İhsan Dağı (Zaman):
• Necip Fazıl'ın bu övgüleri ve tespitleri 12 Eylül'den hemen sonra çekindiği veya korktuğu için yaptığı hiç sanmıyorum. Darbecilerden bir beklentisinin olmayacağı da kesin... Peki neden? Necip Fazıl, 12 Eylül darbesine ve darbecilere inanmış olmalı. Üstad bu yazdıklarından dolayı daha sonra pişmanlık duymuş mudur? Bilmiyorum. Bütün bu desteğe rağmen 12 Eylül rejiminin, 80 yaşını bulan şairi tutuklamaya kalkıştığı da söylenir. Son zamanlarda devleti, Kemalizm'i, solu vs. kendi tarihleriyle yüzleşmeye çağırıyoruz. Peki ya Türk sağı? Onun yüzleşmeye ihtiyacı yok mu? Bu yazıyla yapmaya çalıştığım, 'sağ'ı kendi tarihleriyle yüzleşmeye davet etmekten ibaret. Biliyorum bu yazıdan sonra nelerle karşılaşacağımı; hele Necip Fazıl'a 'yeni Türkiye'nin neredeyse 'resmî şairi' (haydi ideologu demeyeyim) muamelesi yapılırken. Aslında Necip Fazıl'ın 12 Eylül hakkında yazdıkları sadece küçük bir detay. Türk sağının otorite, devlet ve askerle olan imtihanını resmeden bir detay... Daha genelde sağın Soğuk Savaş yıllarında devletle ve uluslararası anti-komünist hareketle ilişkisi, 1970'li yıllarda da şiddetle ilişkisi hem karanlık, hem sorunlu. Bence sağın tarihi de yeniden yazılmalı...

Nuh Gönültaş (Bugün):
•Evet, Başbakan'ın dediği gibi kürtaj cinayettir. Ana rahmine düşmüş bir bebek üzerinde hiç kimsenin, hatta devletin de negatif tasarrufta bulunma hakkı yoktur. Hele onun hayatına kastetme hakkı hiç yoktur. O yüzden çağdaş hukukta da hamile kadınlar bir değil iki kişi kabul edilirler!  Elbette kürtajın tek başına engellenmeye çalışılması toplumda başka yeni sorunlar ortaya çıkaracaktır. Ama kürtaj bir cinayetse önce bu cinayetin önüne geçmek gerekir.  Ortaya çıkabilecek hiçbir sorun bir insanın hayatını yok etmeyi mazur göstermez!  Kürtaj kesinlikle yaşama hakkına kasıttır. Eğer ana karnına düşmüş bir çocuk bir çeşit "hata" telakki ediliyorsa bu hatayı gidermenin yolu kürtaj değildir. Ama kürtajı tek başına yasaklamak da yeterli değildir. Sorun her sorun gibi bütünüyle ele alınmalı ve ana karnına düşmüş her çocuğun hayatı, çok mücbir sebepler olmadan hiçbir şekilde karartılmamalı.

Ali Topuz (Radikal):
• Bugün özgürlüklerden, demokrasiden çok söz ediyor yöneticilerimiz, ama ardından bu geçer akçelerle birlikte “dahili ve harici bedhah”lardan söz etmeyi unutmuyor. Öyledir, kutsal devlete ilişen çabucak maşa ilan edilir, tasmalı ilan edilir. Kaldırıp ışığı tutunca ama bu geçer akçelerin içindeki “ilelebet payidar devlet, devlet normlarına rıza göstermiş millet, sadece o devlet ve o millete işaret eden bayrak” kutsalını filigran olarak görüyoruz. “Milletin” önceki dönemlerde yüz verilmeyen “kutsalları” da görünür yüzünü oluşturur sadece bu ayrımcı ve saldırgan geçer akçelerin.  Bileği bükülmüş görünen vesayetçi kurumların akıl ve ruhunun, sıfırı atılmış, üstündeki fotoğrafları değişmiş gıcır gıcır “kalkınma, özgürlük ve ileri demokrasi” banknotlarıyla yeniden piyasaya sürülmesi üzücü, ama şaşırtıcı değil. Uluslararası neo liberal otoriteryenliğin bayramını kutluyorlar sadece. Demokrasiye iten, demokrasiyi sağlayan şey devlet gücü olmadı hiçbir yerde, hiçbir zaman; demokrasiyi baltalayan şey olduğu çok görüldü ama... Yoksa, “Ölümüzün bize teslimini intizar etmek”ten çok çok ilerde olurduk.

Nihal Kemaloğlu (Akşam):
• İçlerinde devlet memurlarının bulunduğu çocuk tecavüz ve taciz sanıklarını korumak için Adli Tıp'ın küçük kurbanlar için üst üste verdiği 'ruhsal ve fiziki varlığı' bozulmamıştır raporlarını ve çocuklara karşı işlenen insanlık suçlarının inkarını sineye çekmek zorunda kalırken, gerçekten kürtaj cinayet miydi? Roboski'de bombaların kayalara yapıştırdığı bedenleri kazınarak çıkartılan çoğu ilköğretim öğrencisi 34 çocuk ve gencin dershane parası ve üç kuruş harçlık için katırcılık yaptığını öğrenmemiş miydik? Başbakan'ın 'her kürtaj bir Uludere'dir' ifadesi ve hükümetin sorumluları açıklamamak adına sürekli laf çevirdiği, 34 canın ölümünü meşrulaştırma ve mağdurları 'değersizleştirme' çabaları da, 'ölü çocukları kan parasına endekslemiş' soğuk devlet aklının yine bir taşlı, iki kuşlu stratejilerinden biri miydi?

Ne de olsa Başbakan'ın muhafazakar-kapitalist toplum projesine çimento olacak 'kürtaj cinayettir' çıkışı, hala 4.5 aydır Roboski faillerini koruyan, eleştirilere tahammülsüz siyasi tavrıyla fevkalade uyumsuzdu.