AKP iktidarı ile ülkedeki tıp fakültesi sayısı 2,5 kat artarak 128’e çıktı. Pek çok eksik ile eğitim veren tıp fakültelerinin bazısında akademisyen bile yok. Bu durumun eğitimin kalitesini etkilediği, tıp fakültesine ilgiyi azalttığı belirtildi. Tabip odaları: Çalışma koşulları ve şiddet üniversite tercihini etkiledi.

Sayı arttı, nitelik azaldı, ilgi düştü

Sibel BAHÇETEPE

Ülkemizde 128 tıp fakültesi bulunuyor. Bunların 91’i devlet, 37’si vakıf üniversitesi. Bu tıp fakültelerinin ise bir çoğunun ne akademik kadrosu yeterli ne de hastane ve fakülte binası. Tıp eğitiminin kalitesinin giderek düştüğünü söyleyen hekimler ve tabip odaları "Tıp fakültesi eskisi kadar tercih edilmiyor. İktidarın sağlık politikaları, şiddet, çalışma koşulları gibi durumlar bunu da etkiliyor. Tıp fakültesi açmak sorunu çözmez önemli olan nitelikli ve yeterli akademik kadro ile eğitimlerin verilmesidir" dedi.

Türkiye, Avrupa’da en çok tıp fakültesi olan ülke konumunda. Avrupa’da nüfusça Türkiye’ye yakın ülkeler olan İngiltere ve İrlanda’da toplam 61, Fransa’da 54, İspanya’da 44, İtalya’da 47 ve nüfusu yaklaşık aynı olan Almanya’da ise sadece 43 tıp fakültesi bulunuyor. YKS yerleştirme sonucunda da çoğunluğu vakıf üniversitesine ait 700’ün üzerinde tıp ve 500'e yakın diş hekimliği fakültesi kontenjanı boş kaldı.   

TABELA ÜNİVERSİTESİ

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi ve TTB Eğitim Kolu verilerine göre, nüfusa göre tıp fakültesi oranına bakıldığında Türkiye’nin, tıp fakültesi sayısı açısından dünyada da ilk sırada yer aldığı belirtildi. 91 devlet üniversitesi tıp fakültesinın 87'sinin bu yıl öğrenci alacağı anımsatılan açıklamada, özetle "Dört tıp fakültesi (Hacettepe Üniversitesi Beytepe, Suriye Çobanbey, Özbekistan İbn-i Sina ve Türkiye Uluslararası İslam Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi) kontenjan açmamış tabela tıp fakültesi konumundadır. 37 vakıf tıp fakültesinden ise 33’ü ilk kez bu yıl öğrenci alacak. Hasan Kalyoncu , İstanbul Bilgi, İstanbul Sebahattin Zaim ve Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrenci almamaktadır. Bunun yanı sıra 14 tıp fakültesinde eğitimin bir kısmı ya da tamamı başka bir tıp fakültesinde yürütülmektedir. Bu tıp fakülteleri alt yapı, eğitici insan gücü ve olanakları açısından henüz eğitime hazır değildir. Devlet tıp fakültelerinin 32’sinin kendi hastanesi bulunmamaktadır. Bu konuda çok ciddi bir planlamaya ihtiyaç var" denildi.

KÖTÜ POLİTİKALAR

CHP Bursa milletvekili ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ise AKP ile birlikte tıp fakültesi sayısının 2.5 kat artığına dikkat çekerek "Sağlık emek gücü süreci, üç boyutlu ele alınmalı. Akıllı bir planlama, iyi yetiştirme ve yetişenleri istihdam etme. Maalesef AKP döneminde sağlık emek gücü bir süreç olarak ele alınmadı, nicelik ön plana çıkarılıp nitelik geri planda bırakıldı. Eğitim olanakları, öğretim üyesi olanaklarının sınırlı olması, hasta başında usta-çırak ilişkisini öğrenebilecekleri koşulların büyük ölçüde ortadan kalktığı bir tıp eğitimi ile karşı karşıyayız. Sağlıkta Dönüşüm Programı, sağlık hizmetleri tamamen metalaştı. Sağlıkta şiddet ön plana çıkmaya başladı. Ayrıca liyakatsız yöneticilerinin kötü yönetimleri, hekimlerin yeterli gelir ve refah düzeyine erişememesi büyük bir düş kırıklığına uğrattı" dedi. "Tıp fakültesi eskisi kadar tercih edilmiyor mu?" sorusuna ise Pala, özetle şu yanıtı verdi: "Bunun iki önemli nedeninin olduğunu düşünüyorum. Birincisi başarılı öğrenciler, Türkiye sağlık sisteminin geldiği noktada tıp doktorluğunun kendilerine gerçekten iyi bir gelecek sağlayamayacağını düşünmeye başladılar. Diğer yandan açık kalan tıp fakültesi kontenjanları da ağırlıklı olarak vakıf üniversiteleri. Oralarda da da da o kadar yüksek ücretler talep ediliyorki ailelerin karşılanması mümkün değil. AKP’nin kötü sağlık politikaları ve kötü eğitim politikaları tüm bunları etkiliyor. Ayrıca kadavra sorunu, derslik, laboratuvar, öğretim görevlisi gibi gibi sıkıntılarla nitelikli bir sağlık hizmeti verilemez."

TTB İkinci Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten ise özetle şu değerlendirmeyi yaptı: 

"Tıp fakültesi geçmiş yıllarda tercihlerde ön sıralardaydı, ancak artık öyle değil. Onun yerini mühendislik gibi bölümler aldı. Son dönemde hekimlerin yaşadığı sorunlar, şiddet, beyin göçü gibi faktörlere bakınca tıp fakülteleri tercihlerinde düşme olması normal kabul edilebilir. Böyle bir ortamda tıp fakültesinin eskisi kadar tercih edilebileceğini zannetmek hayal olur."

AKADEMİSYENİ OLMAYAN FAKÜLTELER

ÖSYM’nin tercihler için yayımladığı kılavuza göre bazı tıp fakültelerinin kadrosunda akademisyen bulunmuyor. Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne bağlı 6 fakültesinin akademisyen sayısı sıfır. Bu fakültelerin listesi şöyle:

•Trabzon Tıp Fakültesi

•Kayseri Tıp Fakültesi

•İzmir Tıp Fakültesi

•Erzurum Tıp Fakültesi

•Bursa Tıp Fakültesi

•Adana Tıp Fakültesi

•2023 itibariyle ülkemizde 128 tıp fakültesi bulunuyor

•Bunların 91’i devlet, 37’si vakıf üniversitelerine bağlı

•11 ilde ise 2 ila 4 arasında tıp fakültesi var.

•Toplam olarak bakıldığında 60 ilde tıp eğitimi veriliyor.

GECEKONDU TIP FAKÜLTESİ AÇILMASINA SON VERİLMELİ

•Tıp fakültelerinin kontenjanlarının her geçen yıl azalması gerekirken arttırılmasına son verilmelidir. Bu durum nitelikli eğitimin önündeki en büyük engel olarak durmakta.

•Gecekondu tıp fakültesi açılmasına son verilmeli. Yeni açılan tıp fakülteleri birleştirilerek hem fiziki koşullar hem de insan gücü birleştirilerek daha nitelikli duruma dönüştürülmeli.

•Devlet tıp fakültelerine ekonomik destekle birlikte araştırmanın ve eğitimin niteliği arttırılmalı.

•Toplumcu ve bütüncül yaklaşıma sağlığın tüm belirleyicilerini de gözeten ve etik değerlerin kazandırıldığı nitelikli bir tıp eğitimi olmalıdır.