Bu Anayasa'nın demokratikleşmesi, değişmesi ve aynı zamanda, halkı sistemin içine monte etmesi lazım. Ama öncelikle seçim sisteminin...

SUHEYL BATUM (Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı)

» Anayasa değişebilir mi? Hangi maddeler üzerinde düzenleme yapılabilir? Türkiye daha çok hangi değişikliklere ihtiyaç duyuyor?
Bu Anayasa'nın demokratikleşmesi, değişmesi ve aynı zamanda, halkı sistemin içine monte etmesi lazım. Ama öncelikle seçim sisteminin değişmesi gerekiyor. Anayasa'nın 2. maddesi Türkiye Cumhuriyeti'nin, demokratik, laik, sosyal, insan haklarına dayalı bir hukuk devleti olduğunu söylüyor. Oysa bizim Anaya-sa'mızda "demokrasi nedir", "hukuk devleti nedir" dediğimizde bunların tanımlarını eksik bırakacak düzenlemeler ya da yanlış uygulamalar görüyoruz. Türkiye Anayasası'nda denetlenmeyen işlemler, kişiler var. Nerede bunun hukuku?

» Denedenmeyen kişiler dokunulmazlığı olanlar mı? Dokunulmazlıkları içeren maddenin de değişmesini mi öngörüyorsunuz?
Milletvekillerini, bakanları denedeyemiyoruz. Demokratik bir devlet diyoruz, oysa halkın 5 yılda, 4 yılda bir seçime gitmekten başka hiçbir katkısı yok, nerede demokratlık?
Sözünü ettiklerimi yapamayacakları için, bunları yapamayacak insanlar özellikle başka bir tartışma atıyorlar ortaya. Sözüm ona demokratik kişilermiş! Görüntü altında bir takım tartışmalar açıyorlar. Bunların adına ister profesör deyin, ister gazeteci, ister aydın, Türkiye'de demokrasiyi bilmeyenler, ya cahilliklerinden, ya iktidarla yakın olayım diye, ya da konuyu zerre kadar anlamadan tartışıyorlar. Ve demokratikleşmeden hiç bahsetmiyorlar.
Peki demokrasiyi nasıl tanımlıyorlar?
 Demokrasinin, seçimle gelen bir iktidarın istediği her şeyi yapan bir rejim olmadığını anlamak lazım önce. Demokrasi aynı zamanda çoğulculuk demektir. Aynı zamanda farklı görüşlerin de sistem içinde korunması, işlev görebilmesi demektir. Farklı kurumların olması dır. Aksi, demokrasinin karikatürü olur. Demokratik bir değişiklik yapıyorsak, mutlaka Anayasa'nın ele alınıp değiştirilmesi şart. Ama MGK'yı, YÖK'ü kaldıralım da olsun bitsin şeklinde değil. Bu karikatür olur.
» Güncel tartışma Atatürk ilke ve inkılapları üzerinden başladı. Bunun içinde de devletçilik ilkesi... Bu düşüncenin altında yatan şey nedir sizce?
Saçmalık o boyutlara vardı ki: Efendim Atatürk ilkelerinden devletçiliği, halkçılığı anlarsak nasıl olurmuş, özel teşebbüsle, özelleştirmeyle nasıl bağda-şırmış. Bunlar Atatürk'ün devletçilik ilkesini veya bırakın Atatürk'ü, bir dönemin devletçilik ilkesini bütün üretim araçlarının devletin elinde olduğu komünizmle karıştırıyorlar. Bunların devletçilik ilkesinden zerre kadar haberleri yok. Ya da iktidara yakın duralım diye böyle yapıyorlar. Devletçilik ilkesinin komünizmle alakası yok ki. Bir şey daha var; Atatürk ilkeleri arasında bir inkılapçılık ilkesi varmış, bu ilke sözde sürekli ilerlemeyi hedeflermiş çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak için... Troçki'nin sürekli devrimi gibiymiş. Bunu değiştirmek lazımmış. Bunların tartışması ancak Türkiye'de olur. Neden? Çünkü Türkiye'de demokrasi yok. İktidarın başta olduğu bir 'kaptan köşkü' demokrasisi var. Bu demokrasilerde düşünceler, kavramlar iktidara göre böyle değişir. Bir bakarsınız profesörler, aydınlar, gazeteciler ilkeleri yeniden biçimlerler. Bu aynı zamanda beyin yıkamadır.

» Başka bir amaca mı yöneliyorlar? "Bazı maddeleri çıkartalım tartışması şu anda bir bardak suda fırtınadır" demiyorum, amaçlanan, biz nasıl olsa demokrasiyi yapamayacağız, bu ilkeleri, seçim kanununu, milletvekillerinin tek elden seçilmesini, dokunulmazlıkları, yargı bağımsızlığını kaldıramayacağız, o zaman öyle şeyler söyleyelim ki, iktidar bizi hep sevsin, biz de bundan bir şeyler sağlayalım. Amaçlanan tamamen budur. » Devletçilik ilkesinden komünizm ya da sosyalizm korkusu mu türüyor diyorsunuz? Devletçilik ilkesini anlamıyorlar. Zannediyorlar ki, Sovyeder Birliği'nin kolektivizmidir bu. Komünist düzen devletçilikle aynı değildir.

» MGKve YÖK'te değişikliğe gidilecek mi?
MGK'nın yetkilerini sınırladık, YÖK'ü değiştirdik gibi sözlerle gelmesinler. Bunun son derece ciddiyetsiz, son derece art niyetli olduğunu söylerim. Proje yaparak gelsinler, MGK'yı da tartışırız, YÖK'ü de. YÖK'ün zaten değiştirilmesi gerekiyor. » Anayasa'nın bu şardarda değişmesi mümkün mü? Hayır. Zaten bunu amaçlayan yok ki. Koskoca Anayasa profesörleri, demokratikleşmeye başlayalım dediklerinde ilk önce dokunulmazlıklardan hiç söz etmezlerse, seçim sisteminden hiç söz etmezlerse, parti içi demokrasinin Anayasa'da nasıl düzenleneceğinden hiç söz etmezlerse, çoğulculuk ilkesinin nasıl korunduğundan hiç söz etmezlerse, siz de benim gibi bunun ciddi bir amaç olmadığını ve yapılamayacağını anlarsınız. Yüzde 10 seçim barajı için ağzım açmayan; Türkiye'de denetlenmeyen kişilerin olmasına, milletvekillerinin dokunulmazlıklarına değinmeyen kişiler, şimdi demokrasici-lik oynayarak, Atatürk ilklerini ortaya atmış konuşuyorlar. Dokunulmazlıkların bu kadar geniş olduğu bir ülke daha var mı? Yok. Bunları değiştiremeyecek insanlar bizim zamanımızı harcıyorlar.