Sefalet zammına hayır!

AYCAN KARADAĞ - BERFİN ŞENGİL

Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun (KGHK) 5,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 5. Dönem Toplu Sözleşmesi’ne ilişkin kararını bugün açıklaması bekleniyor. Sayıştay Başkanlığı’nda yapılan toplantılarda üç gün boyunca hizmet kollarının taleplerini görüşen Kurul, dün genele ilişkin talepleri görüşmeye başladı. Görüşmeler sürerken, KESK ve Birleşik Kamu-İş’e üye on binlerce kamu emekçisi dün iş bırakarak alanlara çıktı, hükümeti uyardı.

ANKARA’DAKİ EYLEME VALİLİK ENGELİ

Tüm yurtta ‘insanca bir yaşam ve güvenceli iş’ talebiyle iş bırakarak eylemler yapan KESK üyesi emekçiler, Ankara’da polis engeliyle karşılaştı. Sakarya Caddesi’nde eylem yapmak isteyen emekçiler, Valiliğin eyleme izin vermediği gerekçesiyle engellenmek istendi. Yaklaşık yarım saat süren görüşme sonrasında KESK üyeleri Mithatpaşa Caddesi’ne yönlendirildi. KESK üyeleri, polisin “Flama açmayın, slogan atmayın” şeklindeki dayatmasına karşın “AKP’ye kul, sermayeye köle olmayacağız”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atarak yürüdü.

20 MİLYONA YOKSULLUK TEKLİF ETTİLER

KESK üyesi kamu emekçileri, Mithatpaşa Caddesi’nde “Yüzdelik zam değil, insanca yaşanabilir ücret istiyoruz” pankartı açtı. Emekçiler adına konuşan KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Nusret Sulkalar, “Açlık sınırının 2 bin 100, yoksulluk sınırının 6 bin 800 lirayı aştığı, iğneden ipliğe kadar her şeye fahiş oranlarda zamların devam ettiği, gerçek enflasyonun yüzde 30’ları bulduğu koşullarda hükümet, 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etti. Bunu kabul etmemiz mümkün değil” dedi.

KGHK’den bir beklentilerinin olmadığını belirten Sulkalar, şöyle devam etti: “Toplu sözleşmede taraf olan hükümet, tarafsız olması gereken hakem kurulu üyelerinin çoğunluğunu belirliyor. Böyle bir hakem kurulundan kamu emekçilerinin lehine bir karar çıkmasını beklemek çok zor. Bu karanlık tablodan tek çıkış yolu, bizlerin bir araya gelmesinden, ‘Hak verilmez, mücadeleyle alınır’ ilkesi ile ortak mücadeleyi yükseltmesinden geçiyor. Haklarımızı korumak için tüm illerde üretimden gelen gücümüzü kullanarak alanlardayız.”

MEMUR-SEN İLE İRADEMİZE İPOTEK KONULUYOR

İzmir’de de iş bırakan emekçiler Konak Eski Sümerbank binası önünde bir araya geldi. Açıklamayı okuyan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Mustafa Güven, toplu sözleşme sistemini eleştirdi. Güven, “Grev hakkı ile tamamlanmayan, kapsamı sadece mali ve sosyal haklarla sınırlanan, hükümete hem işveren hem hakem rolü verilen, 5 milyonu aşkın emekçi ve emeklinin beşte biri kadar üyesi olmasına rağmen iktidarın ‘sendikamız’ diye nitelediği bir yapının tek yetkili hale getirildiği bu sistem sürdükçe, emekçiler kaybedecek” diye konuştu.

Eylemde konuşan KESK Eş Genel Başkanı Aysun Gezen ise, “Seçme ve seçilme hakkının bir kez daha kayyum eliyle gasp edildiği bir dönemden geçiyoruz. Diyarbakır, Van, Mardin’de halkın iradesine zorla ipotek konuldu. Şimdi de Memur-Sen ile emekçilerin hakkına, iradesine ipotek konuluyor” dedi. Memur-Sen’in üye sayısının AKP iktidarları döneminde her geçen gün arttığına dikkat çeken Gezen, “Emekçilere işe girişlerde Memur-Sen’e üye olmaları için form doldurtuyorlar. Sendika yöneticileri iktidar ile kol kola girerek yüzde 1’lere, 5’lere imza atıyor. Geçtiğimiz dönemleri hatırlayın, yaptıkları ortada. Beş dönemdir haklarımızı gasp ediyorlar. Biz KESK olarak bu gaspa karşı mücadelemizi sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

DEVLET GÜDÜMLÜ SENDİKAYA HAYIR

İstanbul’da iş bırakan emekçiler, Kadıköy Belediyesi önünde bir araya geldi. “Komik zamları kabul etmiyoruz”, “Hakkımızı hükümete yedirtmeyeceğiz”, “Devlet güdümlü sendikaya hayır” sloganlarıyla kısa bir yürüyüş yapan KESK üyelerine, DİSK Yönetim Kurulu üyesi Kanber Saygılı da destek verdi. Saygılı, “Yandaş sendikalar da kayyumdur. KESK’in yanındayız” dedi.

YANDAŞIN OYUNUNA TESLİM OLMAYACAĞIZ

Birleşik Kamu-İş üyesi emekçiler de dün iş bıraktı. “İktidarın hakemine, yandaşın oyununa teslim olmayacağız” pankartıyla yapılan açıklamalarda, “Yandaş konfederasyon üzerine düşen tiyatroyu fazlasıyla oynayarak sorumluluğu Hakem Kurulu’na bırakıp meydanlardan kaçtı. Bu kuruldan çıkacak kararlar kamu emekçilerinin mesleki, ekonomik ve sosyal haklarına olumlu yönde katkı sağlamayacağından üretimden gelen gücümüzü kullanarak tüm işyerlerinde tam gün iş bırakma kararını uyguluyoruz” dendi.