Meclis’te on beş gün süren maratonunun ardından kesinleşen kamu bütçesini değerlendiren TEPAV, "Seçimi kazasız atlatma bütçesi" dedi.

Seçimi kazasız atlatma bütçesi
Fotoğraf: Depo Photos

BirGün / ANKARA

Uzun süren Meclis maratonunun ardından 2024 bütçe görüşmeleri dün tamamlandı. 2023 yılına göre merkezi yönetim giderlerinin yüzde 69 oranında artmasının öngörüldüğü 2024 bütçesine göre, faiz giderlerindeki artış yüzde 94 seviyesinde olacak. Buna karşılık bütçe gelirlerinde 2023 yılına göre yüzde 71 oranında bir artış bekleniyor. Meclis’te kabul edilen bütçe teklifine göre 2024 yılında 2,6 trilyon TL bütçe açığı, 1,4 trilyon TL faiz dışı açık öngörüldü.

Bütçe maratonu sona ererken Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), 2024 bütçesi ile ilgili Maliye ve Para Politikası Araştırmaları Merkezi Direktörü Coşkun Cangöz’ün hazırladığı bir değerlenme notu yayımladı. Değerlendirmede 2024 bütçesinin 2016 yılından başlayarak biriken yapısal sorunlara çözüm önermediği gibi mevcut harcama ve gelir yapısını koruyarak “seçim yılını kazasız atlatma bütçesi” olduğu vurgulandı.

Bütçenin depremler sonrası ortaya çıkan harcamalar ve seçim dönemindeki harcama artırıcı uygulamalar nedeniyle genişletici bir yapıda olduğu belirtilen TEPAV değerlendirmesinde şu tespitlere yer verildi:

“Personel giderleri, faiz giderleri ile cari transferler ve sermaye transferlerinin toplamı bütçe harcamalarının yüzde 83,3’ünü oluştururken bütçede kamu mal ve hizmetlerinin sağlanmasına yönelik imkânlar oldukça kısıtlı bir hale geldi. Bununla beraber 2024 yılı bütçesinde de transferler yoluyla belli ekonomik ve sosyal kesimlere aktarılan karşılıksız ödemeler devam etmekte ve bu harcamalar ağırlıklı olarak sabit gelirlilerle düşük ve orta gelir düzeyindeki kesimlerin ödediği dolaylı vergilerle ve gelecek kuşaklardan transfer niteliğindeki borçlanmalarla karşılanmaktadır.”

BORÇLANMA KAÇINILMAZ

Bütçe açığının finansmanı için borçlanmanın kaçınılmaz olduğuna değinilen notta, “Özellikle 2018 yılı sonrasında biriken bütçe dışındaki mali risklerin harcamaya dönüşmesi ve faiz giderlerindeki artışın önümüzdeki yıllarda devam etmesi durumunda bütçedeki harcama kalemlerine ilişkin tedbir imkânı da kısıtlı olduğu için vergi düzenlemelerinin yapılması ya da oluşabilecek ilave bütçe açığının borçlanma ile finanse edilmesi kaçınılmaz görülmektedir” denildi.

Bütçe dengesindeki bozulmaya dikkat çekilen değerlendirmede yapısal bütçe açığına ilişkin uyarılarda bulunuldu: “Yapısal bütçe dengesinde 2016 yılında başlayan bozulmanın kontrol altına alınması yönünde adımlar atılmaması halinde 2024 yılında maliye tanımlı bütçe açığı program hedefine paralel olarak gerçekleşse de yapısal bütçe açığının yüksek olması beklenmelidir. Nitekim IMF verilerine göre devresel düzeltilmiş bütçe dengesinin GSYH’ya oranı 2015 yılında yüzde 1,61 seviyesinde bir açığa işaret ederken 2023 yılında yüzde 6,34’lük bir açık tahmin edilmektedir.”