Seçimin kilidi Yeniden Refah
Yeniden Refah, “94 Ruhuyla Yeniden” diyerek 30 yıl öncesinin jargonuyla sahada. Seçimde kilit haline gelen parti, iktidardan düşenleri topluyor. AKP’ye alternatifin radikal İslamcı çizgide aranması ise muhalefetin bir eksikliği.
Mehmet Emin Kurnaz
2023 Genel Seçimlerinde 1,5 milyondan fazla oy alarak 5 milletvekili çıkaran Yeniden Refah Partisi (YRP) yaklaşan yerel seçimin kilit partilerinden biri haline geldi.
Önceki seçimlerin aksine ittifak siyasetine yüzünü dönen YRP, seçimin AKP açısından diken üstünde olduğu İstanbul başta olmak üzere 30’a yakın ilde aday çıkardı. 2023 yılında kaydettiği 96 bin yeni üye ile ‘En çok üye kaydeden parti’ olan YRP, AKP’nin kalelerinden Urfa’da da oldukça iddialı.
Dün Urfa’da büyük bir miting gerçekleştiren parti, on binlerce kişinin katılımıyla AKP karşısında adeta gövde gösterisi yaptı. Basına yansıyan fotoğraflara göre AKP mitinginin çok üstünde bir katılımın gerçekleştiği görülürken bazı kaynaklarda mitinge 160 bin kişinin katıldığı iddia edildi. Ayrıca bu kentte YRP’yi iddialı hale getiren unsurlardan biri de bölgenin en güçlü ailelerinden olan Kasım Gülpınar’ın AKP’den istifa ederek YRP’nin büyükşehir belediye başkan adayı olması.
İKTİDAR TEDİRGİN
Son dönem yayımlanan anketler de YRP’deki yükseliş trendini gösterdi. AKP’liler ve yandaş medya YRP’yi hedef tahtasına koymakta gecikmedi. Bu ithamlar o kadar ileriye gitti ki Yeni Şafak partiye FETÖ’cü damgası yapıştırdı. AKP’li pek çok isim de bilhassa İstanbul ve Urfa’da partinin ayrı aday göstermesinden duydukları rahatsızlığı YRP’yi ihanetle suçlayarak gösterdi. YRP’li yetkililer ise kendilerine yönelik eleştirilere aynı dozda yanıtlar verdi.
AKP Adayı Murat Kurum’un anketlere göre istediği sonucu almaktan uzak olması, her çıktığı programda gaf üstüne gaf yapması, uğruna seferber edilen tüm devlet imkanına rağmen çıkış yakalayamaması iktidardaki panik havasını artırdı. İstanbul seçiminin Erdoğan ve rejimin tahkimatı açısından taşıdığı önem ortada. Yandaşların şirketlerin yüksek göstermeye çalıştığı kamuoyu yoklamalarında dahi İmamoğlu ile Kurum arasında kayda değer fark bulunmuyor. Bu da İBB seçimi için 3-5 puanlık kaybın bile iktidara kaybettireceği düşünülüyor.
94 RUHU YENİDEN
Öte yandan Yeniden Refah’ın kampanya süreci de dikkat çekici. 1994 yılındaki yerel seçimlerde İstanbul’u kazanan Refah Partisi, Tayyip Erdoğan’ı aday gösterdiği yarışta “Adil Düzen” ve “Tamam İnşallah” sloganlarını öne çıkarmış, İBB seçimini alarak iktidara giden yolu açmıştı. Fatih Erbakan liderliğindeki YRP de “94 Ruhuyla Yeniden Başlıyoruz” sloganıyla başlattığı seçim startını, “Yeniden Adil Düzen Geliyor” ve “Tamam İnşallah” sloganlarıyla devam ettiriyor. 30 yıl sonra aynı sloganlarla gerçekleşen yarışın sonucunu 31 Mart’ta göreceğiz. Ancak YRP’nin yeni bir seçmen kitlesi bulmadığı da ortada. Bir anlamda AKP’den düşen parçaları toplayan Yeniden Rafah, geçim sıkıntıyla boğuşan, ‘sabredin’ öğütlerinden sıkılan, kısacası AKP’den memnuniyetsizliği artan seçmene oynuyor. Bu anlamda iktidar tabanında açılan gediği büyütmeye çalışan YRP, hükümete yönelik eleştiri oklarını da yoksulluk ve adil düzen gibi kavramlar üzerinden sergiliyor. 14 Mayıs seçimlerinde Kocaeli’nin Gebze ilçesi gibi yoğun işçi havzalarında YRP’nin oy oranının yüzde 6’nın üzerine çıkması tesadüf değil.
DENKLEM KIRILAMIYOR
Ancak iktidar seçmeninin AKP’yi alternatif olarak ondan da sert söylemlere kayan bir siyasal İslamcı partiye yönelmesi ise muhalefet partilerinin kıramadığı denklemin bir sonucu. Aslında geçim sıkıntısı ve derinleşen yoksulluğun tabanda biriktirdiği öfke akacak kanallar arıyor. Kendine çıkış yolu göremediği yerde ise en yakın alternatiflere yöneliyor. Toplumsal talepleri doğru okuyup başka bir siyaset yapma biçiminin anahtarı bulunamadıkça AKP’ye alternatif arayışları AKP türevlerine hapsolmaktan kurtulamıyor.
***
Muhafazakârlar alternatifi YRP’de görüyor
Siyasal İslam üzerine çalışmalar yapan Gazeteci Sedat Bozkurt YRP’nin çıkışını, 1994 seçimlerinin söylemlerini kullanmasını BirGün’e şöyle değerlendirdi:
“Yeniden Refah ortaya çıkarken zaten AKP’yi karşısına koymuştu. Bugünkü pozisyonu ilk ortaya çıktığı pozisyonuyla aynı. Arada sadece seçim ittifakı yaptılar ve seçim ittifakı yaparken de 30 maddelik bir protokol imzaladılar. Onların gerçekleşmesi koşuluyla ittifak yapıyoruz dediler. Şimdiki tezleri de 30 maddelik o protokolün hiçbir maddesinin yerine getirilmediği. Söylediklerinden de bunu anlıyoruz gördüğümüz kadarıyla. 2.8 oy aldılar ve 5 tane milletvekili çıkarttı. Bu da müthiş bir özgüvene neden oldu. Şöyle bakıyorlar meseleye. Biz bu 2.8 oyu cebimize koyup millet ittifakına geçip millet ittifakının cumhurbaşkanı adayına kanalize etseydik cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Erdoğan değil, Kılıçdaroğlu olacaktı.
Burada Yeniden Refah’ın gördüğü şu: Millet İttifakı’yla Cumhur İttifakı arasında bağımsız bir yere kendini konumlandırdığı zaman Ak Parti’den umudunu kaybetmiş, Ak Parti’den beklentilerini bulamayan, Ak Parti’den yorulmuş seçmen için alternatif olmak istiyor. Nitekim bu seçimde gördük bunu. Ak Parti’den kaçan oyların, muhafazakâr kimlikli oyların Yeniden Refah’a gittiğini herkes gördü. Bu seçim bunu ortaya koydu. Şimdi onun üstüne, 2.8’in üstüne bir siyaset inşa ederek büyümek istiyor. Ak Parti de artık dramatik olarak oy kaybına uğrayan bir parti. Onun da alternatifinin olması gerekiyor. Kendi içinden bir alternatif kısa vadede çıkaracağına ilişkin bir hareket yok, Yeniden Refah oraya oynuyor. Erbakan, eski Refah çizgisine oynuyor. Şu an kullandıkları marşlar da Refah Partisi’nin marşları. Oraya oynuyor çünkü 95 genel seçimlerinde yüzde 22’lik bir seçmen kitlesi vardı. Yüzde 22’lik seçmen kitlesinin büyük bir kısmı Ak Parti’ye adapte oldu, yüzde 1-2’lik kısım da Saadet’te kaldı. Yeniden Refah partisi ise daha İslamcı, eski Refah’ın kodlarıyla hareket ediyor. Bu da bir anlamda Ak Parti’deki muhafazakâr seçmenin yönelmesine neden oluyor.’’