Savcısı Güney’i anlatıyor

NEZAHAT ALKAN
12 Eylül Darbesi'nin ilk "yasal" kurbanı Veysel Güney, yargılandığı Devrimci Yol davasından 24 yaşındayken idam edildi. Ailesi, gözaltına alındıktan sonra çocuklarını sadece son kez idama götürülürken kısacık bir süre görebildi. 11 Haziran 1981'de idam edilen Veysel'i gizlice defneden askeri yönetim, onun son isteği olan "bir mezar taşını" bile esirgedi.

Veysel yakalandığında nöbetçi, asılırken ise infaz savcısı olarak olayı yaşayan Mete Göktürk, kaleme aldığı kitabında Veysel Güney'in infazını anlattı. Savcı Göktürk kitabının "İnfaz başlıklı bölümünde hazırlık soruşturmasını yaptığı bu olayda Veysel Güney'in de silah kullandığına dair delil elde edemediğini ancak yargılama aşamasına katılmadığını belirtti.

Emekli DGM savcısı, karikatürist Mete Göktürk, Telos yayınlarından çıkan kitabına "adaleti gördünüz mü?" adını verdi. Göktürk, 78'liler Vakfı tarafından mezar yeri araştırılan ve bulunması amacıyla Adalet ve İçişleri Bakanlıklarına bilgi edinme yasası kapsamında başvurulan Veysel Güney'le ilgili anılarını, kitabına aktardı.

Mete Göktürk, Güney'in yakalandığı tarihte Gaziantep'te görev yaptığını, bir militan ve bir askerin öldüğü olayın hazırlık soruşturmasını yürüttüğünü ve aynı olayda yaralı olarak yakalanan Veysel Güney'in ilk ifadesini aldığını belirtti.

KANIT YOKTU...
Göktürk'ün kitabında, Güney'in asılması ile sonuçlanan olayla ilgili olarak şu bölümler yer alıyor:

"Veysel Güney'in hastanede ifadesini alarak askeri savcılığa gönderdim. Soruşturmanın bu ilk aşamasında Veysel Güney'in de silah kullandığına ilişkin kanıt elde edememiştik ancak benim ilk tesbitlerimle Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nin kararında varılan sonuç örtüşmüyordu. O günlerde yaşanan ortamın olağandışılığı da gözönüne alındığında, yargılamanın tarafsız ve adil yapılmamış olabileceğine ilişkin kuşkular duyuyorum" dedi.

Kahrolsun faşizm diyerek sehpasını tekmeledi...
VEYSEL Güney , 25 yıl önce Gaziantep E Tipi Cezaevinde idam edilirken Göktürk bu kez de infaz savcısı olarak darağacının başındaydı.

İnfaza ilişkin resmi tutanağı da kitabına taşıyan Göktürk, resmi olmayan gözlem ve duygularını da kitabında okurları ile paylaştı. Veysel Güney'in "kahrolsun faşizm" sloganları ile sandalyeyi tekmelediğini belirten emekli savcı, hükümlünün son isteği olan babasına yazdığı mektubun, "suç unsuru" içerdiği gerekçesiyle ailesine verilmeyip dava dosyasına konulmak üzere askeri hâkime teslim edildiğini anlattı. İnfaz alanına ailesinin güvenlik gerekçesiyle alınmadığını kaydeden Göktürk "Bu sadece herkesin durumunu daha da zorlaştıracaktı" dedi. İlk kez tanık olduğu idam edilme sahnesi sonrasında günlerce etkisinden kurtulamadığını belirten Göktürk evine döndüğünde yatağına gözyaşları içinde girdiğini ifade etti.