TBMM KİT Komisyonu’ndaki görüşmelerde Sayıştay temsilcisi, raporlara uygulanan sansürü itiraf etti. TMO ve AOÇ’nin hesaplarının incelenmesi sırasında konuşan Sayıştay temsilcisi, “Denetçi ne yazarsa aynen buraya gelmiyor. Sayıştay’daki bir süzgeçten geçerek geliyor. Bazı arkadaşlarımızın önerileri çıkarılıyor” dedi

Sayıştay denetçisi sansürü anlattı

HÜSEYİN ŞİMŞEK / huseyinsimsek@birgun.net

TBMM KİT Hesaplarını İnceleme Komisyonu’ndaki görüşmelere katılan Sayıştay temsilcisi, raporlara uygulanan sansürü itiraf etti. Temsilci, muhalefet partisi milletvekillerinin sık sık dillendirdiği "Sayıştay raporlarında sansür var, kurumlarda tespit edilen yolsuzluk ve usulsüzlüklerin büyük bir kısmı raporlarda yok" söylemini doğrulayan bir konuşma yaptı.

Komisyonda Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğü ve Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) Müdürlüğü’nün 2013 ve 2014 yıllarına ait hesaplarının incelenmesi sırasında söz alan komisyon üyesi CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, AOÇ'ye ait süt fabrikasında tespit edilen iki ayrı usulsüzlük sonrasında yargıya taşınan konu hakkında Sayıştay'ın yeniden inceleme yapmak istemesine tepki gösterdi. Yargılama aşamasındaki bir konunun yeniden denetlenmek istenmesinin yargıya müdahale olacağını ifade eden Akar, "Süt fabrikasına giriş çıkışlarda gariplik var. Depo stokları tutmuyor, girenler çıkanlar belli değil ve bununla ilgili teftiş istenmiş. Teftiş yapılmış, ikinci bir teftiş daha yapılmış. Şimdi Sayıştay tarafından tekrar teftiş yoluyla müdahale edilmek isteniyor" dedi.

Sayıştay’ın, süt fabrikasını inceleyen ve usulsüzlük tespit eden Tarım Bakanlığı’nın ve özel bir kurumun denetçileri için, "...çünkü çalışma zaten fark bulunacak şekilde kurgulanmıştı” ifadelerini kullandığını belirten Akar, bu tespit gerçekten yapıldıysa, denetlemeyi gerçekleştiren denetçiler hakkında neden suç duyurusunda bulunulmadığını sordu.

Suçu kurulun üstüne attı
Akar'ın sorusunu yanıtlayan Sayıştay temsilcisi, yapılan incelemelerin sonucunda fabrika personelinden kaybolan yüklü miktardaki paraya yönelik farkın istendiğini, bununla birlikte ceza davası açıldığını ve bu tür uygulamaların kuruma büyük bir külfet getireceğini, bu nedenle yeniden inceleme ihtiyacı duyduklarını söyledi.

Temsilci, Sayıştay'da raporlarla ilgili yaşanan sansürü şöyle anlattı:
"Denetim sürecinden sonra, Sayıştay'ın kanunu gereği Rapor Değerlendirme Kurulu diye bir kurulu var. Yani denetçi ne yazarsa aynen buraya huzurlarınıza gelmiyor. Sayıştay'daki bir süzgeçten geçerek geliyor. Dolayısıyla, bu raporumuz bazı konularda redakte edilerek, bazı arkadaşların yaptıkları öneriler dışarı çıkarılarak buraya huzurlarınıza getirildi."

***

Kurulun yapısı geçen yıl değiştirildi
Sayıştay temsilcisinin, denetim sonuçlarının sansürlendiği yer olarak işaret ettiği Rapor Değerlendirme Kurulu’nun yapısı geçen yıl değiştirildi. Değişiklikten önce, Sayıştay’da denetçilerin oluşturduğu grup, bir başkana bağlı olarak denetlemeler yapıyor, ardından tespitler başka bir değerlendirmeye tabi tutulmadan rapora alınıyordu. Bu raporlar kurumlar tarafından da incelendikten sonra TBMM’ye sunuluyordu. Ancak değişiklikten sonra Sayıştay denetçilerinin tespitlerini içeren ilk rapor, kurulda elden geçirilip ‘’redakte’’ edildikten sonra TBMM’ye gönderiliyor.