Seçim pazarı açıldı
Fotoğraf: AA

Hakkı Adil ÖLÇER

Seçim bitti muhalefet partilerinden ilk açıklamalar geldi: “Kimse bizden destek beklemesin. Biz olmadan yerel seçim hesabı yapılamaz. Önceki seçimleri unutun.”

Neden kaybettik, halk bize neden inanmadı, yüzde 60’lardan niye buralara kadar gelindi tartışmaları başka bir bahara ertelendi. Muhalefet yaklaşık 300 gün sonra yapılacak yerel seçimleri konuşmayı tercih ediyor.

Yerel seçimlerle ilgili ilk işaret beklenildiği gibi Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan geldi. Seçim akşamı “Şimdiki hedefimiz başta İstanbul olmak üzere yerel yönetimlerdir” diyerek seçmenlere yeni hedef koydu. Ardından aynı açıklamayı Bahçeli gecikmeli olsa da yaptı.

MEMLEKET NE OLACAK?

Bunlar seçim kazanmış ve onun rüzgârı ile yol almak isteyen partiler için anlaşılır hamleler. Ama aynı şeyi muhalefet için söylemek oldukça zor.

Ne CHP ne de Millet İttifakı’nı oluşturan diğer partilerin hiçbiri milletvekilliği ve iki turla biten cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili ele avuca gelir bir değerlendirme yapmadı.

İşin kolayına kaçarak seçmeni konsolide edecek bir yol olarak gördükleri 300 gün sonra yapılacak yerel seçimleri gündeme taşıdı.

Konuyla ilgili son açıklama İyi Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez’den geldi. Çömez, “Hiç kimse ‘Hadi bizi destekleyin, biz de büyükşehirleri alalım’ diye yola çıkmasın” diyerek pazarlığı bir üst noktaya taşıdı.

Deva ve Gelecek Partisi de koroya katılarak hangi illerin kendilerine bırakılması ya da alan açılması gerektiği konusunda demeç vermeye başladı.

HDP SORGULUYOR

Hem 2019 yerel seçimlerinde büyükşehirlerde hem de 2023 cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP adaylarını destekleyen Kürt siyaseti konuyu masaya yatırmış durumda. Üçüncü yol vurgusu güçlü bir biçimde çıkmaya başladı. 7 Haziran seçimleriyle birlikte AKP ve Erdoğan rejiminin karşısında güçlü bir şekilde duran HDP’nin bu çizgide devam etmesi gerektiğini savunanlarda bu politikanın üçüncü yol ile çelişmediği görüşünde. Bununla birlikte CHP ile yakın görünmenin HDP politikalarının belirsiz kalmasına yol açtığını söyleyenlerin sesi daha gür çıkıyor. Önümüzdeki aylarda gerçekleşecek kongre HDP’nin yol haritası konusunda en net fikri verecek.

Konuştuğumuz HDP’li yöneticiler seçime girme biçiminin CHP’nin partilere yaklaşma biçimi kadar şehirlerde ortaya çıkacak adayların da belirleyici olacağını söylüyor. Dört şehre dikkat çeken HDP’li yetkililer “İstanbul, Adana Mersin ve Antalya bizim için özel olacak” diyor.

MECBURİ İSTİKAMET CHP

CHP üst yönetimi ise yerel seçimlerin tartışılmasından memnun görünüyor. Böylece hem seçim yenilgisi çok konuşulmadan yeni bir motivasyon alanı çıkacak hem de İstanbul seçimleri üzerinden genel başkanlık mevzuu çözüme kavuşacak.

CHP son iki seçimde olduğu gibi seçmenin eğiliminin güçlü iki kutup ekseninde toplanacağını düşünüyor. Rahatlığı biraz da bu yüzden. Hem seçmenin hem de diğer siyasi partilerin bir şekilde CHP’ye mecbur olduğu kanısı çok yüksek.

Haklılar mı? Bugüne kadar ortaya çıkan görüntü biraz CHP’lilerin rahatlığına hak vermeyi gerektiriyor. Ama hem partinin içinde olduğu durum hem yaşanan yenilgi “ne haliniz varsa görün” duygusunun güçlenmesine yol açabilir. Sonuçta 2019 öncesi duruma dönülebilir.

Kılıçdaroğlu’nun kurultay ve yerel seçim gündemini bir arada işletmesi olayları biraz daha anlaşılması güç bir noktaya taşıyor. 

BAYRAM SONRASINA DEKLARASYON HAZIR

CHP genel başkanlığı için iki adayın olduğu neredeyse kesinleşti. Ne Kıçdaroğlu ne de İmamoğlu iddialarından vaz geçmedi. Hatta Ekrem İmamoğlu’nun bayramın hemen ertesinde “değişim” talebini açıklayan bildirgeyi kamuoyu ile paylaşacağı yönünde bilgiler geldi. Hatta kurmaylarının çalışmayı tamamladığı ve Ekrem İmamoğlu’na sunulduğu söyleniyor. Yine aldığımız bilgiye göre bildirgede ülkeye dair talep edilen değişim çağrısının yanı sıra parti içi taleplerin de olacak.

Öte yandan hem Canan Kaftancıolu’nun hem de Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul kongresi için çalışmalara başladığını söyleyelim. Eski yeni ilçe başkanları, kadın kolları ve gençlik kolları ile toplantılar sürüyor.