunduğu çok sayıda meslek örgütünün temsilcisi takip etti. Ayrıca Yeşil Sol Parti, HDP ve CHP milletvekilleri de duruşmayı izledi. Duruşma salonunun küçük olması gerekçesiyle davaya sınırlı sayıda kişi izleyici olarak alındı.

REDDİ HÂKİM TALEBİNE RET!

Mesleki faaliyetleri nedeniyle "terör örgütü üyesi olmak" ile suçlanan gazeteciler salona getirildiği sırada izleyiciler gazetecileri alkışladı. MA'nın haberine göre duruşma, kimlik tespitinin ardından başladı ve iddianamenin özetinin okunmasıyla devam etti. Duruşmada gazetecilerin iddianamesini hazırlayan soruşturma savcısının mahkeme üyesi ile evli olduğu ortaya çıktı. Avukatlar reddi hâkim talebinde bulundu. Mahkeme başkanı ise bu talebi reddetti. 

SUÇLU DEĞİL DAVACIYIZ

Duruşmada savunma yapan tutuklu Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eş Başkanı Serdar Altan, "13 aydır tutuklu bulunmaktayız ama neden tutuklu olduğumuzu bilmiyoruz. İddianamede gazetecilik yargılanıyor. Bu operasyonun temel amacı çalışmalarımızı durdurmak, bizleri sahadan uzaklaştırmaktır. Biz suçlu değil, davacıyız” dedi. Altan’ın savunmasının ardından duruşmaya ara verildi.

Aranın ardından duruşma, tutuklu gazeteci Ömer Çelik’in savunmasıyla sürdü. Kürtçe savunma yapan Çelik, “Burada gazetecilik yargılanıyor. Bizim amacımız da hakikati ortaya koymaktır. Bu sisteme boyun eğmeyen gazeteciler olarak onurumuzu koruyoruz. Bizim yaptığımız gazetecilik faaliyeti doğrudur. İddianameye baktığımızda suç yok. Bu gazeteciliğin yargılandığı davadır” diye konuştu. Gazeteci Mehmet Ali Ertaş, savunmasında “Şu an evrensel gazetecilik yargılanıyor. Halkın haber alma hakkı yargılanıyor” derken Mehmet Şahin de şunları ifade etti: “399 gün sonra duruşma salonuna gelebildik. Sadece bu durum bile başlı başına hukuksuzluktur. Bu iddianameyi hazırlayan savcı herhangi bir suç olmadığ8nı bilmektedir. İddiaların tamamı yorum, kanaat ve değerlendirmeye dayalıdır. Burada amaç Kürt gazeteciliğini tasfiye etmek ve sessizleştirmektir.” Duruşmaya bugün devam edilecek.

DERHAL BERAAT ETMELERİ GEREK

Duruşma sürerken adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada "Arkadaşlarımız, haber yazdığı için 13 aydır hürriyetlerinden mahrum. Gazeteciliğin suç olduğunu hiçbir şekilde bize kabul ettiremezler. Arkadaşlarımızın bugün beraat etmelerini bekliyoruz" denildi.

NE OLMUŞTU?

Diyarbakır’da polis, 8 Haziran 2022’de çeşitli ev ve işyerlerine yaptığı baskınlarda 20’si gazeteci 22 kişiyi gözaltına almıştı. 8 gün gözaltında tuttuktan sonra çıkarıldıkları mahkemede, gazeteciler Zeynel Abidin Bulut, Abdurrahman Öncü, Aziz Oruç, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Lezgin Akdeniz, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Ali Ertaş, Mehmet Şahin, Neşe Toprak, Ömer Çelik, Ramazan Geciken, Remziye Temel, Safiye Alagaş, Serdar Altan ve Suat Doğuhan tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Gazeteciler Esmer Tunç, Mehmet Yalçın, Kadir Bayram ve basın çalışanları Feynaz Koçuk ile İhsan Ergülen ise adli kontrol tedbirleriyle serbest bırakılmıştı.