“Biz canlarımızın peşindeyken devletten kimseyi görmedik” diyen Hataylıların gündemi ülke gündeminden çok başka. Seçim konusunun pek konuşulmadığı kentte dengelerin değişmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Seçim havası yok
Fotoğraf: BirGün

Havva GÜMÜŞKAYA

Ülkenin gündemi seçim ancak Hatay’ın gündemi ülke gündeminden ayrışıyor. Depremin üçüncü haftasında geldiğim Hatay’a seçimlere iki hafta kala yeniden geliyorum. Depremlerin üzerinden üç ay geçmesine rağmen daha hayat sınırlı da olsa normalleşmiş değil. Kent merkezlerinde tek tük açılmış dükkânlar ve seyyar satıcıların dışında bir hareketlilikten söz etmek mümkün değil. En yoğun kalabalık kaymakamlıklar önünde yardım için bekleyen uzun kuyruklarda görülüyor.

Temel ihtiyaçları için hala kuyrukta bekleyenlerin gündemi doğal olarak seçim olamıyor. Yer yer reklam panolarında ve ağaç aralarına asılmış pankartların dışında seçimi hatırlatan bir şey yok. İl seçim kurulu dahi jeneratör olmadığı için elektrik kesintileri nedeniyle çalışmalarına kesintisiz devam edemiyor.

Üç beş kişinin bir araya geldiği kalabalıklarda da seçim konusu en son açılıyor ve “Bu düzen değişmeli” sözünde herkes hemfikir oluyor. Sohbetler derinleştikçe sorunların çözüm reçetesi olarak siyaset konuşulmaya başlanıyor.

KADERİMİZE TERK EDİLDİK

Defne’de Uğur Mumcu Caddesi’nde bulunan çadır kentlerden birinde yaşayan Semra Çiçek, seçimlere yönelik beklentilerini şöyle anlatıyor:

“Kendi durumumuz, yaşadıklarımız malum. Seçimi konuşamıyoruz. Bizi düşünen biri olsun istiyorum. Depremde bunu daha iyi anladık. Depremde biz canlarımız peşindeyken kimseyi görmedik. Zamanında gelinseydi ölenlerin çoğu bugün yaşıyor olacaktı. Yani benim canıma, bana el uzatmayana ben ne diyeyim. Adaylara baktığımda Kılıçdaroğlu’nu görüyorum. Vicdanlı geliyor bana. Canımız malımız her şeyimiz gitti. Bizim geleceğimiz garantide değil. Kaderimize terk edildik, hala ölüyoruz.”

DENGELER BOZULACAK

Deprem nedeniyle ciddi göç veren kentte dengelerin bozulmasına yönelik bir korku hâkim. Zira 2018 seçimlerinde 1 milyon 69 bin kişinin oy kullandığı Hatay’da, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Yener’in ifadesine göre 350 bin kişinin oy kullanması bekleniyor. Buna bir de Hatay’a uçuşların 17 Mayıs’a kadar durdurulması eklenince oy kullanmak için gelecek olanlar ile ilgili çok iyimser rakamlar dillendirilmiyor. Ancak Hatay’ı bırakmayanlar yine de umutlu, “Hatay’ı seven, düşünen oy kullanmak için gelecek” diyorlar.

Gerçekçi tahmin ise seçmen sayısının azalmasıyla 11 vekil çıkaran kentin dengelerinin değişecek olması.

1 Kasım 2015 seçiminde ise AKP 5, CHP 4, MHP ise 1 milletvekili çıkarmıştı. 2018 seçimlerinde ise milletvekili sayısı artan kentteki milletvekili dağılımı değişmedi ancak HDP de Barış Atay’la temsil olanağı buldu. Bu seçimde daha çok, AKP, MHP, Yeşil Sol Parti, İYİ Parti, CHP, TİP, SOL Parti’nin milletvekili adayı bulunuyor. Depremin ilk gününden itibaren Hatay Defne ve İskenderun’da dayanışma faaliyetleri yürüten SOL Parti’nin etki alanı geniş. “Bir oy Kılıçdaroğlu’na, bir oy SOL Parti’ye” şeklinde sloganlaşan kampanya, “Biz ilk günden beri hep sizi gördük yanımızda” diyen Hataylılar’ın destek vaadi ile karşılanıyor.

Bir oyun Kılıçdaroğlu’na gideceğini söyleyenlerin milletvekilliği için destekleyecekleri parti ise muhtelif. AKP karşıtlığı yoğun bir şekilde dillendirilse de desteklenecek parti konusunda farklı tercihler dillendiriliyor. 2018 seçimlerinde 14 ilçesi bulunan kentte Arsuz, Samandağ ve Defne’de Muharrem İnce yüzde 80’in üzerinde oy almıştı. Ancak diğer ilçelerde AKP’li seçmen sayısı oldukça yüksekti. Fakat deprem felaketini yaşayan ve iktidarın yönetim anlayışının bunu katliama dönüştürdüğünü gören halkın bu seçimlerde tercihlerinin farklılaşmasına kesin gözüyle bakılıyor.

ÖFKE DAHA TAZE

Depremle birlikte iktidarın da çöktüğünü düşünenlerin öfkeleri daha taze. Hatay halkı zamanında müdahale edilseydi yaşamını yitirenlerin çoğunun bugün hayatta olacağına inanıyor. Bu nedenle de seçmen tercihlerinin değiştiği ifade ediliyor. Mavi Çadırkent olarak adlandırılan geçici yerleşim yerinde seçime yönelik beklentilerini sorduğumuz bir depremzede “Üç gün kimse gelmedi. Oyumu kullanırken elimi vicdanıma koyacağım” demekle yetiniyor.

Antakya’nın Serinyol Mahallesi’nde hayat kısmen de olsa başlamış. En azından açık bir iki kafe ve dükkân var. Burada seçimi konuşmak daha kolay oluyor. Cadde üzerinde bakkal dükkânı bulunan Mahmut isimli bir esnaf, “Buradan CHP’ye çok oy çıkar. Ama dışardan gelen nüfus çok. Askeri, polisi çok var. AKP ve MHP’nin bu kesimden oy alacağını düşünüyorum. Bu sene biraz farklı tabii… Yeşil Sol Parti’ye ilgi fazla.  Ben şahsen bir oyumu Kılıçdaroğlu’na bir oyumu da Yeşil Sol Parti’ye vereceğim” diyor. Serinyol’da seçmen sayısının 35 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

Diğer taraftan İYİ Parti’nin vekil çıkarmasına da kesin gözüyle bakılıyor. Birçok noktada sohbetler sırasında “Neden sol birlikte değil” sitemi de geliyor. Tüm sol için kapılar sonuna kadar açık.

***

İRADENİN SANDIĞA YANSIMASI ÖNEMLİ

Hataylılar için bir diğer kritik konu seçim güvenliği. Ölen yurttaşların hala nüfus kayıtlarından ve seçmen kütüğünden silinmemesi kaygı yaratıyor. Ulaşım ve barınma güçlükleri nedeniyle seçime katılımın düşük olması da bekleniyor. Hatay Baro Başkanı Cihat Açıkalın da seçim güvenliğine yönelik İzmir Barosu ile online eğitimler gerçekleştirdiklerini, gönüllülerin hazır olduğunu söylüyor.

Oy kullanılacak her okulda bir avukat bulunacağını vurgulayan Açıkalın, şunları anlatıyor:

"Biliyorsunuz bu seçimlerde parmak boyası da kullanılmayacağı için kötü niyetli insanlar bir başkasının yerine oy kullanabilir. Ona çok etmek gerekiyor. Çünkü bizim hukuksal olarak en büyük dileğimiz, iradenin sandığa ve sayım sonrasında da tutanaklara doğru yansıması. Dolayısıyla yaşamını yitiren yurttaşların kayıtların düşmemiş olması, iradenin sandığa doğru yansımasıyla ilgili kısmı tehlikeye sokar. Umarız böyle bir şey söz konusu olmaz. Ama geçtiğimiz birçok seçimde ileri sürülen konulardan bir tanesi de bu. Bu seçimde Antakya, Samandağ, Defne ve Kırıkhan gibi yıkımın çok yaşandığı ilçelerde buna benzer tutum sergileyen kötü niyetli insanlar olabilir kaygısını taşıyoruz. Ümit ediyoruz ki bu olmasın. Olmaması için de baro olarak elimizden geleni yapacağız. Antakya’da bu endişelerin eşliğinde seçime gidiliyor. Dileğimiz sağlıklı seçim yapılması ama 14 Mayıs günü bu konuda birçok tartışmanın olacağı endişesini taşıyoruz.”

750-800 BİN SEÇMEN OY KULLANACAK

YSK Başkanı Ahmet Yener’in Hatay’da 350 bin dolayında seçmenin oy kullanmasını bekledikleri yönündeki sözlerinin bir ifade yanlışlığı olabileceğini söyleyen Açıkalın, 750-800 bin civarında seçmenin oy kullanmasını beklediklerini söylüyor. Açıkalın bu düşüncesinin gerekçesini şöyle anlattı: “Hatay’ın 1 milyonun üzerinde seçmeni var. Dolayısıyla 700 binden fazla insanın oy kullanmaması gibi durum söz konusu olamaz. Depremden etkilenmeyen ilçeler Dörtyol, Reyhanlı, Erzin, Altınözü ve Yayladağı’nın seçmen sayısını düşündüğümüzde 400-500 bin civarında seçmen var. Bizim öngörümüz dışardan gelecek olan seçmenle birlikte 750-800 bin civarında bir seçmen sayımızın olduğunu ve katılımın da bu şekilde olacağı.”

Seçim gününe yönelik özellikle muhtarların kendi bölgelerinde oy kullanma işlemi sırasında fiilen bulunmalarının faydalı olacağını belirten Açıkalın, “Fiziken tespit yapılması önemli” ifadelerini kullanıyor.